Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Dağdaki Adamın Namazı

Yazının Giriş Tarihi: 20.06.2016 11:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.06.2016 11:18

Bir gün, Hızır, bir dağdan geçerken bir adamın oradaki bir tepeciğe çıkıp, kendini aşağıya bırakıverdiğini ve yuvarlana yuvarlana tepenin eteğine kadar geldiğini, üstü başı toz içinde kalıp tekrar tepeye tırmandığını, aynı hareketi böylece birkaç kez tekrar ettiğini hayretle görmüş.

Adamın yanına yaklaşmış ve merakla sormuş,

-  Ne yapıyorsun, sen? Bu yaptığın nedir?

Adam,

-  Allah’a ibadet ediyorum, demiş.

Hızır, ibadetin öyle olmadığını, namaz şeklinde olacağını, bunun için önce abdest alınması gerektiğini, sonra şöyle… şöyle diye, nasıl namaz kılınacağını izah etmiş.

Adam, Hızır’a teşekkür etmiş ve oradaki bir pınarda abdest alarak tarif edildiği şekilde namaza durmuş.

Bu arada Hızır da, yoluna devam etmiş.

Bir ara önüne bir göl çıkmış. Hızır keramet sahibi olduğu için ruhi kudretlerinin yardımıyla gölün üzerinde yürümeye başlamış.

Gölün ortasına doğru yaklaşırken, arkadan bir ses duymuş. Geri döndüğünde ise yolda rastladığı adamın göl üzerinde soluk soluğa koşarak geldiğini görmüş.

Adam, bir yandan da bağırıyormuş,

-  Heyy efendi… Heyy efendi… İkinci rekâttan sonra oturulacak mıydı, yoksa kalkılacak mıydı, unuttum.

Hızır, arkasından koşarak gelen adama şöyle bir bakmış… Bakmış ki, adam, kendisi gibi gölün üzerinde yürüyor. O zaman adama,

-  Git arkadaş, git… Sen ibadetini nasıl istersen öyle yap, demiş.

Gerçekten de önemli olan, ibadetin şeklinden ziyade, ibadet esnasında bir insanın gönlünün nerede olduğudur.

xxx

Bir gün, benim yanımda bir olay meydana geldi. Yaşlı bir kadın olan anneme, kendi yaşlarında bir kadıncağız aynen şöyle sordu:

- Dün akşam namaz kılarken, birden aklıma geldi. Senin oğlun devletten maaş alıyor mu?

İbadete ve ibadet anlayışına bakın! Tam namaz kılarken aklına gelmiş (!)

Görünürde namaz kılıyor ama aklı başka yerde…

Yine çok iyi hatırlıyorum.

Tanıdığım yaşlı bir kadın, her zaman pencerenin kenarında namaz kılıyor, namaz kılarken bir yandan da karşı binaya girip çıkanları kontrol ediyordu.

Kimileri de namaz kılarken, yanındakinin nasıl namaz kıldığına karışır, “ayağını öyle tutma, ayak parmağının şekli yanlış, vb” der.

Namaz kılarken, parmağıyla yanındaki ve önündekini “yanlış yapıyorsun” diye dürteni bile biliyorum!

İbadet kişiseldir!

İnanç ise kişi ile Allah arasındadır, kimseyi ilgilendirmez!

Duru bir gönülle ve sadece Allah’ı düşünerek, O’nun huzurunda küçüklüğünü bilip boynunu bükerek O’na yalvaran, O’ndan yardım dileyen ve O’na sevgilerini sunanlar gerçek ibadeti yapmış olurlar.

Yoksa kötülük yolunda koşan bir kimsenin, gönlünde kötü niyetler taşıyarak ibadet etmesi ve ibadet esnasında da ağzı bir takım kelimeler söylerken, aklının yine kötülükler veya hiç değilse boş şeyler peşinde koşması, o ibadetin değerini düşürmez mi?

Hem unutmayalım, Allah’ın bizim ibadetimize ihtiyacı yok ki…

İbadete muhtaç olan biziz!

***

Yazmadan geçemeyeceğim, camiler siyasi parti propagandasının yapılacağı yer midir?

***

Kur’an, adı “salât” olan namazın esas amacının “Allah’ ı zikir olduğunu bildirmiştir. (Taha Suresi,14)

Kelime anlamıyla zikir, “unutulan bir şeyi hatırlamak ve bir şeyi unutmamak için sürekli hatırda tutmak” demektir.

Kur’an’ ın ilk emri “Oku” olduğu gibi, temel ibadet de Kur’an okumaktır.

Kur’an bir hidayet ve i’câz kitabıdır. O, insanlığı doğru yola iletmek üzere gönderilmiş eşsiz bir mucizedir.

ATATÜRK DİYOR Kİ:

“Türkiye Cumhuriyeti’ nde, her yetişkin dinini seçmekte hür olduğu gibi, belirli bir dinin merasimi de serbesttir. Yani, ibadet hürriyeti vardır.”

“Din, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz din’ e saygı gösteririz.”

“Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir.”

“Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmış bir iştir. Hiçbir kimse hiçbir kimseyi, ne bir din, ne de bir mezhebi kabul etmeye zorlayabilir. Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz.”

www.ahmetakyol.net

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.