Her Ramazan ayında olduğu gibi bu Ramazanda da İsrail geleneğini bozmadı ve insanlık suçu işlemeye devam etti. Gazze’ye adeta bomba yağdırarak masum insanları katletmeye devam ediyor.Her türlü kitle imha silahı kullanarak ölüm kusmaya devam eden İsrail var karşımızda. İnsanlık İsrail terörüne lanet ediyor. İster korsan, ister çete, ister örgüt, ister İsrail devlet terörü diye nitelendirelim insanlıktan çıkmış bir tablo var karşımızda.
Kundaklarındaki çocukların, savunmasız kadınların, yaşlıların ayırımını yapmadan ikiyüzün üzerine varan ölü sayısı ve binlerce yaralı ile insanlığın vicdanında mahkum olmuş bir devlet var karşımızda.Bir o kadar da İsrail hapishanelerinde işkence gören ,ızdırap çeken Filistinli var. İnsani duygulardan mahrum kalmış İsrail askerleri , açıkça görülen ve belirgin olan sahilde oyun oynayan dört çocuğu hedef alarak onları tüm dünyanın gözleri önünde katletmedi mi? Bu insanlık dramı hepimizi derinden üzüyor, kardeşlerimizin karşı karşıya kaldığı bu durum derinden yaralıyor. Kara harekatı ile durum daha da kötüleşiyor.
Kelimeler artık kifayetsiz kalıyor. Vicdanlarda derin yaralar açan görüntüler sosyal medyadada yerini alırken, sıcak saatler devam ederken elbette kayıtsız kalamayız. Düşüneceğiz, susmayacağız haykıracağız elbette. Gereken ne ise yapılmalıdır. İşin bence başlangıcı öncelikle dualarımızla kardeşlerimize destek olmamız, daha sonrasında ise bir an önce ekonomik yaptırımlara geçilmelidir.Tekrar
“İsrail Mallarına boykot"
başlatılmalıdır. Zor değil, çocuğunuza aldığınız sakızın markasından başlamak üzere gıdadan, giyimden, dayanıklı tüketim mallarından akla gelen her markada artık bilinçli olarak, menşesinin, markanın arkasında kimlerin olduğunu bilerek alışveriş yapmalıyız. Müslüman mahallesinde salyangoz satma devri artık bitmeli. Ezilen, abluka altında işkence gören adeta soykırıma uğrayan sadece Filistinliler değil. İnsanlık onuru adına insan olma adına ortak payda İNSANLIK ise tüm yeryüzünde bu infial bence İsrail’e geri adım attıracaktır. BM, Nato AB Güvenlik Konseyi, İKÖ akla gelen belli başlı sivil toplum örgütleri artık İsrail’e karşı ciddi yaptırım uygulayacaklardır.
En büyük yaptırım kişisel olarak bizlerin uygulayacağı ekonomik ambargo olacaktır. Dondurmadan margarine, deterjandan telefona kadar artık bilinçli marka seçme zorunluluğu geldi. Yoksa sakız mermi olup masum insanların üzerine yağdırılıyor İsrail tarafından. Bizi Ortadoğu’nun kaynayan kazanına çekmek isteyenler için de aklıselimin galip geleceğini biliyorum. Bu millet geçmişte Hitler’den kaçan Yahudilere mazlum olduklarından dolayı kucak açmamış mıydı? Bu millet dünyanın neresinde olursa olsun zulme uğrayanın yanındadır. Ama ateş çemberine de girmeyeceğiz. Kendi vatandaşının bir tanesine aynı muamele yapılmış olsaydı onların tavrının ne olacağını geçmişte şahit olduk. Gece yarısı baskınlarıyla adeta öcünü alan Yahudi anlayışı, artık karşısında insanlık vicdanı ile yüzleşti. Öyle sert bir vicdan muhasebesine çarptı ki şimdiden kendi halklarından bazıları bile yanlış yaptıklarını inkar ettiler. Sıcak günler sürecek ama aklın duyguların önüne geçtiği yaklaşımla bu ateş çemberine sokmak isteyenler emellerine ulaşamayacaklar.
Açlık sınırında olan çocuklara mama, hastalara ilaç, ızdırap çekenlere morfin, ilaç, gıda maddesi iletmek üzere cansiperane çalışan sivil toplum örgütlerine tam destek gerekiyor.Az çok demeden yapılacak yardımlarla ayakta kalma mücadelesi veren kardeşlerimiz yardım elimizi uzatmamızı bekliyorlar.Açlıkla karşı karşıya kalan kardeşlerimiz dünyanın neresinde olursa olsun mazlumların yanında olmalıyız.
