Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ufkun Ötesi

Yazının Giriş Tarihi: 04.07.2024 17:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.07.2024 17:18

GÜNAYDIN/ TÜNAYDIN DEĞERLİ OKURLAR,

Aşağıdaki sözler, Türkiye Cumhuriyeti’ nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ e ait…

Türk demokrasi tarihi hakkında bilgi sahibi olmak isteyenlerin, ATATÜRK’ ün Yalova’ da Serbest Cumhuriyet Fırkası’ nı kurarken nasıl bir demokrasi özlemi içinde olduğunu ve bu konudaki düşüncelerini bulup okumalarını öneririm.

“Egemenlik hiçbir sebep ve şekilde terk ve iade edilemez, tevdi (verme/ bırakma) edilemez!”

“Egemenlik hiçbir anlam, hiçbir şekil ve hiçbir renkte ve yönde ortaklık kabul etmez.”

“Egemenliğini verebilmek için, iradesinin, arzusunun, eğilimlerinin felçli kalmasını kabul etmek lâzımdır. Ölmeyi kabul etmek demektir. Bundan dolayı bir millet egemenliğini veremez. Millet egemenliğini elinde tutuyor ve ancak egemenliğinden gerektiği kadarını uygulamak üzere Millet Meclisi’ nin tümünü görevlendiriyor. Fakat tek bir adama bu yetki verilemez.”

“Egemenliğine sahip olmayan bir insan veya bir toplum hiçbir zaman iradesini kullanamaz. Egemenliğini herhangi birisine bırakan bir insan kendi iradesinin kullanılacağından ve uygulanacağından emin olamaz. Şimdiye kadar milletimizin başına gelen bütün felâketler kendi talih ve geleneklerini başka birisinin eline terk etmesinden kaynaklanmıştır.

En yakın bir örneği hatırlayalım! Meselâ Birinci Dünya Savaşı’ na girmek milletin iradesi ile mi olmuştur? Milletin Birinci Dünya Savaşı’ na girmek için içten gelen bir isteği var mıydı? Ben zannediyorum ki yoktu. Çünkü Birinci Dünya Savaşı’ na girmeden önceki devirlerin her biri felâket ile sonuçlanan safhalar ile dolu idi. Kesin zorunluluk olmadıkça millet savaş olsun istemezdi. Öyle olmakla beraber savaşa girmiş ise, kabahat kendisinin değildir, diyebilir miyiz? Hayır! Kabahat maalesef kendisindedir. Çünkü egemenliğini başka ellere vermiştir.”

“Muharebeye girdikten sonra da ordularımızın Romanya’ da, Makedonya’ da oyalandırılmasını, İran vahalarında ve Kafkas dağlarında perişan edilmesini milletin iradesi uygun görüyor muydu? Elbette hayır! Fakat bunlar hep meydana geliyordu. Çünkü millet egemenliğini kendi elinde bulundurmuyordu. … Millet egemenliğine sahip değildi ve milletin egemenliğini zorla alanlar milletin iradesini değil, kendi iradelerini uyguluyorlardı.”

Ben sadece ATATÜRK’ ün değerlendirme ve sözlerini paylaştım; şüphesiz değerlendirme ve her türlü yorum okuyucuya aittir!

***

CENAB-I HAK

“… Adalet meselesi aslında İslâmiyet'in de temel bir konusu. İslâm'da adalet o kadar önemli ve değerli ki, Kur'ân'da Allah'ın bir ismi de Hak. Hak, adalet demek aynı zamanda… Konuşurken ‘Cenâb-ı Hak’ diye konuşuruz, Cenâb-ı Hak, Cenâb-ı Adalet demektir. Yani bir din ki Tanrısına ‘Adalet' diyor, ‘Hak' diyor. Eğer siz, ‘Cenâb-ı Hak' diyorsanız, adalet konusunda kılı kırk yarmanız lâzım, en hassas sizin olmanız lazım. Yok, eğer hak ve adalet konusunda duyarsızlık varsa bu bir Müslüman açısından inançsızlıkla ilgilidir. Yani sen hak ve adalete yeterince duyarlılık göstermiyorsan, yeterince Allah'a inanmıyorsun demek ki. Ayrıca, bir yerde eğer ‘adalet istiyoruz' diye bir ses yükseliyorsa bakın; orada muhakkak bir eşitsizlik vardır.”

“… İyi insan olmak için Müslüman olmak gerekmiyor. Müslüman olmak için iyi insan olmak gerekiyor… Müslümanlık iyi insan olma okulu. Aslında bir mektep... Herkesin bu okula girmesi, herkesin bu okuldan mezun olması gerekmiyor. Ama şimdi İslâmiyet'te yetişen insanlara bakalım, mesela IŞİD, bunlara bakarsak, Müslümanlıktan fersah fersah kaçmamız lazım. Ama tam tersi de söz konusu. Peygamber zamanında çok güzel insanlar yetişmiş.”

“… Cumhuriyet'in din politikası başarılıydı. Ama tek eksik şey şu: Devlet eliyle yapılması yanlıştı, ana dilde ibadet, Türkçe ezan. Bunları böyle devlet eliyle yapmaya kalkınca dindar muhafazakâr halk öfkelendi. Bunun yerine denmeliydi ki, Türkçe ibadet yapan, Türkçe ezan okunan camilerin açılmasına izin verilecektir. İsteyen varsa, ihtiyaç hissediyorsa bu da olsun. Hâlâ böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Yapılmalı.”

“… Devletin dini adalettir, başka bir şeye gerek yok. Devletin mezhebi eşitliktir, meşrebi özgürlüktür. Tarikatı medeniyettir. Irkı da insanlıktır. Ben böyle bir devlet istiyorum. “

Yukarıdaki ifadeler, İslâm dini üzerine devrimci fikirleri ile tanınan, İnşa Yayınları’ nın kurucusu, ilâhiyatçı yazar İhsan ELİAÇIK’a ait. 7 Temmuz 2017 tarihinde Sözcü gazetesinde kendisiyle yapılan röportajdan ilgimi çeken satırları paylaşmak istedim.

***

TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ Nİ KURAN TÜRKİYE HALKINA TÜRK MİLLETİ DENİR!

NE MUTLU TÜRK’ ÜM DİYENE!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.