Uzunca süren yaz tatilinden sonra çocuklarımız okullarına kavuşacak. Yaz tatili gerçekten çok uzun. Bu tatilde “ Yaz Okullarının” daha kurumsal ve verimli programları ile çocuklarımızın severek ve eğlenerek yeni bir şeyler öğreneceği bir fırsata dönüştürülmeli bence.Spor a ve yeteneğe dayalı pek çok şey yapılabilir diye düşünüyorum.Boş kalan çocukları maalesef sanal alem kapıyor yoksa.
Bir öğrenci velisi olarak sorgulayan, biraz da mükemmeli arayan yapımla köşe yazısına sığdığı kadarıyla “Eğitim” yönüyle yılın başlangıcında sizlerle düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Hepimiz bu sıralardan geçtik. Özverili öğretmenlerimizi her zaman hatırlar ve onlara şükran borçlu olduğumuzu hiç akıldan çıkartmam.
Devir kara tahta beyaz tebeşirden çok öteye gitti. Akıllı olan tahta, telefon, tablet… derken hep bu aklı yönetecek yada bu aklın esiri olabilecek çocuklarımız gözümüzün önünde… Bu gelişmeye yetişmeyen ayakta kalamıyor. Hayatın yer yönü artık “E “ işlem ile olurken bu aklı yönetecek bireyleri nasıl en iyi şekilde yetiştireceğiz? İyi insan nasıl yetiştireceğiz, adam nasıl edeceğiz çocuklarımızı…
Çok uzun ve derinlemesine olan bu konuda iş aileden başlıyor… “Nesillerin eğitimi anneanneden başlıyor” değil mi? Çocuklarımız okullarını sevdikçe, öğretmenlerine saygılı ve hürmetle yaklaştıkça, öğretmenler de bu çocuklara şekil verilecek emanetler olarak gördükçe problem kalmayacaktır. Biz veliler ve okul idarecileri ancak öğrenci ve öğretmenlerin bu ideallere ulaşmalarında yardımcı destek görevini yürütebiliriz. Milli Eğitim Bakanlığımız ciddi bir bütçe ile eğitim öğretimde daha başarılı nasıl olunabilirliğin her gün daha da artan ivmesini yakalamak için uğraşıyor.Lakin eğitim o kadar zor bir alandır ki başarının sonu olmayan, her geçen gün yenilikler ve ilerleme ile ayak uydurulması gereken ciddi çalışmaları içermektedir. Eğitim camiası kendini en çok yenilemesi gereken camiadır. Çünkü artık öğrencinin parmaklarının ucunda olan bilgi ve belgeye ulaşımdaki hızının karşısında siz hem bunlara hakim olacaksınız, hem de bilgiyi ayırt etme ve doğru olanı bulabileceksiniz. İş çok zor. Anne babalar da öğrenci, okul, öğretmen üçgeninde en iyi harç olma yolunda her zaman iletişim içinde ahenkle süreci yürüteceksiniz…
Tüm olumsuzluklar ve problemler karşısında eğitim bir tarafın daha az işi sahiplenmesi ile sekteye uğrar. Çok hassas bir terazide yolumuza devam ederken, herkesin bu sorumluluğu yürekten hissetmesi lazım. Herkes sokakta, yolda, okul önünde yanlış gördüğü ne varsa ilgillere iletirse problemlerin çoğu giderilmiş olacaktır. Okul servisleri, kantinler, okul bahçeleri de derslikler kadar öneme sahiptir. Çünkü bu alanlar da eğitim sürecinin birer parçasıdır. Yalova valiliğimizin bu konuda geçen hafta düzenlediği toplantısında alınan kararlar ve hassasiyet gösterilecek konuları yerinde ve önemli buluyorum. Sürecin doğru ve eksiksiz işlemesinde biz velilere de büyük görev düşüyor.
