Bu söylemler suyun ne denli önemli olduğunun göstergesi. Doğumdan ölüme her anımızda su hep yanımızda değil mi? Gün boyu oruçlu iken iftarımızda ilk olarak kana kana su içiyoruz. Bu denli hayatımızda önemli yere sahip olan su kullanımı konusunda hala konunun önemi üzerinde odaklanılmamış olduğunu maalesef görüyorum toplumu. En sonda diyeceğimi başta söyleyeceğim. Lütfen susuz kalma riskini hep göz önüne alarak suyu kullanalım. İçtiğimiz su da da, tarımda da, kullanma suyunda da…
Baraj seviyesi en son % 60 ‘lara yaklaşması sevindirici. Önümüzdeki günler yine yağışlı geçecek. Lakin kar yağışının olmaması hep düşündürücü. Mevcut durum bizi susuzluk riskinden kurtarmıyor. Ağustos ayının kavurucu sıcağında susuz kalabileceğimiz varsayımı ile kullanalım lütfen. Kamuoyunda zaman zaman bu konuya dikkatler çekiliyor yetkililer tarafından, lakin bireysel olarak hep iş başa düşünce hal çaresine bakmaya yatkın yaklaşımımız var maalesef. Kamu su konusunda ciddi önlemler ve ek tedbirler, yatırımlar yapıyor olsa da sonuçta nihai tüketiciler israf düzeyinde su kullanımına devam edilirse bir anlamı kalmıyor. Hani derler ya hazıra dağlar dayanmaz….
Bazen durup gelinen noktayı değerlendirmek lazım. Nasıl yol alındı, neler görüşülüyor, ne karar alındı, hangileri hayata geçirildi, hangileri neden gerçekleştirilemedi…. Aradan geçen zaman zarfında farklı kurumlar yine konu üzerinde çalışma yaptılar. Raporlar hazırlandı, yol haritası belirlendi ve kamuoyu ile paylaşıldı. Su hayatın olmazsa olmazı. Su kaynakları ve havzalarının korunması kadar etkin ve verimli kullanımı da önemli. Rakamsal sunumlarda su kaynaklarının var olması kadar korunmasının da ne denli önemli olduğu gerçeği var.
Ana başlıkları ile baraj havzasından daha fazla kapasitede yararlanılması, suyun kalitesi , kullanma ve içme suyu ayırımı yapılıp kullanma suyunun daha rantabl rantabl olarak değerlendirilmesi , tarımsal sulama suyu olarak kullanılan suda ciddi tasarruf tedbirlerinin uygulanması ilk akla gelenler. Baraj havzasının korunması ciddi bir başlık. Yeni turizm alanları kazandırma çalışmaları ile su havzasına etkilerinin önlenmesi karşımıza çıkıyor. Artık yağmur sularının toparlanması konusunda aciliyetle herkes elini taşın altına koyması gerekiyor. Dere yataklarının korunması, her türlü kirliliğe neden olacak unsurların bertaraf edilmesi konuları yine önemli satırbaşları.
Yalova Kent Konseyimizin düzenlediği Dirençli Kentler Yalova Çalıştayı içerisinde su ile ilgili de rapor yakında çıkacaktır. Bu rapor doğrultusunda çıkacak yol haritası ivedi şekilde ve özenle uygulanmalıdır. İnanıyorum ki çalıştaydaki diğer masalardan çıkacak sonuç raporları Yalova’mız için gelecek nesillere de ışık tutacak başvuru niteliği ile literatüre girecektir. Gelecek nesiller diyorum çünkü su konusunda problemin çözümü on yılları alıyor. Ama güncel olarak yapılması gerekenlerden de ödün verilmemesi gerekiyor. En küçük bir kirlilik nedeni üzerinde durulmaz ve gereken yapılmazsa bu problemi gidermek için yapılacak harcama ve işler belki de yüz kat gidere neden olacaktır. Kim olursa olsun kirliliğe neden olanlara gereken en etkili yaptırımın uygulanacağı bilinmelidir.
