Birkaç hafta önce köşe yazımda “KAFAMA TAKILANLAR “ başlığında çeşitli konuları kaleme almıştım. Bir konu da sokak lambalarıydı. Maalesef etki etmedi ki hala eski tas, eski hamam devam ediyor. Sokak lambaları akşam olmadan güpegündüz yanmaya başlıyor, sabahleyin de gün ağardıktan epey bir zaman sonra sönüyor. Bu konuda yetkililerin dikkatini çekmiştim. Ama sanırım yeterince etkili olmamış. Milli servetimizden giden ve israf noktasına varan bu konuda ne zaman yetkililer harekete geçecek? Bana dokunuyorsa herkese de dokunmalıdır.
Enerji üreteceğiz diye elin yabancısından faizle kredi alıp barajlar yapıyor, doğalgaz alıyor, kömür yakıyorken elde edilen enerjinin bu derece israf edilmesine gönlüm razı değil. Artık sokak lambaları konusunda TEDAŞ yetkilileri gerekeni yapsın lütfen.(Güncel kurum ismi değişmiş olabilir) Yada neden konuyu halledemediklerini kamuoyuna açıklasınlar. Teknik yetersizlik mi var otomatik yanan sokak lambalarının açılıp kapanmasında? Güpegündüz yanan sokak lambalarından siz rahatsız olmuyor musunuz? Bananecilik yaptığımızdan dolayı ilgilendirmiyor tabii. Ama sokak lambalarının faturasını aslında yine biz ödemiyor muyuz? Zaten enerji iletim hatlarından israf olan elektrik enerjisi bize gelene kadar kuşa dönüyor, bir de israf denecek kullanımları da eklersek ülkemin kaynakları havaya gidiyor. Devletimiz güçlü olacak ki bizde güçlü olalım. Yada biz güçlü olacağız ki devletimiz de güçlü olsun Bu iki kanatlı kuş gibidir. Tek kanadı olmayan kuş nasıl uçamayacaksa devletimizi sahiplenmez isek bizde bu işten zararlı çıkarız. Dolayısı ile “beni ilgilendirmiyor “ deme lüksümüz yok. Kendi cebimizi nasıl ilgilendiriyorsa evdeki boşa yanan ampul, sokak lambası da boşa yanıyorsa aynı ölçüde cebimizi ilgilendirir. Bu konuya takıldım kaldım.
Aynı israf evlerimizde de var.Yada kamu sektöründe boşa yanan lambalar, okulda ders bitmiş, hala sınıflardaki lambalar yanıyor. Yada evimizde holde kullanılmadığı halde devamlı lamba yakmayı huy edinmişiz. Adres vermeyeceğim ama, üşenmeden saydım 25 adet yüksek voltajlı lamba ile evini aydınlatıyor vatandaşımız. Geçerken tepeden herkes başını çevirerek bakıyor. İnci dizisi gibi 25 lamba. Faturasını ödemesi abartı haline milli servetin harcanması hakkını vermez. Enerji bedelini veriyor ama bu enerjiyi sağlayan barajların parası hepimizin ödediği vergiden çıkıyor. Dolayısı ile israfa varan tüketimde vatandaş olarak daha duyarlı davranmalıyız. Gelecekte küresel ısınmadan dolayı su petrol kadar kıymetli olacak iken, barajların da belli bir ömrü var iken biz kaynaklarımızı israf denecek düzeyde har vurup harman savurursak ele çok daha muhtaç kalırız. Her şeyi bağladık doğalgaza. Bir sokak lambasından nereye geleceğim biliyor musunuz? Ulusal bağımsızlığa kadar gider bu iş. Doğalgaza bağımlı kalmak ve tek enerji alternatifiniz doğalgaz olursa el elbette bunu kullanacaktır koz olarak Ne kadar kağıt üzerinde anlaşma imzalarsanız imzalayınız zamanı gelince en güzel koz olarak kullanacaktır. Sobanızdan elektriğinize kadar, fabrikalardaki motorlardan ameliyathanedeki oksijen makinesine kadar hep bağımlı kalacaksınız. Bu ölçüdeki israfın ülke boyutunu hesaplayacak olursak belki de beş yılda bir santral yapılacak kadar tasarruf yapılabileceğine inanıyorum. Dolayısıyla hem cepten gidiyor, hem de yatırım yapılamıyorsa çifte zarar söz konusu olacaktır.