Bir veli olarak yetkililerden taleplerim de olacak elbette. Çocuklarımızın bilgi, deneyim ve görgü eğitimlerinde iyi ile kötüyü ayırt etmede, iyi insan nasıl olunabilirliği üzerinde daha fazla durulmasını istiyorum. Hayata daha sıkı ve iyi tutunarak yararlı insan nasıl olunabilirliği ön plana alınmalıdır. Çocuklarımızın hayata yönlendirilmelerinde meslek seçimlerinin daha rasyonel ve küçük yaşlara inmesi lazım. Bilimsel ve kabul görmüş eğitim metodolojileri ile çocuklarımızın hangi yönlerinin güçlü olduğu, kişilik ve yeteneklerinin hangi yönde daha ağır bastığı rasyonel olarak belirlenerek bu yönde orta okullar ve liselere gitmeleri sağlanmalıdır. Özetle ilkokulun sonuncu sınıfında çocuklarımızın hangi tür okul okumaları gerektiği ve belirleyici-yönlendirici çalışma bu yaşta tamamlanmalıdır.Üniversite sınavları sonrasına kalmaması lazım meslek tercihlerinin. Çocuklarımız okullarına en az evleri kadar severek gitmeliler. Okullarında her şeyi bulabilmeliler. Yeşil ve doğa içinde okullarında hayatı daha iyi tanıyıp öğrenebilmeliler. Okul dışındaki hayatı yaşayarak öğrenebilmeliler. Severek, gülerek eğlenerek eğitim öğretimin içinde veliler de olmalı, veliler daha aktif rol verilmeli. Bizlere milli eğitimde eğitim üzerine nelerin yapılabilirliği, süreçte aksayan yönlerin neler olduğu, daha iyi bir eğitim üzerine bizim de düşüncelerimiz daha fazla alınmalı. Okul aile birliklerinden öteye eğitimin bir ayağının da veliler olduğu gerçeği her zaman göz önünde bulundurulmalı. Sınavlara hazırlanan öğrenciler yerine hayatın içinde daha başarılı nesiller hedeflenmeli. Ders dışı saatler okullarda daha iyi geçirilmelidir. Spor salonları, konferans salonları daha etkin şekilde kullanılmalıdırlar. Hobi alanlarında çocuklarımız sevdikleri şeylerle ilgilenebilmeli ve kendilerini yetiştirebilmelidirler. Gençlik merkezleri, belediyelerimizin kültür müdürlükleri ve okullarımızın ortaklaşa koordineli programları ile yılın tüm aylarına yayılan dolu dolu çalışmalar yapılmalıdır.
Söylenecek yazılacak çok şey var… Lakin ilçe bazında “Eğitim Şuraları “ ile tarafların sık sık bir araya gelerek kurumsallaşmış organizasyonlar yapması ile daha verimli olunacağına inanıyorum. İşin içine tüm taraflar yer alırsa inanıyorum ki daha iyi bir düzeye gelinecektir.Tüm okulların imkanlarını ortak kullanımı ile daha genele yayılmış başarı olacağına inanıyorum.Duvarlarını dış dünyaya kapatmış, ulaşılamaz okullarımız olmasın. Duvarın ötesinde yaşanan bir hayat var ve bu hayatı birlikte daha güzelleştirebiliriz…
En güzel günlerin sizin olması dileği ile tüm eğitim camiasına , öğrencilerimize, öğretmenlerimize şimdiden başarılar diliyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İdris Durmuş
Veli Gözüyle Okullar Açılırken …
Uzunca süren yaz tatilinden sonra çocuklarımız okullarına kavuşacak. Yaz tatili gerçekten çok uzun. Bu tatilde “ Yaz Okullarının” daha kurumsal ve verimli programları ile çocuklarımızın severek ve eğlenerek yeni bir şeyler öğreneceği bir fırsata dönüştürülmeli bence.Spor a ve yeteneğe dayalı pek çok şey yapılabilir diye düşünüyorum.Boş kalan çocukları maalesef sanal alem kapıyor yoksa.
Bir öğrenci velisi olarak sorgulayan, biraz da mükemmeli arayan yapımla köşe yazısına sığdığı kadarıyla “Eğitim” yönüyle yılın başlangıcında sizlerle düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Hepimiz bu sıralardan geçtik. Özverili öğretmenlerimizi her zaman hatırlar ve onlara şükran borçlu olduğumuzu hiç akıldan çıkartmam.
Devir kara tahta beyaz tebeşirden çok öteye gitti. Akıllı olan tahta, telefon, tablet… derken hep bu aklı yönetecek yada bu aklın esiri olabilecek çocuklarımız gözümüzün önünde… Bu gelişmeye yetişmeyen ayakta kalamıyor. Hayatın yer yönü artık “E “ işlem ile olurken bu aklı yönetecek bireyleri nasıl en iyi şekilde yetiştireceğiz? İyi insan nasıl yetiştireceğiz, adam nasıl edeceğiz çocuklarımızı…
Çok uzun ve derinlemesine olan bu konuda iş aileden başlıyor… “Nesillerin eğitimi anneanneden başlıyor” değil mi? Çocuklarımız okullarını sevdikçe, öğretmenlerine saygılı ve hürmetle yaklaştıkça, öğretmenler de bu çocuklara şekil verilecek emanetler olarak gördükçe problem kalmayacaktır. Biz veliler ve okul idarecileri ancak öğrenci ve öğretmenlerin bu ideallere ulaşmalarında yardımcı destek görevini yürütebiliriz. Milli Eğitim Bakanlığımız ciddi bir bütçe ile eğitim öğretimde daha başarılı nasıl olunabilirliğin her gün daha da artan ivmesini yakalamak için uğraşıyor.Lakin eğitim o kadar zor bir alandır ki başarının sonu olmayan, her geçen gün yenilikler ve ilerleme ile ayak uydurulması gereken ciddi çalışmaları içermektedir. Eğitim camiası kendini en çok yenilemesi gereken camiadır. Çünkü artık öğrencinin parmaklarının ucunda olan bilgi ve belgeye ulaşımdaki hızının karşısında siz hem bunlara hakim olacaksınız, hem de bilgiyi ayırt etme ve doğru olanı bulabileceksiniz. İş çok zor. Anne babalar da öğrenci, okul, öğretmen üçgeninde en iyi harç olma yolunda her zaman iletişim içinde ahenkle süreci yürüteceksiniz…
Tüm olumsuzluklar ve problemler karşısında eğitim bir tarafın daha az işi sahiplenmesi ile sekteye uğrar. Çok hassas bir terazide yolumuza devam ederken, herkesin bu sorumluluğu yürekten hissetmesi lazım. Herkes sokakta, yolda, okul önünde yanlış gördüğü ne varsa ilgillere iletirse problemlerin çoğu giderilmiş olacaktır. Okul servisleri, kantinler, okul bahçeleri de derslikler kadar öneme sahiptir. Çünkü bu alanlar da eğitim sürecinin birer parçasıdır. Yalova valiliğimizin bu konuda geçen hafta düzenlediği toplantısında alınan kararlar ve hassasiyet gösterilecek konuları yerinde ve önemli buluyorum. Sürecin doğru ve eksiksiz işlemesinde biz velilere de büyük görev düşüyor.
