Daştan, “Kanserde Erken Teşhis Çok Önemli”

Dr. Daştan kanserle mücadelede erken teşhisin önemine de vurgu yaptı. Daştan Ulusal Çocuk Kanserleri Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada çocuklarda meydana gelen kanser vakalarının büyüklerle farklılıklar gösterdiğinin de altını çizdi. Daştan açıklamasının devamında; “Çocukluk Çağı kanserleri genellikle 15 yaş altı, 0-14 yaş arasında görülen kanserleri içerir. Çocukluk çağı kanserleri çeşitli özellikleriyle yetişkinlerinkinden belirgin olarak ayrılırlar. Özellikle çocuklarda kanser, yetişkinlere göre daha az görülür.Bütün yaş gruplarındaki toplam ülkelerde 5 yaş altında yıllık kanser oranı sadece %0.5 tir. Büyük istatistiklere sahip ABD’ de 14 yaş altı çocuklarda yıllık kanser oranı 1/7000 civarındadır. Diğer bir deyimle 20 yaş altındaki çocuklarda ve ergenlerin toplamında ortalama yıllık kanser oranı 14.9/ yüzbindir. Ayrıca Çocukluk çağı kanserleri, tipleri yada genel olarak biyolojileri, prognozları ve tedaviye yanıtları itibariyle de yetişkinlerden ayrılırlar. Yetişkinler de “Epitelyal Kanserler” sık iken çocuklarda “Akut Lösemiler” ve “Embriyonel Tümörler” daha sık görülür.Uluslararası Çocukluk Kanserleri Klasifikasyonuna” göre çocuklarda kanserin 12 tipi vardır.Ayrıca doğum öncesi faktörlerin, 5 yaş altı çocuklarda görülen kanserlerde etkili olduğu saptanmıştır.

Çocuklarda birinci sırada “Akut Lösemiler”(kan kanser) ikinci sırada, özellikle gelişmiş ülkelerde “ Santral Sinir Sistemi” tümörleri ve “Maliyn Lenfomalar” yer alır. Ancak Türkiye dahil gelişmekte olan ülkelerde ikinci sırayı çocuklarda “Maliyn Lenfomalar” alabilmektedir.

Kanserle savaşın temel ilkesi kanserden korunma olup, erken teşhis ile de çoğu kanserler önlenmekte ayrıca tedavide başarıda sağlanabilmektedir.
Halkın kanser konusunda bilgi ve bilinç düzeyinin yükseltilmesi özel bir önem arz etmektedir. Bu kapsamda her yıl 5 Nisan “ Ulusal Çocuk Kanserleri Günü” olarak değerlendirlmektedir” sözlerine yer verdi.

Daştan kansere yakalanmamak yada tedavide başarılı olabilmede zararlı madde kullanımından uzak durmak ve sağlıklı beslenmenin de önemine vurgu yaparak, “Kanser, kontrolsüz çoğalan hücrelerin normal işlevi olan hücreleri öldürmeleri sonucu ortaya çıkan, 200’den fazla türü tanımlanan bir hastalık grubudur. Vücuttaki tüm doku ve organlarda kanser gelişebilir. Halk sağlığı yönünden kanserin önemi, hastalığın öldürücü olma oranının yüksekliği ve sık görülmesidir. Erişkin yaş grubunda her yıl 100000 nüfus için 150-300 kişi kansere yakalanmaktadır.

Ülkemizde her yıl 150 000 kişinin kansere yakalandığı tahmin edilmektedir. Sebebi bilinen ölümler arasında son yıllarda kardiyovasküler sistem hastalıklarından sonra 2.sırada yer almaktadır. Kanserin, kalıtımsal faktörler yanında sigara, çevre kirliliği, beslenme gibi çevresel faktörlerin etkisinde oluştuğu bilinmektedir.

Epidemiyolojik ve deneysel çalışmalar beslenme ve kanser arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Besinler bir yandan kanser yapıcı, diğer yandan kanser önleyici maddeleri içerirler. Ayrıca, besinlere uygulanan pişirme ve saklama işlemleri ile de zararlı maddeler oluşabilir. Bununla beraber, belirli besinler, uygun pişirme yöntemleri ve sağlıklı beslenme alışkanlığı ile zararlı kimyasal maddelerin kanser yapıcı etkilerini önleyebilirler” dedi.