Dışarıya hangi konuda bağımlı olursak olalım, bence alternatifsizlik her zaman için ulusal bağımsızlığımız açısından tehdit unsurudur. Ben doğalgaz konusunda alternatif enerji kaynakları üretilememesi durumunda ciddi risk oluşturacağını düşünüyorum. Bağımlılık ne olursa olsun hep aleyhimize kullanılır. Benim yurdumda ne eksik ki bağımlı kalacağım? Sınırın ötesinde petrol varken bende neden yok? Elbette var. Hatta benim yer altı kaynaklarımı sınırın diğer tarafından fazla üretim yapılarak çekildiğini düşünüyorum. Petrol olan yerde de doğalgaz muhakkak var. Ulusal bağımsızlığımızı tehdit etmeden bir an önce alternatif enerji üretme çalışmalarını sonuçlandırmalıyız. Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanlığı bu konuda çalışmalar yapıyor ama sonucun bir an önce alınması lazım. Benim yurdumda her türlü yer altı ve yer üstü kaynak var. Bunları ortaya çıkaracak yurdum insanının biraz daha gayret göstermesi gerekiyor.
Bakınız kurak geçen günlerde suyun kıymetini nasıl birden hatırladık değil mi? Barajlar dip seviyeye indi neredeyse. Toprak kış ortasında çatladı. Bu konuya başka bir yazımda gireceğim. Şu kadarını söylemek istiyorum ki kıymetini bilemediğimiz kaynaklarımızı israf etmeyelim lütfen. Bu lüksümüz yok. Duyarlı davranmalıyız. Bananecilikle bir yere varılamaz. Evimizi nasıl sahipleniyorsak sokağımızı da sahiplenmeliyiz. İşte o zaman başarıyı ve refahı yakalarız. Herkes etrafına bir baksın lütfen. Kaynak israfı yapılan pek çok konu göreceksiniz. Tüm bunlar birleşerek bir de bakmışsınız ki yatırımlara daha fazla pay ayrılabilir olmuş. Çünkü yerinde ve israf edilmeyen harcama trendi yakalanmış olacaktır.
Duyarlı olduğunuzda, neden, niçin, nasıl, niye diye sormaya başladığınızda gerisi gelecektir zaten. Ama erken yılmak yok. Ne yakıştırmalar yapılırsa yapılsın devam ediniz, sorgulayınız. Doğru olduğunu bildiğiniz yolda yalnızda olsanız ilerlemek zorundasınız. Şimdiden kolay gelsin diyor ve saygılar sunuyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İdris Durmuş
Sokak Lambalarından Ulusal Bağımsızlığa Giden Yol
Birkaç hafta önce köşe yazımda “KAFAMA TAKILANLAR “ başlığında çeşitli konuları kaleme almıştım. Bir konu da sokak lambalarıydı. Maalesef etki etmedi ki hala eski tas, eski hamam devam ediyor. Sokak lambaları akşam olmadan güpegündüz yanmaya başlıyor, sabahleyin de gün ağardıktan epey bir zaman sonra sönüyor. Bu konuda yetkililerin dikkatini çekmiştim. Ama sanırım yeterince etkili olmamış. Milli servetimizden giden ve israf noktasına varan bu konuda ne zaman yetkililer harekete geçecek? Bana dokunuyorsa herkese de dokunmalıdır.
Enerji üreteceğiz diye elin yabancısından faizle kredi alıp barajlar yapıyor, doğalgaz alıyor, kömür yakıyorken elde edilen enerjinin bu derece israf edilmesine gönlüm razı değil. Artık sokak lambaları konusunda TEDAŞ yetkilileri gerekeni yapsın lütfen.(Güncel kurum ismi değişmiş olabilir) Yada neden konuyu halledemediklerini kamuoyuna açıklasınlar. Teknik yetersizlik mi var otomatik yanan sokak lambalarının açılıp kapanmasında? Güpegündüz yanan sokak lambalarından siz rahatsız olmuyor musunuz? Bananecilik yaptığımızdan dolayı ilgilendirmiyor tabii. Ama sokak lambalarının faturasını aslında yine biz ödemiyor muyuz? Zaten enerji iletim hatlarından israf olan elektrik enerjisi bize gelene kadar kuşa dönüyor, bir de israf denecek kullanımları da eklersek ülkemin kaynakları havaya gidiyor. Devletimiz güçlü olacak ki bizde güçlü olalım. Yada biz güçlü olacağız ki devletimiz de güçlü olsun Bu iki kanatlı kuş gibidir. Tek kanadı olmayan kuş nasıl uçamayacaksa devletimizi sahiplenmez isek bizde bu işten zararlı çıkarız. Dolayısı ile “beni ilgilendirmiyor “ deme lüksümüz yok. Kendi cebimizi nasıl ilgilendiriyorsa evdeki boşa yanan ampul, sokak lambası da boşa yanıyorsa aynı ölçüde cebimizi ilgilendirir. Bu konuya takıldım kaldım.