Gün destek olma günüdür, gün insanlık vicdanına İsrail'i gömme günüdür.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İdris Durmuş
İnsanlık Vicdan Sınavında
Her Ramazan ayında olduğu gibi bu Ramazanda da İsrail geleneğini bozmadı ve insanlık suçu işlemeye devam etti. Gazze’ye adeta bomba yağdırarak masum insanları katletmeye devam ediyor.Her türlü kitle imha silahı kullanarak ölüm kusmaya devam eden İsrail var karşımızda. İnsanlık İsrail terörüne lanet ediyor. İster korsan, ister çete, ister örgüt, ister İsrail devlet terörü diye nitelendirelim insanlıktan çıkmış bir tablo var karşımızda.
“İsrail Mallarına boykot"Kundaklarındaki çocukların, savunmasız kadınların, yaşlıların ayırımını yapmadan ikiyüzün üzerine varan ölü sayısı ve binlerce yaralı ile insanlığın vicdanında mahkum olmuş bir devlet var karşımızda.Bir o kadar da İsrail hapishanelerinde işkence gören ,ızdırap çeken Filistinli var. İnsani duygulardan mahrum kalmış İsrail askerleri , açıkça görülen ve belirgin olan sahilde oyun oynayan dört çocuğu hedef alarak onları tüm dünyanın gözleri önünde katletmedi mi? Bu insanlık dramı hepimizi derinden üzüyor, kardeşlerimizin karşı karşıya kaldığı bu durum derinden yaralıyor. Kara harekatı ile durum daha da kötüleşiyor.
Kelimeler artık kifayetsiz kalıyor. Vicdanlarda derin yaralar açan görüntüler sosyal medyadada yerini alırken, sıcak saatler devam ederken elbette kayıtsız kalamayız. Düşüneceğiz, susmayacağız haykıracağız elbette. Gereken ne ise yapılmalıdır. İşin bence başlangıcı öncelikle dualarımızla kardeşlerimize destek olmamız, daha sonrasında ise bir an önce ekonomik yaptırımlara geçilmelidir.Tekrar
başlatılmalıdır. Zor değil, çocuğunuza aldığınız sakızın markasından başlamak üzere gıdadan, giyimden, dayanıklı tüketim mallarından akla gelen her markada artık bilinçli olarak, menşesinin, markanın arkasında kimlerin olduğunu bilerek alışveriş yapmalıyız. Müslüman mahallesinde salyangoz satma devri artık bitmeli. Ezilen, abluka altında işkence gören adeta soykırıma uğrayan sadece Filistinliler değil. İnsanlık onuru adına insan olma adına ortak payda İNSANLIK ise tüm yeryüzünde bu infial bence İsrail’e geri adım attıracaktır. BM, Nato AB Güvenlik Konseyi, İKÖ akla gelen belli başlı sivil toplum örgütleri artık İsrail’e karşı ciddi yaptırım uygulayacaklardır.
En büyük yaptırım kişisel olarak bizlerin uygulayacağı ekonomik ambargo olacaktır. Dondurmadan margarine, deterjandan telefona kadar artık bilinçli marka seçme zorunluluğu geldi. Yoksa sakız mermi olup masum insanların üzerine yağdırılıyor İsrail tarafından. Bizi Ortadoğu’nun kaynayan kazanına çekmek isteyenler için de aklıselimin galip geleceğini biliyorum. Bu millet geçmişte Hitler’den kaçan Yahudilere mazlum olduklarından dolayı kucak açmamış mıydı? Bu millet dünyanın neresinde olursa olsun zulme uğrayanın yanındadır. Ama ateş çemberine de girmeyeceğiz. Kendi vatandaşının bir tanesine aynı muamele yapılmış olsaydı onların tavrının ne olacağını geçmişte şahit olduk. Gece yarısı baskınlarıyla adeta öcünü alan Yahudi anlayışı, artık karşısında insanlık vicdanı ile yüzleşti. Öyle sert bir vicdan muhasebesine çarptı ki şimdiden kendi halklarından bazıları bile yanlış yaptıklarını inkar ettiler. Sıcak günler sürecek ama aklın duyguların önüne geçtiği yaklaşımla bu ateş çemberine sokmak isteyenler emellerine ulaşamayacaklar.
Açlık sınırında olan çocuklara mama, hastalara ilaç, ızdırap çekenlere morfin, ilaç, gıda maddesi iletmek üzere cansiperane çalışan sivil toplum örgütlerine tam destek gerekiyor.Az çok demeden yapılacak yardımlarla ayakta kalma mücadelesi veren kardeşlerimiz yardım elimizi uzatmamızı bekliyorlar.Açlıkla karşı karşıya kalan kardeşlerimiz dünyanın neresinde olursa olsun mazlumların yanında olmalıyız.
Gün destek olma günüdür, gün insanlık vicdanına İsrail'i gömme günüdür.