Güncel hayatın içinde yoğrulup dururken gelecek on yılları ne kadar düşünüyoruz? Çocuklarımızın istikbali için eğitimlerine önem verip “Balık vermek yerine balık yakalamayı öğretiyoruz” en azından.Hepimiz başarmak isteriz. Ama başarmamak için de elimizden geleni yaparız farkında olmadan. Nasıl mı? Başta başarmak isteyip istemediğimizi kafamıza koymadan, gönülsüzce bir işe başladık mı biliniz ki o işten hayır gelmeyecektir. Yani, yapıyor olmak için yapmak kadar başarıya düşman olabilecek bir şey yoktur. Aslında başarının temeli neyi istediğimizi bilmekte yatıyor. Bir şeyi istemeden yapmak başarının karşısında dik bir yamaç olarak çıkacaktır.
Grup olarak başarmak istiyorsanız grubunuzun ortak hareket edebilmesine dayalıdır başarı. Grup ister bir dernek, ister 3-5 kişiden oluşan yürüyüş takımı olsun ortak paydada uzlaşı yoksa o birliktelik dağılacaktır. Hele hele gönüllü olarak bu birliktelikteyseniz ve sizi bağlayan kanuni hususlar yoksa ”neden çekeyim ki “ deyip bağlarınızı koparırsınız. Çokta basittir ipleri koparmak. Ama önemli olan zor olanı başarmaktır. Hayatta hep zor olanı başarmak isteyenler için çileli yolu aşmak zorlukları yenmek kader olmuştur. Küçük küçük tepeleri herkes aşar. Önemli olan Everest’ e tırmanmak. Everest’e tırmanmak zaten başarı olarak nitelendirilmektedir. Hedefiniz eğer Everest olursa başarıyı yakalarsınız. Küçük tepeleri hedef alırsanız baştan başarısız olacağınız kesindir. Çünkü aldığınız hedef zaten başarılı olmanızı sağlamayacaktır.
Ne yapmalı o zaman? Başta sizin dışınızda bir dünya var. Hep dışsal çevreye duyarlı olunmalıdır. Sizin dışınızdaki insanlar neyi, nasıl düşünüyorlar? Onlara kulak veriniz. Özellikle kendi grubunuz içindeki insanların fikirlerine değer vermekle başlayınız. İnsan olarak değer veriniz tabii öncelikle. Bilinmeli ki generallerden oluşan bir ordu kaybetmeye mahkumdur. Değer verdiğiniz ölçüde destek göreceğinizden emin olunuz. Destek gördükçe de değer verilirsiniz. Kimse kullanılmak istemez. Yapmacık ve samimi olmayan davranış kalıplarından kaçınınız. Bu sizi değersiz kılar. Daima bilgi paylaşımına giriniz. Ne kadar bilgiyi paylaşırsanız grubun sahiplenmesi ve ortak hareket etme seviyesi artacaktır. Planlamanızı, iş bölümünü, geleceğe bakışınızı hep birlikte ve istişare etmeye dayalı yapınız. Benim fikrim en doğru ve uygulanabilir fikirdir diye yola çıkarsanız başta kaybetmişsinizdir zaten. Sosyolojik ve psikolojik etmenler bireyin kendisini ifade edebildiği ve grubuyla özdeşleştirebildiği derecede başarının arttığını göstermektedir. Psikoteknik verilere sık sık başvurulmalıdır. Burada grup lideri üzerinde o kadar büyük görev ve sorumluluk vardır ki adeta özdeşleşebilir. Hiçbir zaman grup liderinin kabiliyet ve zeka düzeyi ile grup başarısı ilişkilendirilmemelidir
Daha geniş perspektifte bakacak olursak aslında günümüzde Yalova'da yaşadığımız SU problemi yukarıda izah etmeye çalıştığım ana unsurların türevi haline gelmiş. Yani ortada SU üzerine bir problem var . Bu problemi çözmek için harcanacak enerji ve beyin fırtınası, suçlu bulmaya yönelik söylemlerden dolayı işin içinden çıkılmaz hale geliyor. Ortak problemde, ortak paydada bir araya gelebilme Yalova için bir lüks olmasa gerek.Küçük tepeler ile uğraşılmaya devam ediliyor. Ötede Everest var! Everest'i hedefleyelim. Elbette gelinen noktada maalesef küçük tepeleri aşma çabası ile karşı karşıya kalıyoruz ama Everest'i hatırlatıyorum. 20 yıllık, 50 yıllık planlamaları konuşalım. Revize etmeye çalıştığımız , yaptığımız planlamaları da uygulayalım lütfen. Su örneğinde olduğu gibi, Çalıştaylar, planlamalar yapıldı, konuşuldu yazıldı ama uygulama ve takipte herkesin şapkasını önüne koyup bu şehir için bir kere daha düşünmesi lazım. Öncelikle ben de düşünüyorum.Hepimizin her hemşehrimizin de payı var bu durumda ama lütfen sosyal medyada suçlu aramak & ilan etmek yerine çözüm önerilerine ve planlı çalışmalara kulak verip uygulanmasını, ilerlemesini yakından takip edelim. Halk sağlığı açısından okulların da açıldığı bu dönemde hijyen problemi çıkacak ve çocuklarımız enfeksiyonel hastalıklarla karşı karşıya kalmasın.
