Gelelim konumuza…

Yalova İDO iskelesinin karşısında bulunan Yalova Meteoroloji Müdürlüğü binasının yanındaki yeşil alan ve parka okul yapılması için imar değişikliği talebi var.

17 Ağustos 1999 depreminde pek çok vatandaşımız, sarsıntılar başlayınca evlerinden dışarı çıkmalarına rağmen, toplanacak yeşil alan bulamadıkları için enkaz altında kalarak hayatlarını kaybettiler.

Okul yapılması plânlanan yeşil alanın hemen arkasındaki on katlı binaları düşününce, Yalovalının bu hayatî önemdeki gerçeği nasıl unuttuğuna akıl sır erdiremiyorum!

Halen Cumhuriyet Caddesi- İstanbul Caddesi- Arabacılar Sokak- Mimar Sinan Caddesi arasındaki Atatürk İlkokulu, trafiğin en yoğun, kentin en kalabalık ve gürültülü yerinde bulunuyor. Burada okul olmaz. Bu alanın kentin nefes alması için süratle boşaltılıp yeşil alana/ parka dönüştürülmesi gerekiyor.

Ortada böyle bir gerçek varken,  Yalova İl Meteoroloji Müdürlüğü’ nün yeşil alanı ile hemen onun yanındaki yaklaşık dört dönümlük yeşil alana okul yapılmak istenmesini asla uygun bir düşünce olarak değerlendirmiyorum.

O gürültülü ve yoğun trafiğin olduğu alana bir okul yapılması nasıl düşünülür?

Hiçbir velinin trafiğin bu kadar yoğun olduğu yere çocuğunu götürmek isteyeceğini zannetmiyorum.  Üstelik burada bir okul yapımı mevcut trafiği daha da yaşanmaz hale getirecektir.

Anne ve babalar için birinci öncelik evlâtlarının can güvenliğidir.

Ben şahsen sağlıklı bir kentte yaşamak istiyorum.  Çocuklarımızın da sağlıklı bir kentte güven içinde yaşamalarını, güven içinde yürüyerek okullarına gitmelerini, yine yürüyerek okuldan çıkıp evlerine gitmelerini arzu ediyorum.

Çok şey mi istiyorum?

Bir ara fazla gündemdeydi ve sık sık “Yalova Dünya Sağlıklı Kentler Birliği Üyesi” dir deniyordu. Ne oldu bu düşünceden vaz mı geçildi?

Kentimizin merkezî ve yerel tüm yöneticilerinden istirham ediyorum; Yalova’ daki trafiğin yoğun olduğu bölgelerdeki okulların kent dışına taşınması uygun bir hal tarzı değil midir?

Eyyy siyasiler, önce Yalova’ mızın geleceği olan çocuklarımızın can güvenliğini düşünün; gelecek nesillerin bize emaneti yeşilin katledilmesine lütfen izin vermeyin!

Tekrar tekrar yazdım yine yazıyorum:

TİGEM arazisine üniversite yapılmasını son derece yanlış olarak değerlendiriyorum. Bu düşüncemden asla vazgeçmiş değilim!

TİGEM’ den Belediye’ ye geçen Arboretum arazisine her ne olursa olsun beton yığınları dikilmesini asla uygun bulmuyorum.

Türkiye Cumhuriyeti’ nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün bir dalın kesilmesi yerine bir köşkü bulunduğu yerden ileri yürüterek dünyaya bir çevre dersi verdiği Yalova’ da yeşili katletmek için lütfen birbirimizle yarışmayalım.

Beton yığınlarla yeşili katletmeyelim!

MANTIĞIM KABUL ETMİYOR

Askerlik çağındaki Suriyeli erkekler Türkiye’ de tatil yaparken, Mehmetçiklerin Suriye’ de şehit olmasını mantığım kabul etmiyor.

Türkiye Cumhuriyeti’ nde herhangi bir Millî Eğitim Müdürlüğü’ nün, Kurtuluş Savaşı başlarında Kuva-yı Milliye’ ye karşı çıkmış ve millî mücadeleye büyük zararlar vermiş Mustafa Sabri Efendi’ nin adının bir ilkokula verilmesini istemesini mantığım ve vicdanım kabul etmiyor.

Askerî liselerin sayılarının artırılması yerine mevcut Kuleli Askerî Lisesi, Deniz Lisesi, Işıklar Hava Lisesi’ nin kapatılmasını ve kuvvet Harp Okulları’ nın Millî Savunma Üniversitesi’ ne bağlanmasını, askerî hastanelerin kapatılarak işlevlerinin değiştirilmesini mantığım asla kabul etmiyor.

Ulusal basındaki haberlere göre, Korucular içinde şartları uygun olanlar “Subay” olacakmış! Bu habere nasıl yorum yapılır bilmiyorum!

ATATÜRK Diyor ki:

“Ne mutlu Türk’ üm Diyene!”