Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Taşın Altında Kim Var

Yazının Giriş Tarihi: 15.05.2006 10:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.05.2006 10:16

Bu haftanın en önemli olayları: Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışı, Atina’daki Pontus etkinlikleri ve Fransa’daki Sözde Ermeni Soykırımı ile ilgili yasa…


Mustafa Kemal Paşa’nın, 9 ncu Ordu Müfettişi unvanıyla, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmasının asıl nedenlerinden biri, Samsun bölgesinde meydana gelen asayişsizlikti. İstanbul’daki İşgal Kuvvetleri Komutanlığı, Doğu Anadolu’daki Şûra hükûmetlerinin kurulmasını ve Kuzey Doğu Anadolu’daki asayişsizliği öne sürerek, Osmanlı Devleti’ne bir nota vermişti.
Osmanlı Devleti de, bu nota üzerine, olayların önüne geçmesi için Mustafa Kemal Paşa’yı görevlendirmişti.


Samsun ve civarındaki asayişsizliğin nedeni ise Pontus konusuydu.
İlginçtir, bu olay ABD’nin başı altından çıkmıştı.


xxx


Kısaca hatırlamakta yarar var:
Türkiye toprakları üzerinde ilk Pontus hareketleri, İnebolu’da halkın “ Manastır” adını verdiği bir tepede Amerikalı Rum göçmenlerinden Rahip Klematios tarafından hayata geçirilmiş; ilk Pontus cemiyeti ise, 1904 yılında Merzifon Amerikan Koleji’nde gizli olarak kurulmuştu.


Pontus Cemiyeti’nin iç yüzü 16 Şubat 1921’de Merzifon Amerikan Koleji’ne yapılan ani bir baskın sonucunda ortaya çıkarıldı.
Ayrıca, Kolejin Amerikalı yönetiminin ele geçen evrakında; İslâm ve Osmanlı Devleti, Hristiyanlığın en büyük engeli ve düşmanı olarak gösteriliyordu..


Pontusçular, İkinci Meşrutiyet’le birlikte Bizans’ı tekrar diriltmek sevdasında olan Yunanistan ile bölgenin tütünleri ve misyonerlik faaliyetleri ile ilgilenen ABD’nin ( Amerikan Tobacco Company) teşvik ve himayesinde, 1908 yıllarında genişleyerek daha da çok örgütlendiler.


Rum ve Ermeni çetelerine her çeşit yardımı yapan Merzifon Amerikan Koleji Müdürü George White, Pontusçular’a sadece yardım etmekle kalmadı, Müslümanların en güçlü devleti sayılan Osmanlı Devleti’nin yıkılması için Türkiye’deki Ermeni ve Rumlar’ın korunmasının lâzım geldiğini de savundu.


“Hristiyanlık için, Ermeni ve Rumlar’ın İslâm’a karşı mücadelede şehit” düştüğünü söyleyen Mr. White, Anadolu’daki Alevileri de Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmaya kışkırtmak için de çalıştı.


Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığı yayınlarındaki ifade herhalde yenilir yutulur cinsten değil: “ Birinci Dünya Savaşı’nda Karadeniz bölgesindeki Ermeni ve Rum çetelerini Amerika’nın Yakın Doğu Yardım teşkilâtı ve ABD Konsolosluğu besliyor ve idare ediyordu.”(Ayaklanmalar,31)


Atatürk’ün, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmasından sonra da, Helenler’in Pontus rüyası bitmedi.


Doğu Karadeniz bölgesinde İÖ. 301- 63 yılları arasında hüküm süren Pontus Devleti ile İS. 1207-1461 yılları arasında yaşayan Trabzon Rum İmparatorluğu’nu kendine ait gören Yunanistan, Pontus Rüyası’nı hayata geçirmek için, yıllardır büyük bir titizlikle çalışıyor.
Dünyanın her yerinde açtığı Pontus dernekleriyle, konuyu canlı tutuyor ve taraftar topluyor.
Oysa, Pontus etnik bir isim değil, coğrafi bir terim; bu bölgede kurulan iki devletin hem birbirleriyle ilgisi , hem de Helenler ile yakından uzaktan ilgisi yok.


24 Şubat 1994 tarihinde Yunanistan Parlâmentosu'nda "19 Mayıs" gününü sözde "Pontos Soykırımını Anma Günü" olarak kabul eden bir yasa kabul edildi.Oybirliği ile kabul edilen bu yasa, Mart 1994 tarihinde cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak, yürürlüğe girdi.
Söz konusu yasa ile, 19 Mayıs günü millî bir anma günü olarak belirleniyor ve bütün eğitim kurumlarında konuyla ilgili konuşmalar yapılması ve kiliselerde ayinler düzenlenmesi ön görülüyor.


Gümülcine Belediyesi, 22 Mayıs 2005 günü, “ Pontuslular Toplantısı“ tertipledi. Burada Yunanistan Pontus Dernekleri Konfederasyonu Yönetim Kurulu üyesi Mavridou Hrisa uzun bir konuşma yaptı. Bu konuşmanın bir bölümü şöyle :


“Pontuslular Konfederasyonu 300’ün üzerinde dernekten oluşmaktadır. 19 Mayıs günü, Pontuslular’ ın Soykırım Günü olarak belirlendi.
Pontus’ taki mal varlıkları için mahkemeye başvuruda bulunun.
Bu devlet işi değil, bireyin hak arama işidir. Yunan Devleti en son devreye girecektir.
Uluslararası alanda bir tanınma istiyorsak, başka insanlara da inandırmamız gerekir.
Ermeniler’in taktiklerini aynen uygulamalıyız. ”


Mihalis Haralambidis’in kaleme aldığı ve tüm dünyaya dağıtılan “ Pontus Soykırımının Tanınması “ isimli kitapta, Yunanistan’ın Karadeniz ile ilgili plânları ve hayallerine yer veriliyor.


