Toplumlar değerlerine sahip çıktıkça ayakta kalabilirler. Olmazsa olmaz bu değerler ile kalkınmış ve gelişmiş ülke konumuna gelinebilir. Bu açıdan yaklaşıldığında “24 Kasım Öğretmenler Günü “ belki de en anlamlı günlerden biridir benim için. Toplumsal değerlerimizi öğretmenlerimiz ile öğrenip kıymet biliyoruz. Bu kıymet bilmede öğretmenlerimiz bizim için toplumsal değerlerimizdir.
Aradan 38 yıl geçse de okula başladığım gün hala taptazedir hafızamda.Allah uzun ömürler versin ilkokul öğretmenimin bendeki etkisi çok büyüktür . Ortaokulda, lisede derken yüksek öğrenimimde pek çok öğretmen ve öğretim görevlisinin emeği geçmiştir üzerimde. 1974 yılında anaokuluna başladığım gün o kadar taze ki belleğimde. İlkokul, ortaokul ve lise sıralarından sonra yüksek öğrenim derken hayat su gibi akıp gidiyor. Hayatımızda anne babamızdan sonra en çok emeği geçen ve üzerimizde hakkı olan öğretmenlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Bir güne bu minnettarlık ve saygıyı sığdırmak aslında mümkün değil ama yinede eski öğretmenlerin hatırlanması, onların gönüllerinin alınması açısından bir fırsat.
Gündemde yer alan görevde olan öğretmenlerimiz açısından mesleki problemlerinin daha ayrıntılı ele alınması, özlük ve ekonomik yönden durumlarının değerlendirilmesi, daha iyi eğitim öğretim verebilmeleri için nasıl bir yol haritası gerekliliği üzerinde kafa yorulması gereken gündür bu günler. Kolay değil, yaşamın çarkı arasından sıyrılıp gencecik beyinlere iyiyi, doğruyu, kısacası “ Adam olmayı “ öğretmek, örnek olmak ve buna bilim ve teknolojik verileri ekleyip çağın gerektirdiği en ideal insanı yetiştirmek. Bunca dışsal faktör belirleyici iken öğretmenin işi gerçekten zor. Yarış atı gibi sadece ve sadece sonuca odaklanmış iken arada kaçırdığımız pek çok şey var. Sınav kazanmak başarı değildir. Sınav bir araçtır.Uzun soluklu yolda merdiven basamaklarından biridir. Bu basamaklar elbette teker teker çıkılacaktır ama amaç daha iyi, müreffeh yaşamaksa toplum olarak bireysel çıkarların ön plana çıkmaması gereklidir. Birey toplum için varolmalıdır. “Bu topluma neler verebilirim” diyebilmelidir. İşte burada topluma belki de en verici olan, yetişmiş bireylerin kazandırılmasında , eğitim camiamızın tüm kademelerindeki öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz ile hedefe ulaşabiliriz. Kalkınmış ve dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alan Türkiye hedefinin baş rol oyuncusu öğretmenlerimizdir.
Bence bir öğretmen maaşı milletvekili maaşından daha az olmamalı. Bir öğretmen emekli olunca 20 sene önce olduğu gibi bir ev alabilmeli. Ekonomik sıkıntısı olmayan öğretmen daha verimli olacaktır. Her sınıfta akıllı tahta ile, internete dayalı eğitim ile tekno sınıflardan yine geçmişte olduğu gibi çağın önderleri ülkemizden çıkacaktır. Bu milletin bağrındaki bilim adamlarını ve liderlerini yetiştiren öğretmenlerimizin güncel problemleri çözümlenmeye çalışılırken uzun dönemde öğretmenliğin toplum önderi konumuna getirilmesi gereklidir.
“Toplum Değeri“ öğretmenlerimizin daha verimli olabilmeleri için gereken fedakarlık yapılıyor, yapılacak. Eğitim camiası gerçekten çok yol aldı.Ama eğitim gibi güncelliğini koruması gereken ve her geçen gün çağa göre yenilenmesi gereken alanda daha çok hedeflerimiz var.Çünkü günümüzde ülkemizin karşılaştığı problemlerin çözümü eğer eğitimde yatıyor diyorsak eğitim lokomotif olarak görülmeli ve ona göre planlamalar yapılmalıdır. Günün gerçekleri ile belki de uyuşmayacağını düşünenler olabilir ama amaç günü kurtarmak değil, geleceği şekillendirmek ise gelecek de ancak öğretmenlerimiz ile şekillenecektir. En küçük köyümüzden mega kentlerimize kadar “ Eğitim Şuraları” güncel hayatın gerçekleri ile yüzleştirilerek her bir bireyin daha iyi eğitim nasıl olur sorunsalını aşabilmek için yapabileceğimiz pek çok şeyin olduğunu görebilmesiyle zaten problem aşılmış olacaktır. Okullarımıza , öğretmenlerimize ne kadar sahip çıkarsak, okullarımızı kendi evlerimizden daha öncelikli görürsek o zaman işte belki de globalleşen dünyanın lider ülkesi oluruz.
