Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Arhavi’den İzlenimlerim

Yazının Giriş Tarihi: 14.08.2007 09:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.08.2007 09:50

“İnsanın doğduğu yer değil, doyduğu yer memleketidir” derler. Aslında bir açıdan doğru. Geçim sıkıntısı dedelerimizi-babalarımızı doğdukları yerden 1.200 km. uzaklara, güzel Yalova’mıza 40 yıl önce gelmelerine neden olmuş.

Yazları fırsat buldukça 10-15 günlüğüne Artvin iline bağlı Arhavi ilçesinin Soğucak köyüne giderim. Ormanlarla kaplı bir vadide ırmağın geçtiği, yeşilin tüm tonlarının bulunduğu, doğanın insanı hayata sımsıkı bağladığı ortamda, doğa ile yaşamanın ne demek olduğunu bir kere daha anladım. Doğa sevgisi beni buraya adeta çekiyor. Yazımı yazarken bile arada camdan dışarı bakarak gözlerimin alabildiğince ağaç çeşitleri ile ruhumu sesiyle okşayan kuş ve dere sesi ile inanın bir yılın yorgunluğunu 2-3 günde atmamı sağladı. Elektrik ve sabit telefon da olmasa kendinizi adeta hayattan soyutlayıp doğanın kucağında hissedeceksiniz. Hele hele yaylaya çıkma fırsatınız olursa gerçekten bambaşka bir ortamda hissedeceksiniz. Bulutların üzerinde adeta bulut denizi ayaklarınızın altında ve Ağustos ortasında üşümek bir yana doluya tutulmanın verdiği şaşkınlıkla dört mevsimi bir arada yaşamak mümkün. Yamaç paraşutü, dağ sporları, o kadar çok şey aklıma geliyor ki. Turizm adına yapılacak çok şey var. Yalova’daki Delmece Yaylasını bilenler bu tadı anlayabilirler ancak. Bitki örtüsü o kadar doğanın kokusunu ciğerlerinize veriyor ki çok defa farkında olmadan derin nefes alırsınız. Susayınca içtiğiniz su size o kadar büyük bir haz veriyor ki “kana kana içmek” deyimi burada yaşanıyor adeta. Unutmadan, cep telefonu da çekmiyor. Beton yol, köyün bir kısmına kadar gelmiş sonrası toprak yol. İlkokul binası var ama öğrenci yokluğundan yıllardır kapalı. İlçeye çocuklar taşımalı sistem ile okumak için gidiyorlar. Yayla şenliklerinin bu sene ikincisi yapıldı.

Yaşam o kadar zor ki, bir ekmek almak için bile 3 km. yürümek zorunda kalıyorsunuz. Geçim hayvancılık ve çaya bağlı. Ormanı geçim kaynağı olarak kullanabilen yok denecek kadar az. Bir dağdan diğer dağa sırtında 30-40 kg yük ile ayakları adeta çatırdayarak yük taşıyan Karadeniz kadınının üzerindeki geçim derdi... Şartlar çok zor. Hava hattı ile bir dağdan diğer dağa çay aktaran köylünün yüzünden yine de gülümseme ve Karadeniz esprileri eksilmiyor. Kıvrak zekâlarının ürünlerini her yerde görmek mümkün. Yabani hayvanlar eğer ürünlerini zarara uğratmazlar ise sofralarına koyacakları yiyecek oluyor. Yinede kanaatkârlar.

Her yerin kendisine has özellikleri vardır elbette. Önemli olan iyi olan yönleri üzerinde daha da gelişim sağlayıp dezavantaj olan konuları da avantaja çevirme çalışmalarını yapabilmektir. Bence şu anda Karadeniz bölgesinin ekonomik gelişmesini sağlayabilmenin en önemli adımı Karadeniz otoyolunun tamamlanmış olmasıdır. Çok büyük bir yatırım yapıldı gerçekten. Dağlar adeta delindi ve yol olarak ayaklarımızın altına serildi. Kimin emeği geçti ise teşekkür ediyorum. Ama yol yapılması işin başlangıcı. Ciddi yatırımların bölgeye gelip bölge ile entegre olabilecek iş sahasının açılması lazım. Gerçi artık Karadeniz bölgesi göç alır duruma geldi son yıllarda. Modern ve gelişmiş şehirleri ile Karadeniz kendi kabuğunu kırmış durumda. Fındık ve çaya olan bağımlı ekonomi yerini modern tesislere yavaş yavaş bırakıyor. Trabzon havaalanını ulaşım alternatifi olarak kısa zamanda bölgeye ulaşabiliyorsunuz. Pasaportu olanlar için Batum Havaalanı başka bir alternatif. Her yönüyle Karadeniz artık kabuğunu kırmayı başarmış.

Ülkemizin her bölgesi kendi dinamikleri ile kalkınarak birbirini bütünleyerek ulusal kalkınmanın sağlanması elbette en ideali. Alternatifler ne kadar fazla olursa riskler de o oranda azalacağından ekonomik gelişme ve kalkınma da daha rahat olacaktır. Üç yanı denizlerle kaplı ülkemizde neden deniz ulaşımına ağırlık verilmediğini anlayamıyorum. İstanbul’dan Trabzon limanına 2 gün, bir gecede giden gemiler yerine 9-10 saatte giden gemi ile adeta deniz turu şekline getirilebilecek Karadeniz ulaşımına kimse hayır demeyecektir. Karayolları elbette olmalı. Ama tek şoförle ve gece istirahat edilmeden yapılacak yolculuk büyük riskleri beraberinde getiriyor.

Yurdumun taşı toprağı ile her yanı güzel. Güzellikleri ortaya çıkarıp dede yadigarına sahip çıkmak gerekiyor. Bakımsızlıktan, sahip çıkılmayıştan dolayı o kadar yıkılmış ve çürümüş ev gördüm ki içim yandı. Dede yadigârı geçmişimize sahip çıkmalıyız. O zaman o yaşayan ve yaşatılan evler ile geçmişimiz hayat bulacaktır.

Yalova gerçekten tüm bölgelerden göç etmiş hemşerilerimiz ile güzel bir mozaiğe sahip. Çok renklilik ve birlikte başarma arzusu bence bir şans. Bunu hayata ne derece geçirebilirsek o denli Yalova kazanacaktır. Kurulan yöresel dernekler bunun göstergesi. Bu dernekler kaynaşma ve diğer dernekler ile hareket edebilme yetileri ile geniş kapsamlı bütünleştirici yaklaşımları bence üzerinde düşünülecek pek çok konuyu da beraberinde getiriyor. Bir başka yazımda bu konuyu ele almak üzere saygılarımı sunuyorum.



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.