Aynı israf evlerimizde de var.Yada kamu sektöründe boşa yanan lambalar, okulda ders bitmiş, hala sınıflardaki lambalar yanıyor. Yada evimizde holde kullanılmadığı halde devamlı lamba yakmayı huy edinmişiz. Adres vermeyeceğim ama, üşenmeden saydım 25 adet yüksek voltajlı lamba ile evini aydınlatıyor vatandaşımız. Geçerken tepeden herkes başını çevirerek bakıyor. İnci dizisi gibi 25 lamba. Faturasını ödemesi abartı haline milli servetin harcanması hakkını vermez. Enerji bedelini veriyor ama bu enerjiyi sağlayan barajların parası hepimizin ödediği vergiden çıkıyor. Dolayısı ile israfa varan tüketimde vatandaş olarak daha duyarlı davranmalıyız. Gelecekte küresel ısınmadan dolayı su petrol kadar kıymetli olacak iken, barajların da belli bir ömrü var iken biz kaynaklarımızı israf denecek düzeyde har vurup harman savurursak ele çok daha muhtaç kalırız. Her şeyi bağladık doğalgaza. Bir sokak lambasından nereye geleceğim biliyor musunuz? Ulusal bağımsızlığa kadar gider bu iş. Doğalgaza bağımlı kalmak ve tek enerji alternatifiniz doğalgaz olursa el elbette bunu kullanacaktır koz olarak Ne kadar kağıt üzerinde anlaşma imzalarsanız imzalayınız zamanı gelince en güzel koz olarak kullanacaktır. Sobanızdan elektriğinize kadar, fabrikalardaki motorlardan ameliyathanedeki oksijen makinesine kadar hep bağımlı kalacaksınız. Bu ölçüdeki israfın ülke boyutunu hesaplayacak olursak belki de beş yılda bir santral yapılacak kadar tasarruf yapılabileceğine inanıyorum. Dolayısıyla hem cepten gidiyor, hem de yatırım yapılamıyorsa çifte zarar söz konusu olacaktır.
Dışarıya hangi konuda bağımlı olursak olalım, bence alternatifsizlik her zaman için ulusal bağımsızlığımız açısından tehdit unsurudur. Ben doğalgaz konusunda alternatif enerji kaynakları üretilememesi durumunda ciddi risk oluşturacağını düşünüyorum. Bağımlılık ne olursa olsun hep aleyhimize kullanılır. Benim yurdumda ne eksik ki bağımlı kalacağım? Sınırın ötesinde petrol varken bende neden yok? Elbette var. Hatta benim yer altı kaynaklarımı sınırın diğer tarafından fazla üretim yapılarak çekildiğini düşünüyorum. Petrol olan yerde de doğalgaz muhakkak var. Ulusal bağımsızlığımızı tehdit etmeden bir an önce alternatif enerji üretme çalışmalarını sonuçlandırmalıyız. Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanlığı bu konuda çalışmalar yapıyor ama sonucun bir an önce alınması lazım. Benim yurdumda her türlü yer altı ve yer üstü kaynak var. Bunları ortaya çıkaracak yurdum insanının biraz daha gayret göstermesi gerekiyor.
Bakınız kurak geçen günlerde suyun kıymetini nasıl birden hatırladık değil mi? Barajlar dip seviyeye indi neredeyse. Toprak kış ortasında çatladı. Bu konuya başka bir yazımda gireceğim. Şu kadarını söylemek istiyorum ki kıymetini bilemediğimiz kaynaklarımızı israf etmeyelim lütfen. Bu lüksümüz yok. Duyarlı davranmalıyız. Bananecilikle bir yere varılamaz. Evimizi nasıl sahipleniyorsak sokağımızı da sahiplenmeliyiz. İşte o zaman başarıyı ve refahı yakalarız. Herkes etrafına bir baksın lütfen. Kaynak israfı yapılan pek çok konu göreceksiniz. Tüm bunlar birleşerek bir de bakmışsınız ki yatırımlara daha fazla pay ayrılabilir olmuş. Çünkü yerinde ve israf edilmeyen harcama trendi yakalanmış olacaktır.
Duyarlı olduğunuzda, neden, niçin, nasıl, niye diye sormaya başladığınızda gerisi gelecektir zaten. Ama erken yılmak yok. Ne yakıştırmalar yapılırsa yapılsın devam ediniz, sorgulayınız. Doğru olduğunu bildiğiniz yolda yalnızda olsanız ilerlemek zorundasınız. Şimdiden kolay gelsin diyor ve saygılar sunuyorum.