Bir veli olarak yetkililerden taleplerim de olacak elbette. Çocuklarımızın bilgi, deneyim ve görgü eğitimlerinde iyi ile kötüyü ayırt etmede, iyi insan nasıl olunabilirliği üzerinde daha fazla durulmasını istiyorum. Hayata daha sıkı ve iyi tutunarak yararlı insan nasıl olunabilirliği ön plana alınmalıdır. Çocuklarımızın hayata yönlendirilmelerinde meslek seçimlerinin daha rasyonel ve küçük yaşlara inmesi lazım. Bilimsel ve kabul görmüş eğitim metodolojileri ile çocuklarımızın hangi yönlerinin güçlü olduğu, kişilik ve yeteneklerinin hangi yönde daha ağır bastığı rasyonel olarak belirlenerek bu yönde orta okullar ve liselere gitmeleri sağlanmalıdır. Özetle ilkokulun sonuncu sınıfında çocuklarımızın hangi tür okul okumaları gerektiği ve belirleyici-yönlendirici çalışma bu yaşta tamamlanmalıdır.Üniversite sınavları sonrasına kalmaması lazım meslek tercihlerinin. Çocuklarımız okullarına en az evleri kadar severek gitmeliler. Okullarında her şeyi bulabilmeliler. Yeşil ve doğa içinde okullarında hayatı daha iyi tanıyıp öğrenebilmeliler. Okul dışındaki hayatı yaşayarak öğrenebilmeliler. Severek, gülerek eğlenerek eğitim öğretimin içinde veliler de olmalı, veliler daha aktif rol verilmeli. Bizlere milli eğitimde eğitim üzerine nelerin yapılabilirliği, süreçte aksayan yönlerin neler olduğu, daha iyi bir eğitim üzerine bizim de düşüncelerimiz daha fazla alınmalı. Okul aile birliklerinden öteye eğitimin bir ayağının da veliler olduğu gerçeği her zaman göz önünde bulundurulmalı. Sınavlara hazırlanan öğrenciler yerine hayatın içinde daha başarılı nesiller hedeflenmeli. Ders dışı saatler okullarda daha iyi geçirilmelidir. Spor salonları, konferans salonları daha etkin şekilde kullanılmalıdırlar. Hobi alanlarında çocuklarımız sevdikleri şeylerle ilgilenebilmeli ve kendilerini yetiştirebilmelidirler. Gençlik merkezleri, belediyelerimizin kültür müdürlükleri ve okullarımızın ortaklaşa koordineli programları ile yılın tüm aylarına yayılan dolu dolu çalışmalar yapılmalıdır.
Söylenecek yazılacak çok şey var… Lakin ilçe bazında “Eğitim Şuraları “ ile tarafların sık sık bir araya gelerek kurumsallaşmış organizasyonlar yapması ile daha verimli olunacağına inanıyorum. İşin içine tüm taraflar yer alırsa inanıyorum ki daha iyi bir düzeye gelinecektir.Tüm okulların imkanlarını ortak kullanımı ile daha genele yayılmış başarı olacağına inanıyorum.Duvarlarını dış dünyaya kapatmış, ulaşılamaz okullarımız olmasın. Duvarın ötesinde yaşanan bir hayat var ve bu hayatı birlikte daha güzelleştirebiliriz…
En güzel günlerin sizin olması dileği ile tüm eğitim camiasına , öğrencilerimize, öğretmenlerimize şimdiden başarılar diliyorum.