Üniversite kampüs konusu hala gündemde.

15 Ocak 2007 tarihinde yazdığım köşe yazımdan bu yana hala kampüs konusu Yalova’mız için çözülemedi.

İlgili Yazı İçin Tıklayınız

Her şey hazırken hala kampüs probleminin Yalova gündeminde yer alması lüksüne sahip değiliz. Zaman en büyük kayıp ilimiz için. Onbinlerce öğrencinin öğrenim göreceği kampus binalarının şimdiye kadar yükselmesi gerekirdi. Her yıl gençlerimizin en modern ortamda eğitim gördüğü, bilimsel çalışmaları ile öne çıkan bir il olmalıydı Yalova. Bilgisayar ve nano teknolojilerle buluşan çağımızda internetin ve gelişimin hızına erişemezken bizim gündemimizin bu olmaması lazım.

Yalova’nın kültürel ve sosyal gelişimindeki gecikmenin telafisi olmaz. Zamanı geri getiremeyeceğimize göre tarih önünde gecikmeye yol açan her girişim kamuoyu vicdanına hapsolacaktır. Kaybedilen zaman, dosyaların gidip gelmesi derken mevsimler, yıllar geçerken Yalova bir değil ikinci üniversitenin hazırlığına çoktan başlanılmış olması gerekirdi. Hayal değil bu ihtiyacı hissetmemiz lazım ki geleceği düşünerek bu gün yapılması gerekenleri dosdoğru yapabilelim. Geleceği iyi algılayıp planlayanlar, geleceği okuyanlar bu gün ne yapacaklarını çok iyi bilirler. Çünkü bu gün dünün yarınıdır.

Başlıkta belirttiğim gibi “Yalova ikinci üniversitenin planlamalarını şimdiden yapmalıdır “ diye belki de yadırgayacağınız ve çok da iddialı bir söylemi neden ele aldığımın izahı zor olmayacaktır. Hani birinci köprüye karşı çıkanlar, ne gereği var diyenler, ikincisinin, üçüncüsünün, tüp geçidin derken zamanla yarışılan çalışmaları anlamaları, algılamaları için önyargısız bakmaları lazım. Yoksa hayatın gerçeklerine sırtımızı dönerek yansıyan gölgelere göre davranış kalıbına girmenin ne bugüne nede geleceğe yararı olmayacaktır.

Bunun için ne istediğini bilen bir şehir ve bu şehri yöneten iktidarı ve muhalefeti ile yapıcı yaklaşım ve düşünce içerisinde ortak Yalova paydasında buluşabilmenin gerekliliğine dikkat çekmek istiyorum. Belediyeleri, il genel meclisi, milletvekilleri, siyasileri, sivil toplum kuruluşları ile sokaktaki sade vatandaşı ile aynı hedefe odaklanan bu büyük güç karşısında hiçbir şey duramayacaktır. Yalova zenginliğine zenginlik katacaktır ama öncelikle bunun farkına varması lazım. Misyon ve vizyon derken bunları taşıyabilecek, sadece kuru muhalefet yapmayacak ortaya bir de çözüm koyabilecek yapıcı yaklaşımlara ihtiyacımız var. Gemideki küçücük delik nasıl geminin en zayıf yeri ise bu zayıf noktayı devamlı genişletme arzusunu birileri bırakmalıdır. Bu gemi elbette batmayacaktır ama hep de bu zayıflamış noktayı tahkim etmekle zaman harcayarak zamanımızı çalanlara hakkımızı helal etmiyoruz. Geleceğimizi çalmaya kimsenin hakkı yok.

Yalova acilen ikinci üniversite planlamalarını yapıp çalışma takvimini gündeme taşımalıdır ki güncel üniversite problemlerimiz çözümlenebilsin.

Hayal değil, 2023’te Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında, Yalova ikinci üniversitesine kavuşabilmeli. Siz ne dersiniz?