Hristiyanların kutsal dinî olaylarının yer aldığı ACTA SANCTORUM isimli kitaplarda, Yalova’da geçen bir olay anlatılır.
İnanışa göre: Bitinya’da (Bugünkü Yalova’nın da içinde bulunduğu topraklar) Menodora, Metrodora ve Nymphodora isimlerini taşıyan üç kız kardeş yaşamaktadır. Bunlar genç kız çağına geldiklerinde, Hristiyanlığı kabul eder ve Pythia (Bugün Termal) hamamlarının civarındaki tepelerden birine çekilerek, burada ibadetle meşgul olurlar.
Bir süre sonra, bu genç kızların bir takım kerametler gösterip, Termal’e gelen hastaları iyi ettiklerine inanılır. Bu durum onların saygınlığını arttırır ve tanınmalarını sağlar.
Dönemin imparatoru, genç kızlara bir görevli göndererek, Hristiyanlığı bırakarak tekrar eski dinlerine dönmelerini ister; Genç kızlar, Hristiyanlığı terk etmeyi reddedince de kızları öldürtür.
Zamanla yöre halkının bu kızlara duydukları sevgi ve saygı giderek artar ve mezarları bir ziyaretgâh haline gelir.
Olayın ayrıntılarına girmeyeceğim. “Zaman Tüneli’nde Yalova” isimli kitabımda, genç kızların ortaya çıkışları, öldürülüşleri, İmparator Konstantin’in genç kızların mezarlarını yaptırışı, Fener Ortodoks Rum Patrikliği’nin genç kızların kemiklerini buradan aldırıp nereye kaldırdığı gibi konular ve bu konudaki yazışmalar ayrıntılarıyla var.
2001 yılında, dönemin Termal Kaymakamı Sayın Kasım Esen ve bölgeyi çok iyi bilen yaşlılarla yaptığımız incelemede, mezar yerini tespit edip belirlemiştik.
Daha sonra, Termal Kaymakamlığı, Üç Azize’nin mezarının koruma altına alınmasını, etrafında geniş bir alanın tel örgüyle çevrilmesini, ziyaret etmek içi yollara ok işareti konmasını, yolun doğallığı bozulmadan belirlenmesini istemiş; Termal İşletme Müdürlüğü de, mezar yeri kendi sınırları içinde olduğu için, doğallığını bozmadan yolu düzenlettirmiş, mezar olduğu iddia edilen yere aydınlatıcı bir pano yerleştirmiş ve aynı panonun bir eşini de Çınar Oteli’nin duvarına görülebilecek bir yere monte ettirmişti.
Araştırmam sırasında, Üç Azize’nin öldürülüşünü temsil eden yağlı boya bir tablonun Vatikan’da olduğunu tespit etmiş, konuyla ilgilenen dostlarım sayesinde, Biblioteca Sanctorum’da bu tablonun bir resmini bulmuştum. Halen ortalıkta dolaşan Üç Azize’nin resmi, fotokopisi bana gelen, benim de Foto Merak’ta bizzat belirginleştirdiğim resimdir.
Her sene 10 Eylül gününün, bütün Hristiyan dünyasında “Holy Martyrs Menodora, Metrodora and Nymphodora” olarak ayinlerle anıldığını belirterek asıl konumuza gelelim.
Ulusal basından öğrendiğim bir habere göre, Termal Belediye Başkanlığı tarafından, Üç Azize’nin mezarını bulunduğu yere ulaşımı sağlayacak bir yol yapılacakmış. Mavi-Yeşil Yol’un bir parçası olarak düşünülen yol, ayrıca yangın yolu olarak da kullanılacakmış.
Yol bittiğinde, mezarların bakımı ve tanzimi de daha rahat olacak, yol ile birlikte Üç Azize’nin tanıtımı da yapılmış olacakmış.
