Aradan geçen sürede konunun ilk muhatabı olan kamu kurumları ve tarafların sayın valimizin başkanlığında değerlendirme toplantıları ile gelinen noktayı  periyodik olarak değerlendirip ciddi mesafe katettiklerini görmekteyim. Bu sevindirici elbette. Yeşilay’ın ulusal çaptaki organizasyonları ve ilimizdeki çalışmalarını da takdir etmek gerekiyor. Zaten bağımlıkla mücadele topyekün olursa sonuç alınır. Konu sadece emniyet ya da yargı ile ilgili değil, şehrin valisinden başlamak üzere her bir vatandaşımızın da katkısı ile çözüm üretilebilir. Bu açıdan kamuoyunun dikkatini çekip gündeme taşıyan Yalova Kent konseyi olmak üzere sayın valimize, emniyet teşkilatına, sağlık müdürlüğüne ,basınımızın değerli çalışanlarına,  STK’lara ve kurulda yer alan tüm taraflara teşekkürlerimi sunuyorum.

Yalova sokaklarında meczup insanlar, bali ve değişik maddeler kullanmış çocuklar, gençler rastlanmıyor. Metruk binalar yıkıldı. Sık sık emniyet güçlerimiz kontrol ve uygulamaları ile uyuşturucu sektörüne göz açtırmıyorlar. Bağımlılık sadece uyuşturucu vs değil, teknolojik bağımlılık da görünmeyen   yönü. Sokakta okulların çıkış saatinde bir dakika dursanız konunun ne boyutta olduğunu görürsünüz, sizin de gözünüze çarpar. İki elinden sonra üçüncü bir uzuv gelişmiş ve cep telefonu olarak gözlerin, beynin yönlendiricisi olmuş. Durakta ki yolcular,kırmızı ışıktaki 20-30 saniyede bile sürücüler fırsat bilerek gözlerini ayıramadıkları telefonlar, tabletler… Bunun devamında gece geç saatlere kadar sosyal medya insanların aklını almış durumda…Eğitimcilerimize büyük görev düşüyor. Elinde cep telefonu olan öğrenci dikkatini nasıl dersine verebilir ki? Dersten nasıl verim alabilir? Teknik olarak öğrencinin okula geliş ve gidişlerinin dışında okulda fiziksel olarak cep telefonu ile temas etmelerinin önü alınmalıdır. Sınıflarda mı, okul idaresinde mi , teknik olarak hangisi uygunsa öğrencinin cebinde telefonun olmadığı çözümün uygulanmasında okul idareleri daha hassasiyet göstermeliler ki öğrenci dersine tam dikkat versin. Bu bile teknoloji bağımlılığında en önemli aşamayı geçecektir. Çünkü telefondan uzaklaşılabileceğini öğrenciler yaşayarak öğrenebileceklerdir. Okul sonrasında da ebeveynler olarak üzerimize düşen süreç devam edecektir. Ders çalışma saatinde cep telefonunu kapatabilen, yatmadan da beynini sosyal medya ile yormayan çocuklarımız için bağımlılık söz konusu olmayacaktır.

Okullardaki rehberlik servisleri, sınıf öğretmenleri, öğretmenlerimiz, okul idarecileri ve milli eğitim camiamızın yöneticileri , öğrenciler , veliler ile elbirliği içinde  teknoloji bağımlılığı  adına topyekün mücadele daha etkin yürütülmelidir. Görünmeyen bu bağımlılığın olumsuz etkilerini test etmek istiyorsanız çocuğumuzun cep telefonu ile bağına dikkat ediniz. Ne kadar süreyi cep telefonu ile geçiriyor, aile içinde bazen ebeveynler olarak bizim bile düştüğümüz aile bireyleri ile sohbet etmek yerine cep telefonu ekranını önceliğe alıyoruz?

Cep telefonunun zararları sadece bunlarla da ibaret değil. Uzun süreli konuşmaların beynimize verdiği zarar,  elimizde ve vücudumuzdaki etkileri… En önemlisi de sosyallikten, iki kelime bile konuşmadan içine kapanıklığa girmiş bireylerle    “ Ben merkezli “ insanlar oluşmuyor mu? Anti sosyal bir nesil yetişmiyor mu?  Tüketmeye, imkansızlığa rağmen daha fazla tüketmeye doğru giden, asgari ücret  alan babanın  5 bin liralık cep telefonu ile gezen çocuğunun olmasının aile ekonomisi açısından sizce izahı nedir?

Sözün özüne gelirsek, bağımlılıkla mücadelede ilimizde gelinen aşama iyi bir noktada. Bu mücadele istikrarla devam ederken özel bir fasıl açılması gerekiyor. “Teknoloji Bağımlılığı” gelecek yıllarda hastanelerde oluşacak olan kliniklerden bir tanesi olmasını istemiyorsak sadece bu fasılda bir eylem planı oluşturularak tarafların acilen daha etkin ve derinlemesine yol alması gerekliliğini kamuoyunun dikkatini çekmek istiyorum. Birkaç soru ile yazımı tamamlıyorum; Kaybedilen en önemli şey verimli harcanmayan zaman olduğuna göre zamanla birlikte sağlığa da olumsuz etkileri olan teknoloji bağımlılığı adına ilimizde neler yapılabilir, ulusal bazda neler yapılabilir, yapılıyor…Yeterli mi, çalışmaların sonuçları istenen düzeyde mi?