Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hocalı Soykırımı

Kuzey Azerbaycan’da 1917 Bolşevik ihtilâlinden sonra, 28 Mayıs 1918’ de Kuzey Azerbaycan Bağımsız Devleti kurulmuştu.

Haber Giriş Tarihi: 25.02.2017 17:59
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak: Haber Merkezi
yalovamiz.com
Hocalı Soykırımı

Bu devlet, 1 yıl 11 ay süren bağımsızlıktan sonra, tekrar Rusya’ ya (Sovyetler Birliği) dahil edilmişti.

Azerbaycan, 1936’ya kadar, Kafkas (SFSR) Sosyalist Federatif Sovyet Cumhuriyeti’nin bir üyesi oldu.

1963’ten sonra, Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adını aldı.

Azerbaycan’da, 28 Mayıs 1990 günü, Bağımsızlık Bayramı olarak kabul edildi.

SSCB’nin dağılmasıyla, 1991 yılında Azerbaycan bağımsızlığını kazandı.

Azerbaycan sınırları içinde yer alan Dağlık Karabağ, Kafkas bölgesinin jeopolitik bakımdan hakim bir noktasındadır. Bugün, bölgede devam eden hâkimiyet mücadelesinin temelinde de bu vardır.

Karabağ, tarihin ilk dönemlerinden beri, Türkler’in bir yerleşim yeriydi.

Çarlık Rusyası Generali Sisyanov, 22 Mayıs 1805 tarihinde, Çar’a gönderdiği raporda, “Karabağ coğrafya bakımından Anadolu’nun, İran’ın ve Azerbaycan’ın kapısı sayılır” demek suretiyle, bölgenin stratejik önemini belirtmiş ve buradaki dengeyi Rusya’nın lehine çevirmek için Müslümanların arasına Ermenilerin yerleştirilmesini önermişti.

Bölgede söz sahibi olmaya çalışan Ruslar, 1828-1829 Edirne Antlaşması’ndan sonra Anadolu Ermenilerini, Türkmençayırı Antlaşması’ndan sonra ise İran Ermenilerini Karabağ’a yerleştirdi.

Sonra da, Türkleri azınlığa düşürme çalışmalarına hız verdi.

1877- 1978 Osmanlı- Rus Savaşı’ndan sonra da, çok sayıda Ermeni, Ruslar tarafından bölgeye yerleştirildi.

Bundan sonra, etkili bir Rus politikasıyla, bölgedeki  Müslüman Türkler, azınlığa düşürüldü.

Ve böylece Azeri- Ermeni çatışmaları da başladı.

Ermeniler, şüphesiz bölgedeki Rus askeri birliklerinden destek gördüler.

Bağımsızlığın ardından Azerbaycan dış politikasını belirleyici nitelikte iki önemli etken mevcuttu:

Enerji kaynaklarının işletilerek dış pazarlara taşınması ve ateşkese karşın çözülmeyen Karabağ sorunu…

Ermenilerin toprak iddialarına cevap olarak, birkaç kez Dağlık Karabağ’ın Ermenistan haritasına eklenmesini sağlamaya çalışan SSCB yönetimi, Azerbaycan tarafının büyük uğraşları sonucu bu kararlarından vazgeçmeye mecbur kaldı.

Ocak 1989’da, özerk statüsüne son verilerek merkezî hükûmete bağlı bir komite tarafından yönetilmesine karar verilen Karabağ; daha sonra da, coğrafî bütünlük ve ulaşım kolaylığı nedeniyle Azerbaycan SSCB’ye bağlandı.

Yörenin Ermenistan SSCB’ye bağlanması için 1988’de Ermenilerin başlattığı gösterilerle iki cumhuriyet arasında tırmanan gerginlik, Sovyet yönetimi için önemli bir sorun yarattı.

SSCB’nin 1991 sonunda dağılmasından sonra ayrılıkçı Ermeni güçlerle Azeriler arasındaki çatışmalar şiddetlenerek sürdü.