Şunu açıkça belirteyim. Yapılması düşünülen proje bana göre yanlıştır. Biz konuyu ilgili din adamlarıyla konuştuk. Onlar, yolun doğallığının asla ve asla bozulmaması gerektiğini söylediler. Hristiyan din adamlarını isteğine göre, yol doğallığı bozulmadan belirgin hale getirildi ve belirli mesafelere yol belirleyici oklar konuldu. Aranan, insan yapısı suni yollar değil, doğal arazi yolları…
Yol bittikten sonra, Üç Azize’nin mezarını tanıtma kampanyasının da uygun olduğunu düşünmüyorum. Özellikle Türkiye’de yaşayan Ortodoks Hristiyanların çoğunluğu burayı biliyorlar. Önemli olan onları gönüllerini kırmadan buraya çekmek.
Bu konuda, eski işletme müdürlerinden Sayın Recai Kamer ile epey çabamız olmuştu. Hatta Fener Rum Patrikhanesi tarafından burada uluslar arası bir ayin bile düşünülmüştü. Sayın Patrik zannediyorum hâlâ davet bekliyor.
İzin için yapılan yazışmaları ve yapılan faaliyetleri biraz ilgi gösteren biri kolaylıkla öğrenebilir.
Yaklaşık 1700 yıl önceye ait mezar yeri hakkında yöre yaşlılarının yer göstermeleri, konuya ihtiyatla yaklaşmak gereğini hissettirmesine rağmen, mevcut bilgi ve belgelerle olayın gerçekleşmiş olduğu kanıtlanmakta ve bu durum Patrikhane tarafından da doğrulanmaktadır.
Buna göre, mezar yeri olduğu iddia edilen yerin düzenlenmesi, mutlaka ve mutlaka Hristiyan din adamlarının belirlediği şekilde olmalıdır.
Konuyla ilgili son tespitim de şöyle: Yanılmıyorsam, Üç Azize’nin mezarı, Termal İşletme Müdürlüğü sınırları içindedir. Konunun Termal Belediyesi ile ilgisini anlayamadım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Akyol
Üç Azize Olayı
Hristiyanların kutsal dinî olaylarının yer aldığı ACTA SANCTORUM isimli kitaplarda, Yalova’da geçen bir olay anlatılır.
İnanışa göre: Bitinya’da (Bugünkü Yalova’nın da içinde bulunduğu topraklar) Menodora, Metrodora ve Nymphodora isimlerini taşıyan üç kız kardeş yaşamaktadır. Bunlar genç kız çağına geldiklerinde, Hristiyanlığı kabul eder ve Pythia (Bugün Termal) hamamlarının civarındaki tepelerden birine çekilerek, burada ibadetle meşgul olurlar.
Bir süre sonra, bu genç kızların bir takım kerametler gösterip, Termal’e gelen hastaları iyi ettiklerine inanılır. Bu durum onların saygınlığını arttırır ve tanınmalarını sağlar.
Dönemin imparatoru, genç kızlara bir görevli göndererek, Hristiyanlığı bırakarak tekrar eski dinlerine dönmelerini ister; Genç kızlar, Hristiyanlığı terk etmeyi reddedince de kızları öldürtür.
Zamanla yöre halkının bu kızlara duydukları sevgi ve saygı giderek artar ve mezarları bir ziyaretgâh haline gelir.
Olayın ayrıntılarına girmeyeceğim. “Zaman Tüneli’nde Yalova” isimli kitabımda, genç kızların ortaya çıkışları, öldürülüşleri, İmparator Konstantin’in genç kızların mezarlarını yaptırışı, Fener Ortodoks Rum Patrikliği’nin genç kızların kemiklerini buradan aldırıp nereye kaldırdığı gibi konular ve bu konudaki yazışmalar ayrıntılarıyla var.
2001 yılında, dönemin Termal Kaymakamı Sayın Kasım Esen ve bölgeyi çok iyi bilen yaşlılarla yaptığımız incelemede, mezar yerini tespit edip belirlemiştik.
