Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Su” Üzerine Bir Yazı

Yazının Giriş Tarihi: 07.06.2014 05:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.06.2014 05:00

Suyun hayatımızdaki yeri üzerine her zaman kullandığımız “Su Gibi Aziz Ol” özdeyişi konun özetidir.Adeta hayatın olmazsa olmazıdır su.Her ne kadar mevsimsel olarak yağışlı günleri geçiriyor olsak da susuzluk çok uzağımızda değil.Küresel ısınmanın sonuçlarını şu günlerde daha yoğun yaşıyoruz.Yağmurlar yüzümüzü güldürüyor ama yakıcı sıcaklar önümüzdeki aylar tabiatı kavuracak. Biraz yarene dokunmak gerekiyor. Hepimizin üzerine düşen ciddi sorumluluklar var.Herkes gerek kullanıcı, gerek koruyucu kimliğimizle sade vatandaşından en yetkilisine kadar su üzerine yapılan ve yapılacak çok şey var. Kısaca bir köşe yazısına sığdırabildiğim kadar siz değerli okurlarımla paylaşacağım.

Su kaynakları ve havzalarının korunması kadar suyun etkin ve verimli kullanımı da önemli. Baraj havzalarının gerek korunması gerekse havza niteliğinin ön plana çıkarılması gündemin ön sıralarına alınmalıdır. Yeni turizm alanları kazandırma çalışmaları ile su havzasına etkilerinin önümüzdeki yılların değişmez konusu olacaktır. Burada baraja su sağlayan havzaların korunması elbette hayati öneme sahip. Mevcut yerleşim alanlarının tüm atık suları, yağmur sularının toparlanması, dere yataklarının korunması, her türlü kirliliğe neden olacak unsurların bertaraf edilmesi konuları önemli.Kesinlikle bu konu zamana yayılarak ötelenmemeli. Bu lüksümüzün olmadığının yetkili ve etkililerce göz önüne alınması gerekliliğini yineliyorum.

Su üzerine söylenebilecek birkaç konunun sadece başlıklarını bile almamız sayfaları ardı ardına getirecektir.: Suyun kalitesi,kullanma ve içme suyu ayırımı,kullanma suyunun rantabl kullanımı, köylerimizdeki içme sularının klorlanması , suyun adil dağılımı, suyun geri dönüşümü,su yönetimi,geleceği yönetmenin suyu yönetmeden geçtiği, sulama göletleri, su bütçesi, su kaynaklarının korunması, risk yönetimi ve su taşkınları, iklim değişikliği, sel, su envanteri, şehir planlamasında suyun yeri, kayıp ve kaçaklar, evsel atıklar hep birer gündem başlığı olabilir.

Su üzerine yapılan ve yapılmayan herşey günümüze ve gelecek nesillere kadar sirayet edecek çünkü su konusunda problemin çözümü on yılları alıyor.Ama güncel olarak yapılması gerekenlerden de ödün verilmemesi gerekiyor. En küçük bir kirlilik nedeni üzerinde durulmaz ve gereken yapılmazsa bu problemi gidermek için yapılacak harcama ve işler belki de yüz kat maliyete neden olacaktır.Kim olursa olsun kirliliğe neden olanlara gereken yaptırımın uygulanacağı ,uygulandığının kamuoyuna her zaman sunulması gerekiyor.

Su kaynaklarının var olup olmaması kadar önemli olan olan kaynakların korunması konusunda toplumsal hassasiyetlerin geliştirilmesi için toplumsal somut öneriler geliştirilmelidir.Her türlü sıvı, atık yağların doğaya ne denli zarar verdiğininin üzerinde yerel yönetimler hassasiyetle durmalıdırlar.Yasal düzenleme yapılmış olmasına rağmen maalesef bu konu biraz öteleniyor. Mutfaklarımızda eşlerimiz atık yağları lütfen atmasın. Biriktirip toplama merkezlerine teslim etsin. Çünkü yer altı sularına yaptığı olumsuz etki inanınız dehşet verici.

Suyun korunmasında da yediden yetmişe herkesin sorumluluğu olduğunun toplumumuza yerleştirilmesi ciddi öneme sahip. Kimse israf etme lüksüne sahip değil suyu. Bakanlıklar artık “Bileşik Kaplar” yaklaşımıyla konuya bakarken konuya sadece Yalova kapsamıyla bakılmadığı gerçeğini görüyoruz. Yalova’mızdaki Gökçe Barajına alternatif su kaynağı çalışmaları bakanlık tarafından yapılıyor ve Ağustos ayında susuzluk problemine ciddi çözüm bulunacak.Yapılan ve yapılacak göletler adeta baraj seviyesinde su toplama imkanına sahipler.Ama tüm körfez ve nüfus artışı düşünüldüğünde küresel ısınma katsayısındaki artışın bireysel su kullanım seviyemizin düşürülmesi gerçeğini ötelemiyor. Israf düzeyindeki kullanımımız yine bizlere olumsuzluklarını yansıtacaktır.

Yakın gelecekte siyaset, ekonomi hele hele devletler arası savaşların “Su” üzerine çıkacağı, suya sahip olan ve koruyanların ayakta kalacağı gerçeği kendisini daha iyi gösteriyor.
Su zengini olmadığımız, hele hele bu denli tehdit altında olan su kaynaklarımızı korumada her bir hemşehrimize ne denli görev düştüğü üzerine daha fazla yoğunlaşmalıyız. Tüm yerel yönetimlere daha hassas ve kararlılıkla kirliliğe neden olan unsurlar üzerine gitmeleri konusunda toplumsal hassasiyet geliştirilmesi açısından her birimizin yapacağı bir şeyler olduğu, evlerimizdeki bireysel önlemler ile su kullanımızı ciddi ölçüde düşürebileceğimiz düşüncesiyle saygılarımı sunuyorum.



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.