Söz konusu dönemde, Karabağ’ da, Azerilerin yoğun olarak yaşadıkları köyler talan edildi, insanları vahşi usullerle katledildi.

Bu katliamlardan biri de,  Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde 7 bin kişilik nüfusa sahip ve coğrafi konumu itibariyle bölge için stratejik önemi olan Hocalı’ da oldu.

Burada Ermeniler, Azerilere karşı büyük bir katliamda bulundular.

Bütün dünyanın gözleri önünde, Ermeniler, Hocalı’yı ele geçirmek için, 25 Şubat 1992 akşamı harekete geçtiler.

Ermeni silâhlı birlikleri, Ermeni kökenli subay ve askerlerin oluşturduğu, eski Sovyet ordusunun 366 nci Alayı, tarihin en büyük soykırımlarından birini yaptı.

Bu çapulcu sürüsü, 25/26 Şubat 1992 gecesi, yüzlerce insanın hayatına son verdi.

Şehir, yerle bir edildi.

Hocalı katliamında çoğu kadın ve çocuk olan 613 Azeri hayatını kaybetti.

487 kişi sakat kaldı.

1275 kişi, Ermeni esaretinin dehşetini yaşadı.

150 kişinin akıbeti ise hâlâ bilinmiyor.

Hocalı soykırımının üzerinden yıllar geçti.

Hocalı’da yaşanan olaylar, gözümüzün önünde oldu; canlı tanıkları, fotoğrafları, hatta kamera görüntüleri var.

Günümüzde, Ermeni Diasporası ve Ermenistan, Türk Milleti’ ne ve Türk Dünyası’ na dayanaksız iddialarla saldırırken, insan hakları gibi kavrama sahip olduğunu ileri süren bazı devletler de, Ermenistan ve Diasporasının güdümünde onları desteklerken, gözlerinin önünde cereyan eden barbarlıkları görmemezlikten gelmekte ve ses çıkarmamaktadırlar.

Hocalı soykırımını yok kabul eden Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan, bakın ne diyor:

“Türkiye’nin 1915’teki soykırımı tanımaması, sadece ahlakî değil, ayrıca Ermenistan’ın ulusal güvenlik sorunudur. 1915 yılında olduğu gibi, işlediği suçu kabul etmeyen aynı komşuya sahibiz. Bu yapılanların tekrarlanma riski var.”

Koçaryan’ı böyle konuşturan, önce ABD, sonra Batı’ dır.

Hocalı’daki soykırımı görmeyen ve görmezlikten gelen de başta ABD, sonra yine Batı’ dır.

Başta Ermenistan, Ermeni Diasporası ve onun destekçilerine karşı etkin olmanın tek yolu da, Türk Dünyası’nın birlik ve bütünlük içinde tek yumruk olarak karşı durmasıdır.

Ermeni vahşetinde hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum.

AHMET AKYOL, YALOVA, 25 Şubat 2017

**

Xocalı Soyqırımı

Azerbaycan xalıqının XX esrde üzleşdiyi dehşetli facielerden biri de Xocalı soyqrımıdır. Xocalı faciesi Xatın , Lidisa , Oradur soyqırımı kimi insanlıq tarixine düşmüş qanlı olaydır.

1992-ci il fevralın 25-den 26-a keçen gece Ermenistan silahlı qüvveleri, Azerbaycanın Dağlıq Qarabağ erazisindeki ermeni silahlı desteleri, keçmiş SSRİ-nin Xankendinde yerleşen 366-cı motoatıcı alayının şexsi heyetinin ve texnikasının bilavasite iştirakı ile Xankendi ile Esgeran arasında yerleşen Xocalı şeherini zebt ederek, Azerbaycan xalqına qarşı soyqırım siyasetini heyata keçirmişdir.

