Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Büyük Sözü Dinlemenin Önemi

Yazının Giriş Tarihi: 29.11.2025 11:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.11.2025 11:11

Babasının sürekli şikâyetleri nedeniyle babasının evinde yaşamaktan hoşlanmayan bir evlâttım. Bana her zaman şunu söylerdi:

“Kullanmıyorsanız fanı kapatın!”

“Kimsenin olmadığı odada televizyon açık... Kapat şunu!”

"Kapıyı kapat!"

“Bu kadar suyu israf etmeyin!”

Babamın beni bu küçük şeylerle rahatsız etmesi hoşuma gitmiyordu.

Bir gün bir iş görüşmesi için davet aldım. Şöyle düşündüm:

“İşi alır almaz bu kasabayı terk edeceğim. Bir daha babamın şikâyetini asla dinlemeyeceğim.”

Röportaj için ayrılırken babam bana bazı tavsiyelerde bulundu:

“Sana sorulan sorulara çekinmeden cevap ver. Cevabını bilmiyorsan bile güvenle konuş."

Bana yolculuk için ihtiyacım olandan daha fazla para verdi.

Görüşme yerine geldiğimde kapıda koruma olmadığını fark ettim.

Kapı dışarıya açıktı.

Babamın sözlerini hatırlayarak kapıyı kapattım ve bahçeye girdim.

Yolun her iki tarafında da güzel çiçekler görebiliyordum ama bahçıvan musluğu açık bırakmıştı ve hortumdaki su akmaya devam ederek yola taşmıştı. Yoldaki hortumun ucunu çiçeklere doğru çevirdim, sonra da açık musluğu kapattım.

Resepsiyon alanında kimse yoktu ama görüşmenin birinci katta yapılacağını belirten bir tabelâ vardı.

Yavaş yavaş merdivenleri çıktım, saat sabahın 10'u olmasına rağmen ışıklar hâlâ yanıyordu, muhtemelen önceki geceden kalmaydı.

Sonra babamın sözleri aklıma geldi:

“Neden ışığı kapatmadan odadan çıkıyorsun?”

Anahtara uzanıp ışığı kapattım.

Yukarıda büyük bir odada sıralarını bekleyen bazı insanlar gördüm. Oradaki insan sayısına bakınca o işi alma şansım olup olmadığını merak ettim.

Biraz tedirgin bir şekilde koridora girip kapının yanında yer alan “Hoş geldiniz” yazan paspasın üzerine bastığımda ters olduğunu fark ettim. Sonra biraz sinirlenerek düzelttim.

Alışkanlıkları unutmak zordur.

Ön sıralarda çok sayıda insanın toplanıp beklediğini, arka sıraların ise boş olduğunu gördüm.

Ancak arkadaki boş iskemlelere doğru çalışan bir vantilatör gördüm.

Ben de gereksiz vantilatörü kapattım ve boş sandalyelerden birine oturdum.

O arada sırası gelenlerin görüşme odasına girdiğini ve hemen başka bir kapıdan dışarı çıktığını fark ettim.

Dolayısıyla röportaj sırasında ne sorabileceklerini tahmin etmenin bir yolu yoktu.

Sıra bana geldiğinde, görüşmecinin karşısına biraz endişeyle çıktım. Evraklarımı aldı ve bakmadan bana sordu: “Ne zaman çalışmaya başlayabilirsin?”

Şöyle düşündüm: "Bu röportajda sorulan yanıltıcı bir soru mu yoksa işi bana teklif ettikleri doğru mu?"

Anlamadan merakla baktığımı görünce aynen şunları söyledi:

“ Burada kimseye soru sormuyoruz çünkü onlar aracılığıyla birinin yeteneklerini değerlendiremeyeceğimize inanıyoruz. Yani bizim testimiz kişinin tutumunu değerlendirmektir. Adayların davranışlarına göre bazı testler yaptık ve hepsini kameralarımız aracılığıyla gözlemledik. Bugün buraya gelen senden başka hiç kimse kapıyı, hortumu, vantilatörleri ve ışığı kapatmayı düşünmedi. Bunu sadece sen yaptın. Bu yüzden bu iş için seni seçmeye karar verdik.”

Babamın disiplinli öğretilerinden her zaman rahatsız olmuştum ama o andan sonra anladım ki ilk işime ancak bunun sayesinde kavuşmuşum.

Babama olan kızgınlığım ve kırgınlığım tamamen kayboldu.

Artık anladım ki, anne ve babamızın biz yaptıkları uyarılar sadece bizim iyiliğimiz içindir.

Anne babamızı hayattayken üzmenin, gidince üzülmenin bir anlamı yok.

Onlara her zaman iyi davranmak gerekiyor.

Sevginiz ve saygınız ise hiç ekilmesin!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.