Başarı eğitime daha fazla sahip çıkılmakla, eğitim de öğretmenlerimize sahip çıkılmakla sağlanabilir. Görevleri başında Şehit olan ve vefat eden öğretmenlerimizi saygıyla, minnetle anarken tüm öğretmenlerimizin “24 Kasım Öğretmenler Günü” ‘ nü kutluyor saygılarımı sunuyorum.İyi ki varsınız, sizlerin hakları ödenmez.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İdris Durmuş
Toplumsal Değerlerimiz
Toplumlar değerlerine sahip çıktıkça ayakta kalabilirler. Olmazsa olmaz bu değerler ile kalkınmış ve gelişmiş ülke konumuna gelinebilir. Bu açıdan yaklaşıldığında “24 Kasım Öğretmenler Günü “ belki de en anlamlı günlerden biridir benim için. Toplumsal değerlerimizi öğretmenlerimiz ile öğrenip kıymet biliyoruz. Bu kıymet bilmede öğretmenlerimiz bizim için toplumsal değerlerimizdir.
Aradan 38 yıl geçse de okula başladığım gün hala taptazedir hafızamda.Allah uzun ömürler versin ilkokul öğretmenimin bendeki etkisi çok büyüktür . Ortaokulda, lisede derken yüksek öğrenimimde pek çok öğretmen ve öğretim görevlisinin emeği geçmiştir üzerimde. 1974 yılında anaokuluna başladığım gün o kadar taze ki belleğimde. İlkokul, ortaokul ve lise sıralarından sonra yüksek öğrenim derken hayat su gibi akıp gidiyor. Hayatımızda anne babamızdan sonra en çok emeği geçen ve üzerimizde hakkı olan öğretmenlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Bir güne bu minnettarlık ve saygıyı sığdırmak aslında mümkün değil ama yinede eski öğretmenlerin hatırlanması, onların gönüllerinin alınması açısından bir fırsat.
Gündemde yer alan görevde olan öğretmenlerimiz açısından mesleki problemlerinin daha ayrıntılı ele alınması, özlük ve ekonomik yönden durumlarının değerlendirilmesi, daha iyi eğitim öğretim verebilmeleri için nasıl bir yol haritası gerekliliği üzerinde kafa yorulması gereken gündür bu günler. Kolay değil, yaşamın çarkı arasından sıyrılıp gencecik beyinlere iyiyi, doğruyu, kısacası “ Adam olmayı “ öğretmek, örnek olmak ve buna bilim ve teknolojik verileri ekleyip çağın gerektirdiği en ideal insanı yetiştirmek. Bunca dışsal faktör belirleyici iken öğretmenin işi gerçekten zor. Yarış atı gibi sadece ve sadece sonuca odaklanmış iken arada kaçırdığımız pek çok şey var. Sınav kazanmak başarı değildir. Sınav bir araçtır.Uzun soluklu yolda merdiven basamaklarından biridir. Bu basamaklar elbette teker teker çıkılacaktır ama amaç daha iyi, müreffeh yaşamaksa toplum olarak bireysel çıkarların ön plana çıkmaması gereklidir. Birey toplum için varolmalıdır. “Bu topluma neler verebilirim” diyebilmelidir. İşte burada topluma belki de en verici olan, yetişmiş bireylerin kazandırılmasında , eğitim camiamızın tüm kademelerindeki öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz ile hedefe ulaşabiliriz. Kalkınmış ve dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alan Türkiye hedefinin baş rol oyuncusu öğretmenlerimizdir.
Bence bir öğretmen maaşı milletvekili maaşından daha az olmamalı. Bir öğretmen emekli olunca 20 sene önce olduğu gibi bir ev alabilmeli. Ekonomik sıkıntısı olmayan öğretmen daha verimli olacaktır. Her sınıfta akıllı tahta ile, internete dayalı eğitim ile tekno sınıflardan yine geçmişte olduğu gibi çağın önderleri ülkemizden çıkacaktır. Bu milletin bağrındaki bilim adamlarını ve liderlerini yetiştiren öğretmenlerimizin güncel problemleri çözümlenmeye çalışılırken uzun dönemde öğretmenliğin toplum önderi konumuna getirilmesi gereklidir.
“Toplum Değeri“ öğretmenlerimizin daha verimli olabilmeleri için gereken fedakarlık yapılıyor, yapılacak. Eğitim camiası gerçekten çok yol aldı.Ama eğitim gibi güncelliğini koruması gereken ve her geçen gün çağa göre yenilenmesi gereken alanda daha çok hedeflerimiz var.Çünkü günümüzde ülkemizin karşılaştığı problemlerin çözümü eğer eğitimde yatıyor diyorsak eğitim lokomotif olarak görülmeli ve ona göre planlamalar yapılmalıdır. Günün gerçekleri ile belki de uyuşmayacağını düşünenler olabilir ama amaç günü kurtarmak değil, geleceği şekillendirmek ise gelecek de ancak öğretmenlerimiz ile şekillenecektir. En küçük köyümüzden mega kentlerimize kadar “ Eğitim Şuraları” güncel hayatın gerçekleri ile yüzleştirilerek her bir bireyin daha iyi eğitim nasıl olur sorunsalını aşabilmek için yapabileceğimiz pek çok şeyin olduğunu görebilmesiyle zaten problem aşılmış olacaktır. Okullarımıza , öğretmenlerimize ne kadar sahip çıkarsak, okullarımızı kendi evlerimizden daha öncelikli görürsek o zaman işte belki de globalleşen dünyanın lider ülkesi oluruz.
Başarı eğitime daha fazla sahip çıkılmakla, eğitim de öğretmenlerimize sahip çıkılmakla sağlanabilir. Görevleri başında Şehit olan ve vefat eden öğretmenlerimizi saygıyla, minnetle anarken tüm öğretmenlerimizin “24 Kasım Öğretmenler Günü” ‘ nü kutluyor saygılarımı sunuyorum.İyi ki varsınız, sizlerin hakları ödenmez.