Tekrar hatırlayacak ve günümüzde gelinen nokta üzerinde kafa yoracak olursak;
Ana başlıklarıyla;
Suyun geri dönüşümü,
Su yönetimi,
Geleceği yönetmenin suyu yönetmeden geçtiği,
Sulama göletleri,
Su Bütçesi,
Su kaynaklarının korunması,
Risk Yönetimi ve su taşkınları,
İklim değişikliği,
Sel,
Su envanteri,
Şehir planlamasında suyun yeri,
Kayıp ve kaçaklar,
Evsel atıklar,
İlçe bazında su birlikleri oluşumu ve yönetimi.
Burada suyun kullanımının adilce paylaşımı, korunmasında da yediden yetmişe herkesin sorumluluğu olduğunun toplumumuza yerleştirilmesi öneme sahip. Kimse israf etme lüksüne sahip değil suyu. Bakanlıklar artık “Bileşik Kaplar” yaklaşımıyla konuya bakmaktalarken bu denli adeta m3 ü bile en etkili değerlendirilirken biz de katkıda bulunmalıyız bu yaklaşımlara..
Yakın gelecekte siyaset, ekonomi hele hele devletler arası savaşların “Su” üzerine çıkacağı, suya sahip olan ve koruyanların ayakta kalacağı gerçeği kendisini daha iyi gösteriyor.
Su zengini olmadığımız, hele hele bu denli tehdit altında olan su kaynaklarımızı korumada her bir hemşehrimize ne denli görev düştüğü üzerine daha fazla yoğunlaşmalıyız. Tüm yerel yönetimlere daha hassas ve kararlılıkla kirliliğe neden olabilecek unsurlar üzerine etkin gitmeleri konusunda toplumsal hassasiyet geliştirilmesi açısından her birimizin yapacağı bir şeyler olduğu inancıyla saygılarımı sunuyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İdris Durmuş
Su Konusunda Stratejik Yaklaşım
Bu söylemler suyun ne denli önemli olduğunun göstergesi. Doğumdan ölüme her anımızda su hep yanımızda değil mi? Gün boyu oruçlu iken iftarımızda ilk olarak kana kana su içiyoruz. Bu denli hayatımızda önemli yere sahip olan su kullanımı konusunda hala konunun önemi üzerinde odaklanılmamış olduğunu maalesef görüyorum toplumu. En sonda diyeceğimi başta söyleyeceğim. Lütfen susuz kalma riskini hep göz önüne alarak suyu kullanalım. İçtiğimiz su da da, tarımda da, kullanma suyunda da…
Baraj seviyesi en son % 60 ‘lara yaklaşması sevindirici. Önümüzdeki günler yine yağışlı geçecek. Lakin kar yağışının olmaması hep düşündürücü. Mevcut durum bizi susuzluk riskinden kurtarmıyor. Ağustos ayının kavurucu sıcağında susuz kalabileceğimiz varsayımı ile kullanalım lütfen. Kamuoyunda zaman zaman bu konuya dikkatler çekiliyor yetkililer tarafından, lakin bireysel olarak hep iş başa düşünce hal çaresine bakmaya yatkın yaklaşımımız var maalesef. Kamu su konusunda ciddi önlemler ve ek tedbirler, yatırımlar yapıyor olsa da sonuçta nihai tüketiciler israf düzeyinde su kullanımına devam edilirse bir anlamı kalmıyor. Hani derler ya hazıra dağlar dayanmaz….
Bazen durup gelinen noktayı değerlendirmek lazım. Nasıl yol alındı, neler görüşülüyor, ne karar alındı, hangileri hayata geçirildi, hangileri neden gerçekleştirilemedi…. Aradan geçen zaman zarfında farklı kurumlar yine konu üzerinde çalışma yaptılar. Raporlar hazırlandı, yol haritası belirlendi ve kamuoyu ile paylaşıldı. Su hayatın olmazsa olmazı. Su kaynakları ve havzalarının korunması kadar etkin ve verimli kullanımı da önemli. Rakamsal sunumlarda su kaynaklarının var olması kadar korunmasının da ne denli önemli olduğu gerçeği var.