Xocalının işğalı zamanı bir gecede dinc ehaliden 613 nefer, o cümleden 63 uşaq, 106 qadın, 70 qoca xüsusi amansızlıqla, işgencelerle öldürülmüş, insanların başları kesilmiş, gözleri çıxarılmış, hamile qadınların qarınları süngü ile deşik-deşik edilmişdir.

Hücumda hemçinin mayor Oqanyan Seyran Muşeqoviçin (Seyran Oqanyan hazırda Dağlıq Qarabağda ermenilerin qeyri-qanuni rejiminin «müdafie naziri»dir) komandanlığı altında 366-cı alayın 2-ci batalyonu, Yevgeni Nabokixinin komandası altında 3-cü batalyonun, 1 saylı batalyonun qerargah reisi Çitçyan Valeriy İsayeviç ve alayda xidmet eden 50-den artıq ermeni zabit ve praporşik iştirak etmişdir. («Xocalının işğalına dair istintaq materiallarından»)

Şeher ehalisinin bir hissesi zorakılıqdan qaçıb qurtarmaq isteyerken evvelceden düzeldilmiş pusqularda qetle yetirilmişdir. Rusiyanın «Memorial» hüquq-müdafie merkezinin melumatına esasen, dörd gün erzinde Ağdama Xocalıda qetle yetirilmiş 200 azerbaycanlının meyidi getirilmiş, onlarla meyidin tehqire meruz qalması faktı aşkar edilmişdir. Ağdamda 181 meyid (130 kişi ve 51 qadın, o cümleden 13 uşaq) mehkeme-tibbi ekspertizasından keçirilmişdir. Ekspertiza zamanı  müeyyen edilmişdir ki, 151 neferin ölümüne gülle yaraları, 20 neferin ölümüne qelpe yaraları sebeb olmuş, 10 nefer küt aletle vurularaq öldürülmüşdür. Hüquq-müdafie merkezi diri adamın baş derisinin soyulması faktını da qeyde almışdır.

Xocalı soyqırımı şahidlerinin ifadelerinden:

Ermeniler terefinden qetle yetirilmiş azerbaycanlı uşaqların sinesi yarılıb ürekleri parçalanmış, ekser meyidler ise tike-tike doğranmışdır.

Heyderov Camal Ebdülhüseyn oğlu - «Qaraqaya deyilen yerin yaxınlığındakı fermanın 2 kilometrliyinde eybecer hala salınmış xeyli azerbaycanlı meyidi var idi. Qetle yetirilmiş uşaqların sinesini yarıb üreklerini parçalamış, ekser meyidleri ise tike-tike doğramışdılar».

Heyderov Şahin Zülfuqar oğlu - Naxçıvanik kendi (Xocalı) yaxınlığında 80-e yaxın meyid görüb. Meyidler qorxulu veziyyete salınmış, başları kesilmişdir. Milis mayoru Elif Hacıyev, yaxın qohumları Selimov Fexreddin, Selimov Mikayıl da qetle yetirilenler arasında olmuşdur.

Hümbetov Celil Hümbeteli oğlu - Ermeniler onun gözü qarşısında heyat yoldaşı Füruze, oğlu Muğan, qızı Simuzer ve gelini Südabeni güllelemişler.

Paşayeva Kübra Adil qızı - Ketik meşesine girende ermenilerin mühasiresine düşmüşdür. Gizlendiyi kolluqdan heyat yoldaşı Paşayev Şura Tapdıq oğlu, oğlu Paşayev Elşad

Şura oğlunun güllelenmesinin şahidi olmuşdur.

Emirova Xezengül Tevekkül qızı - Xocalı işğal olunan zaman ermeni silahlıları onun ailesini bütünlükle girov götürmüşdür. Ermeniler Xezengülün anası Rayanı, 7 yaşlı bacısı Yeganeni ve xalası Göyceni gülleleyib, atası Emirov Tevekkülü ise benzin tökerek yandırmışlar.

