Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Atatürk’ü Anlamak, Anmak… Daima!

Yazının Giriş Tarihi: 18.05.2020 13:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.05.2020 13:11

Önemli Tarihî Günler ve Kurtuluş Günleri, Tarih Şuuru Açısından Önemlidir.

“Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri öğrenimin sınırı ne olursa olsun, ilk önce Türkiye’nin bağımsızlığına, kendi benliğine millî geleneklerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek gereği öğretilmelidir. Dünyada, uluslararası duruma göre böyle bir mücadelenin gerektirdiği manevî unsurlara sahip olmayan kişiler ve bu nitelikte kişilerden oluşan toplumlara hayat ve bağımsızlık yoktur.”

“Okul genç beyinlere; insanlığa hürmeti, millet ve memlekete sevgiyi, şerefi, bağımsızlığı öğretir.”

Yukarıdaki ifadeler Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ e aittir.

Şüphesiz belirtilen amaçlara ulaşmak, ancak tarih bilincinin oluşmasıyla olur.

Tarih, bir hamaset destanı ya da sadece savaş ve barışlar değil, insanın ta kendisidir.

Tarih, yaşamın tamamını kapsayan, alabildiğince zengin ve büyük deneyimler sunan, geniş bir keşif dünyasıdır.

Tarihe saygı, yaşadığımız dünyaya saygıdır. Tarihî olayları bütün ayrıntılarıyla doğru olarak öğrenebilmek ve bilmek, sadece tarih bilgisini geliştirme yönünden değil, üzerinde dolaştığımız toprağa, soluduğumuz havaya, içtiğimiz suya, içinde yaşadığımız kültürel çevreye ve en önemlisi kanlarıyla bu toprakları vatan yapanlara borçlu olduğumuz saygı ve minnetin kaçınılmaz gereğidir.

Tarih, neden- sonuç ilişkileri kurmayı öğreterek, anlama yeteneğini geliştirir.

Tarih bilincine sahip olan demek: “Geçmişin yorumları, günün algılanması ve geleceğe ilişkin beklentiler arasında bağlantı kurmayı gerçekleştirmek” demektir.

Tarihimizi bilmemiz, hem de çok iyi bilmemiz gerek. Tarihini bilmeyen milletler, köksüz bir çınara benzerler, en ufak rüzgârda devrilirler.

Bunun için özellikle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve kentlerin kurtuluş günlerinin etkinliklerle kutlanması o toplumda tarih bilincinin kökleşip yerleşmesinde önemli yer tutar.

19 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti’ nin kurucusu Mustafa Kemal Paşa’ nın 1919 yılında Samsun’a ayak basışının yıldönümüdür.

Bu tarihten sonra Mustafa Kemal Paşa’ nın kafasında oluşturduğu plân adım adım uygulamaya konulmuş;  22 Haziran 1919’ da Amasya Tamimi, 28 Temmuz 1919’ da Erzurum Kongresi, 4 Eylül 1919’ da Sivas Kongresi birbirini takip etmiş, Anadolu’ nun dört bir tarafında başlayan işgalci güçlere karşı direniş tek merkezde toplanarak koordine edilmiş ve nihayet 23 Nisan 1920’ da Ankara’ da TBMM toplanarak modern Türkiye Cumhuriyeti’ nin ilk temeli atılmıştır.

TÜRK KURTULUŞ SAVAŞI’ nın ne kadar zor şartlar altında yapıldığını ve ne meşakkatlere katlanıldığını, emperyalist devletlerin çeşitli baskı ve entrikalarına nasıl göğüs gerilerek bu zaferin kazanıldığını hepimiz biliyoruz- bilmek zorundayız.

Türkiye Cumhuriyeti’ nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün en yakın silâh ve çalışma arkadaşı 2’nci Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ, 19 Mayıs 1946 tarihinde, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı törenlerinde Türk gençliğine hitaben bir konuşma yapmıştı.

