Çokça gündemde “ Turizm Kenti Yalova”. Ama konaklama tesislerimiz yeterince yok. “ Yeşil & Mavi Yol” var ama tesis fakiriyiz. Ailenizle birlikte konaklamak isterseniz alternatifiniz çok kısıtlı. Dolayısıyla pek de cazibesi kalmıyor. Yerli ve yabancı turistleri ilimize nasıl çekeceğiz? Yeşili ve mavisi ile ilimiz gerçekten cennet. Bunu şimdiye kadar da lehimize kullanabilmiş değiliz. 5 yıldızlı otellerin, doğayı bozmadan entegre olmuş konaklama tesislerinin, kongre turizminin cazibe merkezi olmaya aday ilimizde iki ileri bir geri mehter marşı sürecini üzülerek takip ediyorum.

Alan mı yok, araziden mı fakiriz, yatırım cazibesi mi yok, yatırımcıyı mı küstürüp ürkütüyoruz, ya da gerçekten istiyor muyuz? Etibank ve Arboretum arazileri üzerine takılıp kalmadan, ama bu iki alternatifin de şimdiye kadarki atıl durumunu ve neleri kaybettirdiğinin muhasebesini de yaparak gelinen noktada zararın neresinden dönülürse kar olduğunu düşünüyorum.

Etibank tesisleri on yıllardır çürüyüp gidiyor. Şimdi Kültür ve Turizm Bakanlığının tekrar ihaleye çıkartacağı müjdesini Yalova Milletvekilimiz Sayın Temel Coşkun verdi. Boşa geçen on yıllar. Bunun hesabını kim verecek? Kamu adına, kamunun kullanılmayan, çürüyen tesisleri. Zamanı geri getiremeyiz ama hiç olmazsa bundan sonrasında el birliği ile “Olması gerekenin bir an önce yapılabilirliği” üzerinde kafa yorup çözüme kavuşturulsun.

Yalova aslında tesis zengini olabilecek ve bu tesislerin de rantabl olarak en iyi şekilde ekonomiye kazandırılabilecek özelliklere sahip olduğunu söylemek için müneccim olmaya gerek yok.Çiftlikköy ilçesi açısından değil, tüm ilimiz açısından kazandırılacak bu tesis kamu adına nasıl formüle edilirse edilsin önümüzdeki seneye hizmete girip tüm Marmaranın turizmine katkıda bulunabilir.Deniz kıyısında konumu ile İstanbul adeta Yalova’ya akar.Yeter ki mehter marşı usulünden vazgeçelim.

Arboretum konusunda konu yargıya taşındığı için bir şey demeyeceğim. Ama şu kadarını söylemek lazım. Çıkacak olan sonuca taraflar sandıkta katlanmak zorunda kalacaklar. Öyle yada böyle Yalova zaman kaybediyor ve kaybetmeye de devam edecek.

Yalova turizmi açıdan bir konuya da değinmeden edemeyeceğim. Eski adıyla Dörtyol mevkiinde mesken tutmuş seyyar satıcılar maalesef işi daha da ilerlettiler ve aracınızın camını silme bahanesiyle adeta cebri para kopartma girişimlerine sahne olmaya başladı. Gençlerin tavır ve yaklaşımları maalesef pek para kazanma girişimi değil, adeta aba altında camınıza dayanarak istemeseniz de camınızı silerek para kopartmaya çalışmaları artık bardağı taşırıyor.Muhatap olup ışıkta arabanızdan inerseniz ne olacağını bilemiyorum. Bir problem çıkmadan yetkili ve etkililere sesleniyorum.Lütfen bu gençlere dur deyiniz. Üslup ve yaklaşım ile her an kıvılcım çıkabilir ve bu kıvılcımı kötüye kullananlar toplumsal çatışmaya çekebilirler.

Yatak sayısı oldukça yetersiz olan ilimizin yeni turizm yatırımlarına kucak açması için öncelikle ilimizdeki tarafların kavgasının bitmesi lazım. Bu dozda siyasi arenada devam eden arenaya yatırımcı gelmez, gelemez. Dolayısıyla hep gençlerimize aş iş arar dururuz.

Yalova kabuğunu kırmalı ve açılmalıdır. Bu açılımda eldeki imkanların da neler olduğunun farkındalığı içerisinde daha mutlu, umutlu günler siz değerli Yalova’lı hemşehrilerimin olsun. Saygılarımla.