Daha sonra, Termal Kaymakamlığı, Üç Azize’nin mezarının koruma altına alınmasını, etrafında geniş bir alanın tel örgüyle çevrilmesini, ziyaret etmek içi yollara ok işareti konmasını, yolun doğallığı bozulmadan belirlenmesini istemiş; Termal İşletme Müdürlüğü de, mezar yeri kendi sınırları içinde olduğu için, doğallığını bozmadan yolu düzenlettirmiş, mezar olduğu iddia edilen yere aydınlatıcı bir pano yerleştirmiş ve aynı panonun bir eşini de Çınar Oteli’nin duvarına görülebilecek bir yere monte ettirmişti.
Araştırmam sırasında, Üç Azize’nin öldürülüşünü temsil eden yağlı boya bir tablonun Vatikan’da olduğunu tespit etmiş, konuyla ilgilenen dostlarım sayesinde, Biblioteca Sanctorum’da bu tablonun bir resmini bulmuştum. Halen ortalıkta dolaşan Üç Azize’nin resmi, fotokopisi bana gelen, benim de Foto Merak’ta bizzat belirginleştirdiğim resimdir.
Her sene 10 Eylül gününün, bütün Hristiyan dünyasında “Holy Martyrs Menodora, Metrodora and Nymphodora” olarak ayinlerle anıldığını belirterek asıl konumuza gelelim.
Ulusal basından öğrendiğim bir habere göre, Termal Belediye Başkanlığı tarafından, Üç Azize’nin mezarını bulunduğu yere ulaşımı sağlayacak bir yol yapılacakmış. Mavi-Yeşil Yol’un bir parçası olarak düşünülen yol, ayrıca yangın yolu olarak da kullanılacakmış.
Yol bittiğinde, mezarların bakımı ve tanzimi de daha rahat olacak, yol ile birlikte Üç Azize’nin tanıtımı da yapılmış olacakmış.
Şunu açıkça belirteyim. Yapılması düşünülen proje bana göre yanlıştır. Biz konuyu ilgili din adamlarıyla konuştuk. Onlar, yolun doğallığının asla ve asla bozulmaması gerektiğini söylediler. Hristiyan din adamlarını isteğine göre, yol doğallığı bozulmadan belirgin hale getirildi ve belirli mesafelere yol belirleyici oklar konuldu. Aranan, insan yapısı suni yollar değil, doğal arazi yolları…
Yol bittikten sonra, Üç Azize’nin mezarını tanıtma kampanyasının da uygun olduğunu düşünmüyorum. Özellikle Türkiye’de yaşayan Ortodoks Hristiyanların çoğunluğu burayı biliyorlar. Önemli olan onları gönüllerini kırmadan buraya çekmek.
Bu konuda, eski işletme müdürlerinden Sayın Recai Kamer ile epey çabamız olmuştu. Hatta Fener Rum Patrikhanesi tarafından burada uluslar arası bir ayin bile düşünülmüştü. Sayın Patrik zannediyorum hâlâ davet bekliyor.
İzin için yapılan yazışmaları ve yapılan faaliyetleri biraz ilgi gösteren biri kolaylıkla öğrenebilir.
Yaklaşık 1700 yıl önceye ait mezar yeri hakkında yöre yaşlılarının yer göstermeleri, konuya ihtiyatla yaklaşmak gereğini hissettirmesine rağmen, mevcut bilgi ve belgelerle olayın gerçekleşmiş olduğu kanıtlanmakta ve bu durum Patrikhane tarafından da doğrulanmaktadır.
Buna göre, mezar yeri olduğu iddia edilen yerin düzenlenmesi, mutlaka ve mutlaka Hristiyan din adamlarının belirlediği şekilde olmalıdır.
Konuyla ilgili son tespitim de şöyle: Yanılmıyorsam, Üç Azize’nin mezarı, Termal İşletme Müdürlüğü sınırları içindedir. Konunun Termal Belediyesi ile ilgisini anlayamadım.