Her geçen gün kapsam ve şiddeti artarken savaşın kapsamının her an genişlemesi tehdidi korkulan yönü. Şimdilik ekonomik yaptırımlar ile Rusya barışa zorlanmaya çalışılırken birlikleri ilerleyemeyen ve zayiat veren Rus güçleri bence köşeye sıkışıyor. Artan seviyede güç kullanımı, maalesef nükleer gücün de hep aba altından sopa olarak gösterildiği zaman diliminde savaşın boyut değiştirebilme riski kaygı veriyor.  Yollara düşmüş çocuklar, kadınlar, yaşlılar derken insanlık bir sınav veriyor.  Bazen de yol güzergâhının ağır bombardımana maruz kalması insanlık adına üzücü. Tamamıyla insani bir koridorun sık sık kapanması uluslar arası vicdanlara Rus yönetimini hapsediyor.

Burada Türkiye’nin Sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri bakanımız kanalı ile yürüttüğü diplomasi trafiği Antalya’da tarafların görüşmesi net adımını attırdı. Umuyorum ki burada somut adımlar atılıp taraflar uzlaşı ile bir sonuca ulaşırlar. En azından insani uygulamaların seri şekilde pratiğe konulup insani sonuçlar alınabilsin.

Savaşların etkisi global oluyor. Dünyanın bir ucundaki sıkıntı diğer ucunu da olduğu gibi etkiliyor. Avucumuzun içine kadar ulaşan savaşın vicdanları sızlatan görüntüleri, rengi, ırkı, milliyeti, dini ne olursa olsun mazlum olanın yanında olmamızı zorunlu kılıyor. Kaybedeni tüm insanlığın olduğu bu savaşta kazanan silah tüccarları oluyor. Karadeniz’in barış denizi olması için bu savaşın bir an önce bitmesi gerekiyor. Artan petrol ve enerji fiyatları fiyat sarmalında iğneden ipliğe her şeyin üretim maliyetini tüm dünyada artırdı. Bu artıştan ülkemiz de maalesef olumsuz yansımaları gündemde. Burada gündemde olan ayçiçeği yağı fiyat oyununa dikkat çekmek istiyorum. Hani patates soğanda oynanmak istenen oyun var ya aynısı yine sahnede… Ama bu millet yutmuyor. Sade bir vatandaş olarak ülkemizin yerli ve milli silah sanayine giden her kuruş helaldir. Bu seviyede olmasaydık biz de kurtlar sofrasında olurduk. Masada ve sahada Türkiye’nin gücü tüm taraflarca kabul görürken birkaç klavye silahşörüne kulak asmıyorum bile…

Hayata değer katan Cennetin ayakları altında olduğu belirtilen annelerimiz, kardeşlerimiz, eşlerimiz, Şehit ve Gazi anneleri, “ 8 Mart Dünya kadınlar Gününüzü “ en içten dileklerimle kutluyorum. Hayat sizlerle güzel ve anlamlı...

Başka bir yazımda buluşana kadar inşallah barış dünyamıza hakim olur ve gözyaşı döken çocuk kalmaz….