Ana başlıkları ile baraj havzasından daha fazla kapasitede yararlanılması, suyun kalitesi , kullanma ve içme suyu ayırımı yapılıp kullanma suyunun daha rantabl rantabl olarak değerlendirilmesi , tarımsal sulama suyu olarak kullanılan suda ciddi tasarruf tedbirlerinin uygulanması ilk akla gelenler. Baraj havzasının korunması ciddi bir başlık. Yeni turizm alanları kazandırma çalışmaları ile su havzasına etkilerinin önlenmesi karşımıza çıkıyor. Artık yağmur sularının toparlanması konusunda aciliyetle herkes elini taşın altına koyması gerekiyor. Dere yataklarının korunması, her türlü kirliliğe neden olacak unsurların bertaraf edilmesi konuları yine önemli satırbaşları.
Yalova Kent Konseyimizin düzenlediği Dirençli Kentler Yalova Çalıştayı içerisinde su ile ilgili de rapor yakında çıkacaktır. Bu rapor doğrultusunda çıkacak yol haritası ivedi şekilde ve özenle uygulanmalıdır. İnanıyorum ki çalıştaydaki diğer masalardan çıkacak sonuç raporları Yalova’mız için gelecek nesillere de ışık tutacak başvuru niteliği ile literatüre girecektir. Gelecek nesiller diyorum çünkü su konusunda problemin çözümü on yılları alıyor. Ama güncel olarak yapılması gerekenlerden de ödün verilmemesi gerekiyor. En küçük bir kirlilik nedeni üzerinde durulmaz ve gereken yapılmazsa bu problemi gidermek için yapılacak harcama ve işler belki de yüz kat gidere neden olacaktır. Kim olursa olsun kirliliğe neden olanlara gereken en etkili yaptırımın uygulanacağı bilinmelidir.
Tekrar hatırlayacak ve günümüzde gelinen nokta üzerinde kafa yoracak olursak;
Ana başlıklarıyla;
Suyun geri dönüşümü,
Su yönetimi,
Geleceği yönetmenin suyu yönetmeden geçtiği,
Sulama göletleri,
Su Bütçesi,
Su kaynaklarının korunması,
Risk Yönetimi ve su taşkınları,
İklim değişikliği,
Sel,
Su envanteri,
Şehir planlamasında suyun yeri,
Kayıp ve kaçaklar,
Evsel atıklar,
İlçe bazında su birlikleri oluşumu ve yönetimi.
Burada suyun kullanımının adilce paylaşımı, korunmasında da yediden yetmişe herkesin sorumluluğu olduğunun toplumumuza yerleştirilmesi öneme sahip. Kimse israf etme lüksüne sahip değil suyu. Bakanlıklar artık “Bileşik Kaplar” yaklaşımıyla konuya bakmaktalarken bu denli adeta m3 ü bile en etkili değerlendirilirken biz de katkıda bulunmalıyız bu yaklaşımlara..
Yakın gelecekte siyaset, ekonomi hele hele devletler arası savaşların “Su” üzerine çıkacağı, suya sahip olan ve koruyanların ayakta kalacağı gerçeği kendisini daha iyi gösteriyor.
Su zengini olmadığımız, hele hele bu denli tehdit altında olan su kaynaklarımızı korumada her bir hemşehrimize ne denli görev düştüğü üzerine daha fazla yoğunlaşmalıyız. Tüm yerel yönetimlere daha hassas ve kararlılıkla kirliliğe neden olabilecek unsurlar üzerine etkin gitmeleri konusunda toplumsal hassasiyet geliştirilmesi açısından her birimizin yapacağı bir şeyler olduğu inancıyla saygılarımı sunuyorum.