Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Derviş Kaşıkları

Yazının Giriş Tarihi: 16.07.2016 06:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.07.2016 06:30

"Bakın göstereyim" demiş, ermiş.

Önce sevgiyi dilden gerçeğe indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da "derviş kaşıkları" denilen bir metre boyunda kaşıklar.

Ermiş bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz diye bir de şart koymuş.

Peki demişler ve içmeye teşebbüs etmişler.

Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.

Bunun üzerine şimdi demiş ermiş, sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe.

Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa.

Buyurun deyince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan...

İşte demiş ermiş,

“Kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı, düşünürse, o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz. Şunu da unutmayın, gerçek pazarında alan değil, veren kazançtadır daima.”

SENİN HAFTA SONUN MAHVOLMUŞ

Ateşli bir köy çocuğu şehrin en büyük marketinde işe başvurur. Dünyanın bu en büyük alışveriş merkezinde herşey ama herşey satılmaktadır. Patron sorar:

- Daha önce hiç satıcılık yaptın mı?

- Evet köyümde bu işi yaptım.

- Patronun gözü cocuğu tutar:

- İyi, yarın başlıyorsun.

Ertesi gün akşam olur ve patron çocuğu karşısına alır;

- Evet, bugün kaç satış yaptın??

- Bir!

- Ne bir mi? Ötekiler 20-30 satış yaptılar, Nasıl bir? Kaç dolar tuttu peki?

- 320 bin 334 USD doları.

Patron şaşırır ve sorar:

- Nasıl becerdin bunu?

- Adama batta küçük boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da büyük boy bir olta sattım. Adama nerede balık tutacağını sordum. Kıyıda deyince bir tekneye gereksinimi olduğunu söyledim. Tekne bölümüne indik ve çift motorlu, yelkenli, lüks bir yat sattım. Vosvosuyla bunu çekemeyeceğini söyleyince son model 4x4 bir jeep sattım. Patron kendinden geçer:

- Ne diyorsun, tüm bunları bir küçük olta almaya gelen adama mı sattın?

Genç çocuk yanıt verir:

- Yoo aslında karısı için bir tane orkid istemişti... Ben de ona “Hafta sonun mahvolmuş, sen en iyisi balığa git” dedim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.