Terör belası bağrımızı yaktı. Her şehit haberi ile yüreğimizden bir parça kopuyor. Her yavrumuzun, Mehmed’imizin, Mehmetçiğimizin şehit oluşuyla acımızı bağrımıza basıyoruz. Ama artık sorgulamamız gerekiyor. Beş kere baskın alan karakollarımız, kışlalarımız için gereken ne ise acilen yapılmalıdır. Kendi uydularımızdan 24 saat kuş uçsa haberimizin olacağı, anında teröristin tepesine balyoz gibi inebilecek teknik donanımlı ve hareket manevrası mükemmel profesyonel ordu kısa zamanda bölgede konuşlanmalıdır. Türk milleti asker millettir, her Türk asker doğar ama karşımızdaki düzenli bir ordu değil ki mertçe savaşıp hesabını verebilelim. Her mağara, her kuytu yer onların lehine. Coğrafi şartların bu denli aleyhimize olduğu durumu ancak ve ancak teknolojik haber alma ve izleme olanağı ile avucumuzun içi gibi takip edebiliriz.

Burada kendi göbeğimizi kendimiz kesemedikten sonra başkasından ne denli yardım ve destek görebileceğimiz ve gördüğümüzü şu anda kamuoyu sorguluyor. Su uyur, düşman uyumaz, bir daha baskın yemeğe bu milletin tahammülü kalmadı artık. Bir tane bile vatan evladımızın şehit haberini alma lüksümüz kalmadı. Güvenlik güçlerimizin her açıdan donanımlı hale getirilmesi için her türlü fedakarlığa hazır olduğuna inanıyorum bu milletin. Yeter ki şehit vermeyelim artık.

İşin asıl yanı terörün kaynağını ancak ve ancak eğitim ile kurutulabilir oluşudur. Millet olmanın ortak paydaları eğitim ile tam olarak verilir ise kimsenin beyni yıkanmaz. Dağdaki teröristlerin içinde de vatandaşlarımız var. Bu ülkede doğmuş, okumuş yada okuyamamış, bir şekilde kandırılmış, isteyerek yada istemeyerek dağa çıkmış, kardeşine kurşun sıkan teröristi terörist yapan şartlar ve hayat seyri çok iyi irdelenmelidir. Nasıl terörist oldular, neden Mehmetçiğe kuşun sıkıyorlar? Beklentileri ne, ne yapmak istiyorlar? Bölgesel yada ırksal bir ayırımcılığı mı kullanıyorlar yada siyasi, ideolojik bir hesabın mı içindeler? Dış odaklı ve her zaman kullanılmaya açık, her zaman maşa olabilen terör ancak ve ancak eğitim ile bitirilebilir.

Terörün kaynakları çok iyi tespit edilerek bu kaynağa destek veren tüm etmenlerin nötrleştirilmesi ve hayata doğru bakabilmesini sağlayan ciddi çalışmaları sorgulamamız lazım. Askeri önlemler elbette alınacak ama işin psikolojik, kültürel, sosyal, ekonomik yönleri daha önemsenerek ve öne alınarak yapılacak çalışmalar şekillenmelidir. Cahillikle savaş kazanıldığında terör en büyük kaynağını yitirecektir. Çünkü cahil insanı rahatlıkla kandırabilirsiniz ama vatan sevgisi, insan sevgisi, bayrak, millet, din vicdan gibi değerlere sahip bir kişiyi kesinlikle kandıramazsınız. Sivrisinekle mücadele elbette yapılmalı, ama önemli olan bataklığı kurutabilmektir. Bu bataklığın da kaynağı cahilliktir. Cahil olan kişiden her şey beklenir. Ne yapacağı belli olmayan ve her yönden esen rüzgara rahatlıkla kapılabilecek cahil kişi gerek kendine gerek topluma farkında bile olmadan büyük zarar verebilir.

Ortak paydalar üzerinde durularak terörle mücadelede milletçe başarıya erişebiliriz. Dış güçlerin en başarılı oldukları yön Türk Milleti olmamızın zenginlikleri üzerinde oynayarak en küçük farklılıkları bile ayırımcılık malzemesi yapmak için kullanmak çabalarıdır.

Bu millet tarihte gerek içten gerek dıştan gelen her türlü hain saldırıyı yenmesini ve bertaraf etmesini bilmiştir. Yeter ki birlik olalım ve dimdik ayakta durmasını bilelim.

Şimdiye kadar şehit olmuş tüm güvenlik güçlerimizi, öğretmenlerimizi, polislerimizi tekrar saygıyla anıyorum. Ailelerinin acısı bizim acımızdır, sizlerle acınızı paylaşıyorum.