Başarılı insanlara baktığımızda belki de en önemli ortak yanlarının istikrar olduğunu göreceksiniz. İstikrarlı bir çizgiyi tutturanlar karşılarına ne tür kasırga çıkarsa çıksın rotalarından şaşmayarak varacakları hedefe ulaşmışlardır. Başarısızlık ancak mikro planda gerçekleşir ama uzun da sürmez.
Gerek insani ilişkilerimizde gerek iç dünyamızda istikrarı yakalayabilmiş isek yaşamımızın ne denli rahatlamış olduğunu göreceksiniz. Evimizde çocuklarımıza ve eşimize karşı davranışlarınızdan tutunuz iş yaşantımızda, sosyal ilişkilerimizde çizgimiz belli ise, hayatımız istikrarlı ise tüm etkileşimlerimizden olumlu sonuç alırız. İstikrarlı bir yaşam başarıyı, bu da mutluluğu getirecektir. Ebeveynler olarak çocuklarımıza bile yaklaşımımızda istikrarlı bir çizgide aile terbiyesini verebiliyorsak göreceksiniz ki belli bir zaman sonra çocuklarınız aldıkları bu terbiyenin tezahürü olarak bu değerler doğrultusunda iyiyi ve kötüyü rahatlıkla ayırt edebilir duruma geleceklerdir. Aile yaşantısında istikrarlı bireyler ile elbetteki toplumsal dayanışma ve yakınlaşmaların tohumları serpilecek ve mutlu bir toplum ortaya çıkacaktır. Yani ailemizden başlayacağımız ilk adımın sonuçlarını sokakta, okulda, iş yaşantımızda ve toplumun tüm kesimlerinde göreceğiz.
Çocuklarımıza öyle örnek olmalıyız ki, çocuklarımız karşılaştıkları her türlü durumda hemen yorum yapabilip mantıksal süzgeçlerinden geçirerek değerlendirmelerini sağlıklı sonuca ulaşabilsinler. Genelde çocuklarla ilgilenme yükünü eşlerimize yıkıyoruz. Anneler bu konuda daha fazla yük alıyorlar. Anne eğer çocuğunun eğitim ve öğretiminde istikrarlı bir çizgiyi yakalamış ise çocuk her ortamda başarılı olacaktır. Okul-öğrenci-veli üçgeninde bu etkileşim güzel bir şekilde sağlanırsa başarıyı zaten yakalamışsınızdır demektir. Toplumumuzda yanlış bir kanı var.” Yedisinde ne ise yetmişinde de aynıdır” . Bu yeniliğe ve gelişmeye vurulmuş olan en büyük darbedir. Tembelliğe davetiye çıkartmaktan başka bir şeye yaramaz bu söz.
Aile bağları kuvvetli olan, istikrarı yakalamış toplumlarda bu gün karşılaşılan problemlerin % 90’ ı otomatikman çözümlenir. Problemin asıl kaynağı zaten yok olmaya mahkumdur. Daha makro bazda konuya yaklaşacak olursak, ülkelerin en çok ihtiyaç duydukları şey istikrarlı bir yönetim anlayışıdır. İstikrarı olmayan, bugünkü ve yarınki söylemleri tamamiyle birbirine zıt düşenler başarıyı sağlayamazlar.
Geçmişte değil istikrarı yakalamak, bir saat sonrasını bile kestiremiyorduk. Bu da doğal olarak ekonomik dinamikleri olumsuz etkiliyordu ve vatandaşa çok acı reçeteler olarak karşısına çıkıyordu.
Çok kritik aşamalardan geçmekteyiz. Ülkemizde her türlü provakatif eylemler sahnelenebilir. Kesinlikle soğukkanlı olmalıyız. Ülkemizin yakalanmış olan bu istikrarlı gidişatına çomak sokmak isteyen kaos ve bulanık su heveslileri amaçlarına ulaşamayacaklardır. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi ve yaklaşan genel seçimlerin öncesinde daha da duyarlı olmalıyız.
Her siyasi parti, programına uygun seçim çalışmalarını teşkilatları aracılığı ile seçmenine ulaştıracaktır. Seçmeni kim ikna ederse oyların yönü belirlenecek ve sandıktan yine halkın iradesi tecelli ederek iktidar yada iktidar ortakları çıkacaktır. Ama sonuçta demokrasi kazanacaktır.” Bana varsa demokrasi, başkasına olacaksa sihirli değnek “ yaklaşımı geçmişte pirim yapmadığı gibi şimdi de pirim yapmayıp itibar görmeyecektir. Başarı istikrarlı ortamdan elde edilebilir. Başarı hepimizin olacaktır. Tüm vatandaşlarımızı kapsayacaktır.
Demokrasinin kuralları dışında dayatmacı ve duruma göre değişebilen, uygulanacağı muhatabına göre farklılık gösteren kural uygulamaları ile sonuca varılamaz. Toplumun daha fazla gerilmesine neden olacaktır. Bu açıdan öncelikle Sn. Abdullah GÜL’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden en güzel şekilde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılıp ülkemizin içerisinde bulunduğu istikrar ortamının devam etmesini diliyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İdris Durmuş
İstikrar Ve Başarı
Başarılı insanlara baktığımızda belki de en önemli ortak yanlarının istikrar olduğunu göreceksiniz. İstikrarlı bir çizgiyi tutturanlar karşılarına ne tür kasırga çıkarsa çıksın rotalarından şaşmayarak varacakları hedefe ulaşmışlardır. Başarısızlık ancak mikro planda gerçekleşir ama uzun da sürmez.
