Festivaller, şenlikler, vur patlasın çal oynasın olağan şekilde sürüyor.
Benim ise içim yanıyor, içim !...
Biz, apartmanda karşı komşuda cenaze varsa, düğünümüzü erteleyen bir milletiz (millettik).
Şimdi, ne oldu?
Ne oldu da, bir taraftan şehitlerimiz için üzülürken, diğer taraftan eğlenebiliyoruz?
Bugün Kent Müzesi, Osman Gazi Anıtı ve Ramazan Şehri hakkında yazmayı düşünüyordum.
Elim gitmiyor!..
Üzüntüm çok büyük!...
Kendimi şehit vermiş o ailelerin yerine koyuyorum. İnanın toplumun duyarsızlığına kahroluyorum.
Onlar vatan için öldüler.
Bu milli bir felakettir.
Neden, nasıl duyarsız kalınır, mantığım almıyor…Beynim uyuşmuş gibi…
Elimden bir şey gelmediği için çaresizlikten ağlamak istiyorum.
Aradan birkaç gün geçti. Boğazımdaki düğümlenme, içimdeki acı hiç dinmedi; dinmediği gibi artarak da büyüyor!..
Dostlar, onca şehit vermişiz; hiçbir şey olmamış gibi davranamayız.
Onun için festivaller, şenlikler benim için hiçbir anlam ifade etmiyor.
Türk vatanı ve milletinin ebedî varlığı ve yüce Türk Devleti'nin bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve feda ederek şehit olan Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silâhlı Kuvvetleri'ne ve Türk Milleti'ne başsağlığı, yaralı askerlerimize acil şifalar dilerim.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, hainlere hak ettikleri cevabı en sert biçimde verecek kudret ve kararlılığa sahip olduğuna hiç kimsenin kuşkusu olmasın!..
TÜRKİYE CUMHURİYETİ, ASLA AYRILMAZ BİR BÜTÜN OLARAK SONSUZA DEK YAŞAYACAKTIR.
www.ahmetakyol.net
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Akyol
Yüreğime Ateş Düştü
Ateş düştüğü yeri yakıyor !..
Sanki, 14 Temmuz 2011 günü hiçbir şey olmadı!..
Sanki, ortalık günlük güneşlik!..
Televizyonlarda göbekler atılmaya devam ediyor.
Festivaller, şenlikler, vur patlasın çal oynasın olağan şekilde sürüyor.
Benim ise içim yanıyor, içim !...
Biz, apartmanda karşı komşuda cenaze varsa, düğünümüzü erteleyen bir milletiz (millettik).
Şimdi, ne oldu?
Ne oldu da, bir taraftan şehitlerimiz için üzülürken, diğer taraftan eğlenebiliyoruz?
Bugün Kent Müzesi, Osman Gazi Anıtı ve Ramazan Şehri hakkında yazmayı düşünüyordum.
Elim gitmiyor!..
Üzüntüm çok büyük!...
Kendimi şehit vermiş o ailelerin yerine koyuyorum. İnanın toplumun duyarsızlığına kahroluyorum.
Onlar vatan için öldüler.
Bu milli bir felakettir.
Neden, nasıl duyarsız kalınır, mantığım almıyor…Beynim uyuşmuş gibi…
Elimden bir şey gelmediği için çaresizlikten ağlamak istiyorum.
Aradan birkaç gün geçti. Boğazımdaki düğümlenme, içimdeki acı hiç dinmedi; dinmediği gibi artarak da büyüyor!..
Dostlar, onca şehit vermişiz; hiçbir şey olmamış gibi davranamayız.
Onun için festivaller, şenlikler benim için hiçbir anlam ifade etmiyor.
Türk vatanı ve milletinin ebedî varlığı ve yüce Türk Devleti'nin bölünmez bütünlüğü için canlarını seve seve feda ederek şehit olan Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silâhlı Kuvvetleri'ne ve Türk Milleti'ne başsağlığı, yaralı askerlerimize acil şifalar dilerim.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, hainlere hak ettikleri cevabı en sert biçimde verecek kudret ve kararlılığa sahip olduğuna hiç kimsenin kuşkusu olmasın!..
TÜRKİYE CUMHURİYETİ, ASLA AYRILMAZ BİR BÜTÜN OLARAK SONSUZA DEK YAŞAYACAKTIR.
www.ahmetakyol.net