Bu konuşma, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’ nın Türk Gençliği’ ne duyduğu güven ve saygının çok açık ifadesidir:

“Aziz Türk Gençleri:

Bugün, sevinçler ve ümitlerle dolu olarak, karşımızda bir daha toplanmış bulunuyorsunuz. Yeni nesillerimizin; canlı ve neşeli varlıklarını karşımızda görmek, vazifelerimizi bize tekrar hatırlatıyor. Vatanımızı koruyacak, geliştirecek, yükseltecek evlâtlarımız; sıhhatli, iradeli ve hür insanların hakikati ve iyiliği seven, korkusuz ve fedakâr örnekleri, bizi bahtiyar ediyor. Gençlik Bayramında karşılaşan eski ve yeni nesillerin, birbirlerine tesirlerini, cemiyet ve milletimiz için, çok feyizli buluyoruz. Biz, yaşlılar, hayat ve siyaset mücadelelerimizin ayrılıklarını unutarak, gençlik karşısında, bütün millet, bütün vatan düşüncelerini, ön safa alabiliriz... Hele sizin spor sevginiz ve spor zevkiniz, hayatımızın her mücadelesine girebilirse, bundan milletçe çok istifade edeceğiz. İhtiraslı mücadelelerden, sportmenin geniş yürekli tavrıyla çıkmak, milli hayattaki her hangi bir yarışın sonundan, netice ne olursa olsun, güler yüzle ve ümitsizliğe kapılmadan ayrılmak, alışacağımız bir haldir. Sporlarınızı ne kadar zevkle ve istifadeyle seyrettiğimizi anlıyorsunuz. Gençliğin sporları, onların sıhhati üzerinde yaptığı iyi tesirlerden ziyade bütün cemiyetin karakteri üzerinde yaptığı feyizli tesirlerden dolayı kıymetlidir.

Aziz evlâtlarımız;

Vatanın kurtulması ve yükselmesi için, yaşlılarınızın, önceki nesillerin, dar ve güç zamanlar geçirdiğini öğrenmişsinizdir. Hele, son yüzyıl içinde Türk vatanını tehlikelerden kurtarıp, sağlam bir varlık haline getirmek, bu vatanın yetiştirdiği seçkin evlâtların başlıca emeli olmuştur. Babalarınızın ve dedelerinizin hâtıralarını ve gayretlerini, itibarla ve gururla düşünebilirsiniz. Yarın elinize alacağınız memleket kaderini, canınızdan kıymetli tutacağınıza inanıyoruz. Yarınki vazifelerinizin, hür vatandaş ve vatanını seven vatandaş olarak, ne kadar ciddi olduğunu bir an gözünüzden ayırmamanızı isterim.

Aziz evlâtlarımız;

Bu memlekette, sizin gözleriniz önünde atılmış olan büyük inkılâp hamlelerini, siz koruyacaksınız; siz geliştireceksiniz.

Büyük Atatürk’ün insanlık, hürriyet ve şeref yolu, sizin emanetinizde, emniyettedir. Ailelerinizin ve cemiyetimizin faydalı unsurları, vatanımızın şerefi olmanızı bekliyorum.

Var olunuz!

***

19 Mayıs Atatürk’ ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı’ mızı en içten dileklerle kutluyor; başta Türkiye Cumhuriyeti’ nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, bu ülkenin bekası, birlik ve bütünlüğü için can veren tüm şehit ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyorum.

ATATÜRK Diyor ki:

“Benim istediğim sadece memleket işlerinin Büyük Millet Meclisinde açıkça münakaşa edilmesidir. Büyük Millet Meclisinde Türk milletinin gözü önünde açıkça konuşulamayacak hiçbir iş yoktur.”

“ Kendilerine bir milletin kaderi emanet edilen (bırakılan) adamlar, milletin kuvvet ve kudretini yalnız ve ancak yine milletin gerçek ve sağlanması mümkün menfaatleri yolunda kullanmaktan sorumlu olduklarını bir an hatırlarından çıkarmamalıdırlar. “

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.