Gerek insani ilişkilerimizde gerek iç dünyamızda istikrarı yakalayabilmiş isek yaşamımızın ne denli rahatlamış olduğunu göreceksiniz. Evimizde çocuklarımıza ve eşimize karşı davranışlarınızdan tutunuz iş yaşantımızda, sosyal ilişkilerimizde çizgimiz belli ise, hayatımız istikrarlı ise tüm etkileşimlerimizden olumlu sonuç alırız. İstikrarlı bir yaşam başarıyı, bu da mutluluğu getirecektir. Ebeveynler olarak çocuklarımıza bile yaklaşımımızda istikrarlı bir çizgide aile terbiyesini verebiliyorsak göreceksiniz ki belli bir zaman sonra çocuklarınız aldıkları bu terbiyenin tezahürü olarak bu değerler doğrultusunda iyiyi ve kötüyü rahatlıkla ayırt edebilir duruma geleceklerdir. Aile yaşantısında istikrarlı bireyler ile elbetteki toplumsal dayanışma ve yakınlaşmaların tohumları serpilecek ve mutlu bir toplum ortaya çıkacaktır. Yani ailemizden başlayacağımız ilk adımın sonuçlarını sokakta, okulda, iş yaşantımızda ve toplumun tüm kesimlerinde göreceğiz.
Çocuklarımıza öyle örnek olmalıyız ki, çocuklarımız karşılaştıkları her türlü durumda hemen yorum yapabilip mantıksal süzgeçlerinden geçirerek değerlendirmelerini sağlıklı sonuca ulaşabilsinler. Genelde çocuklarla ilgilenme yükünü eşlerimize yıkıyoruz. Anneler bu konuda daha fazla yük alıyorlar. Anne eğer çocuğunun eğitim ve öğretiminde istikrarlı bir çizgiyi yakalamış ise çocuk her ortamda başarılı olacaktır. Okul-öğrenci-veli üçgeninde bu etkileşim güzel bir şekilde sağlanırsa başarıyı zaten yakalamışsınızdır demektir. Toplumumuzda yanlış bir kanı var.” Yedisinde ne ise yetmişinde de aynıdır” . Bu yeniliğe ve gelişmeye vurulmuş olan en büyük darbedir. Tembelliğe davetiye çıkartmaktan başka bir şeye yaramaz bu söz.
Aile bağları kuvvetli olan, istikrarı yakalamış toplumlarda bu gün karşılaşılan problemlerin % 90’ ı otomatikman çözümlenir. Problemin asıl kaynağı zaten yok olmaya mahkumdur. Daha makro bazda konuya yaklaşacak olursak, ülkelerin en çok ihtiyaç duydukları şey istikrarlı bir yönetim anlayışıdır. İstikrarı olmayan, bugünkü ve yarınki söylemleri tamamiyle birbirine zıt düşenler başarıyı sağlayamazlar.
Geçmişte değil istikrarı yakalamak, bir saat sonrasını bile kestiremiyorduk. Bu da doğal olarak ekonomik dinamikleri olumsuz etkiliyordu ve vatandaşa çok acı reçeteler olarak karşısına çıkıyordu.
Çok kritik aşamalardan geçmekteyiz. Ülkemizde her türlü provakatif eylemler sahnelenebilir. Kesinlikle soğukkanlı olmalıyız. Ülkemizin yakalanmış olan bu istikrarlı gidişatına çomak sokmak isteyen kaos ve bulanık su heveslileri amaçlarına ulaşamayacaklardır. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi ve yaklaşan genel seçimlerin öncesinde daha da duyarlı olmalıyız.
Her siyasi parti, programına uygun seçim çalışmalarını teşkilatları aracılığı ile seçmenine ulaştıracaktır. Seçmeni kim ikna ederse oyların yönü belirlenecek ve sandıktan yine halkın iradesi tecelli ederek iktidar yada iktidar ortakları çıkacaktır. Ama sonuçta demokrasi kazanacaktır.” Bana varsa demokrasi, başkasına olacaksa sihirli değnek “ yaklaşımı geçmişte pirim yapmadığı gibi şimdi de pirim yapmayıp itibar görmeyecektir. Başarı istikrarlı ortamdan elde edilebilir. Başarı hepimizin olacaktır. Tüm vatandaşlarımızı kapsayacaktır.
Demokrasinin kuralları dışında dayatmacı ve duruma göre değişebilen, uygulanacağı muhatabına göre farklılık gösteren kural uygulamaları ile sonuca varılamaz. Toplumun daha fazla gerilmesine neden olacaktır. Bu açıdan öncelikle Sn. Abdullah GÜL’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden en güzel şekilde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılıp ülkemizin içerisinde bulunduğu istikrar ortamının devam etmesini diliyorum.