Bundan 10 yıl kadar önce, ABD’den gelen bir heyet, Karadeniz civarındaki vatandaşlarımızdan kan örnekleri almak istemiş, ulusal basınımızda da adamların Pontus’un bilimsel ve genetik kalıntılarını aradıkları şeklinde yer almıştı.


Geçenlerde de, Atina’da bir Pontus Soykırım Anıtı açıldı.
Görüyor musunuz, Merzifon Amerikan Koleji’nde kurulan Pontus Cemiyeti’nden nerelere geldik?


xxx


Gelelim, Fransa’daki Sözde Ermeni Soykırımı ile ilgili yasa tasarına…
Burada da, olayların başlangıç noktasında ABD’nin parmağı var.


Anadolu’da misyoner faaliyetlerini kısaca inceleyen biri, olayların çıkışında Amerikan misyoner okullarının rolünü hemen anlar.
Yeter ki, konuya ilgi duyulup okusun.
Örneğin, imparatorluğun ekonomik ve ticari hayatının canlı olduğu kentlerle, özellikle Ermeniler’in yoğun bulunduğu yerlerde, Amerika’nın misyoner faaliyetlerinin yoğun olduğu hemen dikkati çeker. Daha da ilginci, Trabzon- Mersin hattının doğusundaki misyoner okul ve hastahane sayısının, batıya nazaran birkaç kat fazla olduğudur.


Birkaç rakam vermek gerekirse: 1870 yılında, sadece Anadolu’da 233 Amerikan misyoner okulu, buralarda eğitim gören 5880 öğrenci bulunuyordu. Bu okulların 220’si ilkokul, 9’u orta dereceli okuldu.
Yüzyılın sonuna gelindiğinde, ilkokulların sayısı 378’e, orta ve liselerin sayısı 33’e, ilâhiyat okullarının sayısı 3’e, yüksekokullarının sayısı 3’e yükseldi ve 400’ü aşan bu okullarda öğrenim gören öğrencilerin sayısı 17 500’ü aştı.


Amerikan misyoner okullarında, ağırlık Ermeni çocuklarındaydı.


Misyoner okullarında bir Ermeni ulusal kimliğinin yaratılmasına katkıda bulunulduğu konusunda kuşkuya yer yoktur.


Yeri gelmişken kısaca General Harbord’dan da bahsedelim.
1919 yılı Eylül ayında, Amerikalı Tümgeneral James G. Harbord başkanlığında bir Amerikan askerî kurulun, Anadolu’da Ermeniler’e verilecek topraklar hakkında araştırma yapmak amacıyla, Amerika Başkanı Wilson’un emriyle, Anadolu’da bir inceleme gezisi yaptığı unutulabilir mi?


Sonuçta, Fransa’daki yasa teklifinin ucu, görüldüğü gibi, ABD’ye kadar gidiyor.


xxx


60’lı yıllarda, barış gönüllüleri vardı.
Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, özellikle askeri stratejik bölgelerde, karşınıza mutlaka, özel yetiştirilmiş ve görevlendirilmiş ABD’li barış gönüllüleri çıkardı.
Bunlar, Türkiye’nin ekonomik, siyasi ve kültürel haritasını tüm ayrıntılarıyla çıkarmışlar; Bu arada, Türkiye’de mezhep farklılıklarını ve Kürtçülüğü kaşımışlardı.
Genelkurmay Başkanlığı’nın 1965 yılında, ülkeden derhal çıkarılmalarını istediği barış gönüllüleri, ayrıldıklarında, arkalarında geldiklerinden çok farklı bir Türkiye kalmıştı.


Okuma sabrınızı zorlamak istemiyorum.
Günümüze bakın: Türkiye, Rusya’dan ya da Azerbaycan’dan doğal gaz mı alacak, işin içinde Amerika var.
Türkiye, Kıbrıs konusunda bir karar mı verme aşamasında, Amerika belirleyici rol oynuyor.
Türkiye, İran, Suriye veya herhangi bir komşusuyla ilişkisini geliştirmek mi istiyor, hemen Amerika’dan bir ses veya Türkiye’deki Amerika’nın sesi, düşüncesini açıklıyor.


Türkiye- Avrupa Birliği ilişkilerinde Amerika, hem AB’yi, hem de Türkiye’yi yönlendirmeye çalışıyor.
PKK konusunda, karşımızda yine Amerika…


Bunlar yetmiyor, ABD’nin New Jersey Eyalet Komitesi, “Türkiye’nin Ekümenik Patrikhaneyi tanıması “ çağrısında bulunuyor.


Yazılanların eksiği var, fazlası yok. Diyorum ya,Türkiye’de hangi taşı kaldırsak, altından ABD çıkıyor.


Çok sık kullandığımız sözü tekrarlayalım:
Geçmişi bilmeyen, geleceği yönlendiremez.



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.