Kaynağı neresi olursa olsun insan yaşamına yönelmiş tüm saldırı,işkence ve ölümlerden bir insan olarak utanıyorum. Özellikle müslümanların yaşadığı coğrafyada yaşına bakılmadan çocukların, kadınların, yaşlıların karşılaştıkları bireysel saldırılar adeta dünyaya meydan okurcasına vahşet boyutlarını aşarak kitleselleşti.Her gün Suriye’de Irak’ta ve Mısır’da yüzlerce insan ölmekte. Son günlerde ise kitlesel imha silahlarına başvurularak binlerce insan bir anda yok edildi, ediliyor. Gelecekte de ne olacağı belli değil. Durum gittikçe kötüleşiyor.
Temel insani ihtiyaçları temin edemeyip zaten ölümle yüzyüze olan bu coğrafyaki insanlar, şimdi adı ne olursa olsun dünyanın gözü önünde insan ırkını neredeyse yok eden ölüm silahları karısında çaresizler. Ne uğruna , sözde demokrasi adına. Rejimler, iktidarlar kan ile çocukların cesetleri üzerine inşa edileceklerini yada ayakta kalacaklarını mı sanıyorlar? Son gelişmelerden dolayı insanlığımdan utandığımı ifade etmek istiyorum. Bu gazı kullanan kadar tedarik eden, üreten ülkeler de sorumlu değil mi? Vicdanlarda derin yaralar açan görüntüler karşısında sıcak saatler devam ederken elbette kayıtsız kalamayız. Düşüneceğiz, susmayacağız.Elbette gereken ne ise yapılmalıdır. İşin bence başlangıcı bir an önce kalplerimizin derinliklerinde dua ile başlamalıyız. Zor durumdaki kardeşlerimiz için dua etmeliyiz. Bundan sonrası devlet adamlarının, sivil toplum örgütlerinin duyarlılıklarımızın karşılığını bulmasıyla devam etmelidir.Sayın başbakanımızın bu konuda başından beri duyarlılığına ve gereken duruşu uluslararası platformda sergilemesinden dolayı bir insan olarak teşekkür ediyorum Sonuna kadar destekliyorum, destekleyeceğim.Kimyasal silah gölgesinde binlerce insanın ölümüne seyirci kalanlara da iki çift lafım var. Siz insan değil misiniz? Vicdan yok mu sizde? Parmağınız incinse yüreğiniz parçalanır ama yavrucakların masum yüzleri karşısında içiniz kan ağlamıyor mu? Ölenler acaba müslüman olmasaydı uluslararası kamuoyu bu duruşunu sergiler miydi? Kitlesel imha silahlarının ölüm görüntüleri yüzünden facebook u açamıyorum birkaç gündür, . Öyle derin yaralar açtıki bende kelime bulamıyorum.Sözün bittiği yer burası olsa gerek. Allah aklı selim versin bu insanlara da bu zülüm bitsin.
Bizi Ortadoğu’nun kaynayan kazanına çekmek isteyenlere de fırsat vermeyeceğiz. Bu millet geçmişte Hitler’den kaçan Yahudilere mazlum olduklarından dolayı kucak açmamış mıydı? Bu millet dünyanın neresinde olursa olsun zulme uğrayanın yanındadır. Ama ateş çemberine de girmeyeceğiz. Batılı ülkelerin kendi vatandaşının bir tanesine aynı muamele yapılmış olsaydı onların tavrının ne olacağını geçmişte şahit olduk. Sıcak günler sürecek ama aklın duyguların önüne geçtiği yaklaşımla bu ateş çemberine sokmak isteyenler emellerine ulaşamayacaklar.
İnsan onurunun ölümlerin, işkencelerin önüne geçmesi ve dünyadaki bu bunalımın bir an önce bitmesi temennisiyle saygılarımı sunuyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İdris Durmuş
İnsanlık Nerede Kaldı?
Kaynağı neresi olursa olsun insan yaşamına yönelmiş tüm saldırı,işkence ve ölümlerden bir insan olarak utanıyorum. Özellikle müslümanların yaşadığı coğrafyada yaşına bakılmadan çocukların, kadınların, yaşlıların karşılaştıkları bireysel saldırılar adeta dünyaya meydan okurcasına vahşet boyutlarını aşarak kitleselleşti.Her gün Suriye’de Irak’ta ve Mısır’da yüzlerce insan ölmekte. Son günlerde ise kitlesel imha silahlarına başvurularak binlerce insan bir anda yok edildi, ediliyor. Gelecekte de ne olacağı belli değil. Durum gittikçe kötüleşiyor.
Temel insani ihtiyaçları temin edemeyip zaten ölümle yüzyüze olan bu coğrafyaki insanlar, şimdi adı ne olursa olsun dünyanın gözü önünde insan ırkını neredeyse yok eden ölüm silahları karısında çaresizler. Ne uğruna , sözde demokrasi adına. Rejimler, iktidarlar kan ile çocukların cesetleri üzerine inşa edileceklerini yada ayakta kalacaklarını mı sanıyorlar? Son gelişmelerden dolayı insanlığımdan utandığımı ifade etmek istiyorum. Bu gazı kullanan kadar tedarik eden, üreten ülkeler de sorumlu değil mi? Vicdanlarda derin yaralar açan görüntüler karşısında sıcak saatler devam ederken elbette kayıtsız kalamayız. Düşüneceğiz, susmayacağız.Elbette gereken ne ise yapılmalıdır. İşin bence başlangıcı bir an önce kalplerimizin derinliklerinde dua ile başlamalıyız. Zor durumdaki kardeşlerimiz için dua etmeliyiz. Bundan sonrası devlet adamlarının, sivil toplum örgütlerinin duyarlılıklarımızın karşılığını bulmasıyla devam etmelidir.Sayın başbakanımızın bu konuda başından beri duyarlılığına ve gereken duruşu uluslararası platformda sergilemesinden dolayı bir insan olarak teşekkür ediyorum Sonuna kadar destekliyorum, destekleyeceğim.Kimyasal silah gölgesinde binlerce insanın ölümüne seyirci kalanlara da iki çift lafım var. Siz insan değil misiniz? Vicdan yok mu sizde? Parmağınız incinse yüreğiniz parçalanır ama yavrucakların masum yüzleri karşısında içiniz kan ağlamıyor mu? Ölenler acaba müslüman olmasaydı uluslararası kamuoyu bu duruşunu sergiler miydi? Kitlesel imha silahlarının ölüm görüntüleri yüzünden facebook u açamıyorum birkaç gündür, . Öyle derin yaralar açtıki bende kelime bulamıyorum.Sözün bittiği yer burası olsa gerek. Allah aklı selim versin bu insanlara da bu zülüm bitsin.
Bizi Ortadoğu’nun kaynayan kazanına çekmek isteyenlere de fırsat vermeyeceğiz. Bu millet geçmişte Hitler’den kaçan Yahudilere mazlum olduklarından dolayı kucak açmamış mıydı? Bu millet dünyanın neresinde olursa olsun zulme uğrayanın yanındadır. Ama ateş çemberine de girmeyeceğiz. Batılı ülkelerin kendi vatandaşının bir tanesine aynı muamele yapılmış olsaydı onların tavrının ne olacağını geçmişte şahit olduk. Sıcak günler sürecek ama aklın duyguların önüne geçtiği yaklaşımla bu ateş çemberine sokmak isteyenler emellerine ulaşamayacaklar.
İnsan onurunun ölümlerin, işkencelerin önüne geçmesi ve dünyadaki bu bunalımın bir an önce bitmesi temennisiyle saygılarımı sunuyorum.