Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Problem Sivrisinekte Değil, Bataklıkta

Yazının Giriş Tarihi: 28.10.2006 00:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.10.2006 00:02

Güncel olmasından dolayı af konusu çokça konuşulur oldu. Afla hapisten çıkanların tekrar aynı suçu işlemeleri, hatta daha profesyonelce suç makinesi olmaları toplumumuzda tepki almakta. Kişisel görüşüm afların tamamiyle toplumda adalet duygusunu zayıflattığıdır. Çünkü kişi eğer suç işlemiş ise bunun cezasını çekmelidir. Yoksa toplumsal barışı temin etme imkanı yoktur.


Suçlunun cezasının çok küçük bir kısmını çekerek hapisten çıkması ve elini kolunu sallayarak tekrar aynı suçu işlemesi toplumdaki adalet duygusu açısından tahribata yol açmaktadır. Yada af beklentisinin olması her alanda cezasız kalma ihtimalini doğurmaktadır.


Mali af beklentisi ödemesini zamanında yapmış mükellefleri adeta cezalandırmış gibi bir konuma ittiği gibi ceza almış olan bir suçlunun da hapisten çıkması mağdur durumdaki kişilere izahı güç durumun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Hem suçun cezalandırılmaması gibi bir bakış açısı ortaya çıkmakta hem de cezanın caydırıcı özelliği kalmamaktadır. Edenin karşılığını bulamadığı bir ortamda kişiler kendi adaletlerini kendileri sağlar duruma gelirler. Adalet sisteminin de işlerliğini zedelemektedir.


Günlerce gündemi belki de hep bu tür haberler teşkil edecek. Kim kimi öldürmüş, nasıl yapmış, neden yapmış vs… Hep insanlık dışı ve korku filmlerindeki senaryolar gibi. Tehlike çanlarının çaldığını her yazımda belirtiyorum. Kapımıza kadar dayanan insanlık dışı caniler canlara nasıl kıyıyorlarsa bunun karşılığını almalıdırlar. Öldürürken, hem de zevk için yaparken insanlıktan nasip almamış bu canilere verilebilecek en büyük ceza ne olabilir ki? Amerika’da idam cezası uygulanıyorken ülkemizde uygulanmaması birey olarak benim adalet duygularıma göre sorgular hale getirmektedir. Eden her zaman karşılığını bulmalıdır. Yoksa suçun önüne geçemeyiz. Aflar her zaman adalet duygularını zedelemektedir.


Sivrisinekle de uğraşarak zamanımızı harcamamalıyız. Ortada bir bataklık var. Bu bataklığı kurutmalıyız. Suç makinesi olmadan gençliğimize el atmalıyız. Bu katiller, psikopatlar bizim evlatlarımız, bizim toplumumuzdan çıkıyor. Onların ruh dünyalarına girip nasıl böyle oldukları, onları bu yola iten etmenlerin uzmanlar tarafından araştırılarak bir an önce gerekli tedbirler alınmalıdır.


Benim şahit olduğum en basit örnekleri ile bilgisayar oyunları ve dolayısıyla internet kafeler. Adeta oyunlarda kan ve öldürme çiçek koparma kadar olağan gösterilmekte. Bunlarla gün boyu zaman geçiren çocuklar sokağa çıkınca doğal olarak gördüğünü ve yaşadığını uygulayacak. Bir de son zamanlarda kuralsızlığın kural olduğu dövüş sporu (spor neresinde hala anlamadım) gösterileri ile kan ve sertlik lanse ediliyor. Bunları izleyen ve gelişim aşamasında olan çocukları yollarda ve arkadaşları arasında gözlemlediğim zaman hep dövüşçüleri taklit eder hale gelmişler. Sokak ortasında arkadaşının suratına tekme atmayı maharet sayan çocuklar televizyondan ve bilgisayardan göre göre bu hale gelmişler. Caniler ve katiller onların arasından çıkar elbette. Bugün tekme ve yumruk atan yarın bıçakla yaralamaya, öbür gün silah taşımayı maharet sayacaktır. Ondan sonra da adalet, mahkemeler, ceza, af ….


Birçok şey karşımıza çıkacağına kötülüğü oluşmadan yok etmenin imkanı varken elimizi çabuk tutmalıyız. Milli Eğitim camiasına burada çok görev düşüyor. Önlenemez hale gelmeden önce şiddet konusunda ailelerle birlikte çalışmaya başlanılmalıdır. Okullardaki şiddet ilimizde pek rastlanılır değil ama göstergeler durumun iyiye gitmediğidir.


Suçlu ile mücadele etmek yerine suçun ortaya çıktığı şartlarla mücadele etmek daha kısa zamanda çözüm verecektir. Bataklık misali. Sivrisinek ile mücadele etmek yerine bataklık kurutulmalıdır. Hukuk sisteminde de adaleti hızlandıracak önlemler alınarak mahkemelerin daha donanımlı hale gelmesi ve adaletin kısa zamanda tecelli etmesi sağlanmalıdır. Geç tecelli eden adalet bazen haklı olanı mağdur etmektedir.


Toplum olarak bireylerin yetişmesinde bananeciliği artık bırakmak lazım. OKS, OSS için harcadığımız zaman ve paranın çok değil 1/10’unu çocuklarımızın iyi ahlaklı olmaları için harcasak bu suç makineleri olmayacak. İnsan yetiştirmek bilgi dolu robot yetiştirmek demek değil. Bilgi bir yere kadar önemli. Ama önemli olan bu bilgi ve tecrübeyi insanlığın faydasına kullanabilme etiğini alabilmekte. Yoksa atom bombasını yapıp insanlığın sonunu da getirebilirsiniz, vereceği enerjiyi sanayide, üretimde de kullanabilirsiniz. Burada iyi ve doğru olan ile, kötü ve yanlışın ayırımını yapabilecek bireylerin olmasıdır. Yoksa her şeyi kişisel menfaat ve hırsı için kullanan birey toplum için zarardan başka bir şey getirmez.


İyiliğin, hoşgörünün ve en önemlisi insanlığın erdemlerine ulaşma çabası içinde olacak bireyleri yetiştirmek için, daha duyarlı olmaya ve sorumluluklarımızın bilincinde olmayı hatırlatarak saygılarımı sunuyorum.



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.