Ancak bir olursak , beraber olursak Yalova kazanır , Yalova'lı Everest'leri aşar.SU ile buluşacağımız günlerin yakın olması temennisiyle saygılarımı sunuyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İdris Durmuş
Yalova İçin Everest Hedefimiz Olmalı
Güncel hayatın içinde yoğrulup dururken gelecek on yılları ne kadar düşünüyoruz? Çocuklarımızın istikbali için eğitimlerine önem verip “Balık vermek yerine balık yakalamayı öğretiyoruz” en azından.Hepimiz başarmak isteriz. Ama başarmamak için de elimizden geleni yaparız farkında olmadan. Nasıl mı? Başta başarmak isteyip istemediğimizi kafamıza koymadan, gönülsüzce bir işe başladık mı biliniz ki o işten hayır gelmeyecektir. Yani, yapıyor olmak için yapmak kadar başarıya düşman olabilecek bir şey yoktur. Aslında başarının temeli neyi istediğimizi bilmekte yatıyor. Bir şeyi istemeden yapmak başarının karşısında dik bir yamaç olarak çıkacaktır.
Grup olarak başarmak istiyorsanız grubunuzun ortak hareket edebilmesine dayalıdır başarı. Grup ister bir dernek, ister 3-5 kişiden oluşan yürüyüş takımı olsun ortak paydada uzlaşı yoksa o birliktelik dağılacaktır. Hele hele gönüllü olarak bu birliktelikteyseniz ve sizi bağlayan kanuni hususlar yoksa ”neden çekeyim ki “ deyip bağlarınızı koparırsınız. Çokta basittir ipleri koparmak. Ama önemli olan zor olanı başarmaktır. Hayatta hep zor olanı başarmak isteyenler için çileli yolu aşmak zorlukları yenmek kader olmuştur. Küçük küçük tepeleri herkes aşar. Önemli olan Everest’ e tırmanmak. Everest’e tırmanmak zaten başarı olarak nitelendirilmektedir. Hedefiniz eğer Everest olursa başarıyı yakalarsınız. Küçük tepeleri hedef alırsanız baştan başarısız olacağınız kesindir. Çünkü aldığınız hedef zaten başarılı olmanızı sağlamayacaktır.
Ne yapmalı o zaman? Başta sizin dışınızda bir dünya var. Hep dışsal çevreye duyarlı olunmalıdır. Sizin dışınızdaki insanlar neyi, nasıl düşünüyorlar? Onlara kulak veriniz. Özellikle kendi grubunuz içindeki insanların fikirlerine değer vermekle başlayınız. İnsan olarak değer veriniz tabii öncelikle. Bilinmeli ki generallerden oluşan bir ordu kaybetmeye mahkumdur. Değer verdiğiniz ölçüde destek göreceğinizden emin olunuz. Destek gördükçe de değer verilirsiniz. Kimse kullanılmak istemez. Yapmacık ve samimi olmayan davranış kalıplarından kaçınınız. Bu sizi değersiz kılar. Daima bilgi paylaşımına giriniz. Ne kadar bilgiyi paylaşırsanız grubun sahiplenmesi ve ortak hareket etme seviyesi artacaktır. Planlamanızı, iş bölümünü, geleceğe bakışınızı hep birlikte ve istişare etmeye dayalı yapınız. Benim fikrim en doğru ve uygulanabilir fikirdir diye yola çıkarsanız başta kaybetmişsinizdir zaten. Sosyolojik ve psikolojik etmenler bireyin kendisini ifade edebildiği ve grubuyla özdeşleştirebildiği derecede başarının arttığını göstermektedir. Psikoteknik verilere sık sık başvurulmalıdır. Burada grup lideri üzerinde o kadar büyük görev ve sorumluluk vardır ki adeta özdeşleşebilir. Hiçbir zaman grup liderinin kabiliyet ve zeka düzeyi ile grup başarısı ilişkilendirilmemelidir
Daha geniş perspektifte bakacak olursak aslında günümüzde Yalova'da yaşadığımız SU problemi yukarıda izah etmeye çalıştığım ana unsurların türevi haline gelmiş. Yani ortada SU üzerine bir problem var . Bu problemi çözmek için harcanacak enerji ve beyin fırtınası, suçlu bulmaya yönelik söylemlerden dolayı işin içinden çıkılmaz hale geliyor. Ortak problemde, ortak paydada bir araya gelebilme Yalova için bir lüks olmasa gerek.Küçük tepeler ile uğraşılmaya devam ediliyor. Ötede Everest var! Everest'i hedefleyelim. Elbette gelinen noktada maalesef küçük tepeleri aşma çabası ile karşı karşıya kalıyoruz ama Everest'i hatırlatıyorum. 20 yıllık, 50 yıllık planlamaları konuşalım. Revize etmeye çalıştığımız , yaptığımız planlamaları da uygulayalım lütfen. Su örneğinde olduğu gibi, Çalıştaylar, planlamalar yapıldı, konuşuldu yazıldı ama uygulama ve takipte herkesin şapkasını önüne koyup bu şehir için bir kere daha düşünmesi lazım. Öncelikle ben de düşünüyorum.Hepimizin her hemşehrimizin de payı var bu durumda ama lütfen sosyal medyada suçlu aramak & ilan etmek yerine çözüm önerilerine ve planlı çalışmalara kulak verip uygulanmasını, ilerlemesini yakından takip edelim. Halk sağlığı açısından okulların da açıldığı bu dönemde hijyen problemi çıkacak ve çocuklarımız enfeksiyonel hastalıklarla karşı karşıya kalmasın.
Ancak bir olursak , beraber olursak Yalova kazanır , Yalova'lı Everest'leri aşar.SU ile buluşacağımız günlerin yakın olması temennisiyle saygılarımı sunuyorum.