Eliyeva Zoya Eli qızı - 150 nefere qeder adamla 3 gün meşede qalıb. Meşede Zoyanın yanında Ehmedova Dünya ve onun bacısı Gülxar donaraq ölmüşdür.

Mustafayeva Kübra Eliş qızı - «Ermeniler bizi girov götüren kimi yanımdakı altı neferi yerindece güllelemişler».

Kerimova Seide Qurban qızı - «12 neferle birlikde girov götürüldük. Ermeniler qızım Nezaketi, Tapdığı, Seadeti, İradeni işgence ile öldürmüşler».

Necefov Eli Ağami oğlu - «Ermeniler qaçan adamları mühasireye alaraq 30-40 neferi yerindece güllelemişler».

**

Khojaly Tragedy

One of the most heinous crimes against the Azerbaijani people was the massacre of hundreds of defenseless inhabitants of the town of Khojaly, in the Nagorno Karabakh region of the Azerbaijan, which was taken by armenian troops on the night of February 25-26, 1992 in what was described by the Human Rights Watch as "the largest massacre to date in the conflict".

Khojaly is an Azerbaijani town strategically located on the Agdam – Shusha and Hankendi (Stepanakert) – Askeran roads in Nagorno-Karabakh region of Azerbaijan. The town' population was over 7,000 people.

The Armenian armed forces and mercenary units spared virtually none of those who had been unable to flee Khojaly and the surrounding area. In the words of the journalist Chingiz Mustafaev, among the dead were "... dozens upon dozens of children between 2 and 15 years old, women and old people, in most cases shot at point-blank range in the head. The position of the bodies indicated that the people had been killed in cold blood, calculatedly, without any sign of a struggle or of having tried to escape.

Some had been taken aside and shot separately; many had been killed as entire families at once. Some corpses  displayed several wounds, one of which was invariably in the head, suggesting that the wounded were executed. Some children were found with severed ears; the skin had been cut from the left side of an elderly woman's face; and men had been scalped. There were corpses that had clearly been robbed. The first time we arrived at the scene of the shootings of February 28, accompanied by two military helicopters, we saw from the air an open area about one kilometer across which was full with corpses almost everywhere..."

**

An inhabitant of Khojaly, Djanan Orudjev, also provided information on the many victims, mostly women and children. His 16-year-old son was shot, and his 23-year-old daughter with her twin children and another 18-year-old daughter who was pregnant, were taken hostage. Sana Talybova, who witnessed the tragedy as it unfolded, watched as four Meskheti Turks, refugees from Central Asia, and three Azerbaijanis were beheaded near the grave of an Armenian soldier; children were tortured and killed in front of their parents; and two Azerbaijanis had their eyes taken out with screwdrivers. The organized nature of the extermination of the population of Khojaly was evident from the killing, in previously prepared ambushes, of peaceful inhabitants who fled the town in desperation to save their lives. For example, Elman Mamedov, chief of administration in Khojaly, reported that a large group of people who had left Khojaly came under intensive fire from Armenian positions near the village of Nakhichevanik. Another resident of Khojaly, Sanubar Alekperova, reported numbers of corpses of women, children and old people near Nakhichevanik, where they fell into an ambush. Her mother and her two daughters, Sevinzh and Khidzhran, were killed and she herself was wounded. Faced with this mass shooting, some of the group made for the village of Gyulably, but there Armenians took some 200 people hostage. Among them was Dzhamil Mamedov; the Armenians tore out his nails, beat him and took away his grandson. His wife and daughter vanished without trace.

**

"I had heard a lot about wars, about the cruelly of the Fascists, but the Armenians were worse, killing five and six-year-old children, killing innocent civilians", said a French journalist, Jean-Yves Junet, who visited the scene of this mass murder of women, old people, children and defenders of Khojaly.

«Khojaly - The Last Day»,

Baku, Azrbaijan publishers, 1992.

ALINTIDIR

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.