Nutuk, Atatürk’ün 15- 20 Ekim 1927’de Cumhuriyet Halk Fırkası’nın 2 nci Kurultayı’nda okuduğu uzun söylevdir.
Nutuk, Atatürk’ün gözüyle, Kurtuluş Savaşı ile Cumhuriyetin ilk yıllarının ayrıntılı ve belgelere dayalı geniş bir özeti ve yorumudur.
Esas olarak Türk Kurtuluş Savaşı ve bunu izleyen köklü dönüşümler ve siyasal çalışmalarla ilgili olmasına karşın, bağımsızlık ve çağdaşlaşma gibi evrensel temaları işleyen Nutuk, Türkiye dışında da ilgi çekmiş ve yabancı dillere çevrilmiştir.
Son yıllarda Nutuk, Cumhuriyet dönemine ilişkin egemen tarih görüşünün temel kaynağı olması nedeniyle de önem kazanmıştır.
Atatürk, Nutuk’unu şöyle sonlandırmıştır:
“Efendiler, bu sözlerimle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, bağımsızlığını nasıl kazandığını ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan milli ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.
Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen milli felâketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir.
Bu sonucu, Türk Gençliği’ne emanet ediyorum.
‘Ey Türk Gençliği !
Birinci vazifen, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti’ni, sonsuza dek korumak ve savunmaktır.
Varlığının ve bağımsızlığının biricik temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir.
Gelecekte dahi, seni bu hazineden yoksun etmek isteyecek iç ve dış düşmanların olacaktır.
Bir gün, bağımsızlık ve cumhuriyeti savunma mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şartlarını düşünmeyeceksin ! Bu imkân ve şartlar çok uygunsuz bir vaziyette ortaya çıkabilir.
Bağımsızlık ve cumhuriyetine yönelecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmemiş bir galibiyetin temsilcisi olabilirler.
Zorla ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri alınmış, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şarttan daha acı ve daha kötü olmak üzere, memleketin içinde, iktidara sahip olanlar uyuşukluk ve delalet ve hatta hainlik içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri, kişisel çıkarlarını, işgalcilerin siyasi gayeleriyle birleştirebilirler.
Millet, yoksulluk içinde harap ve çaresiz duruma düşmüş olabilir.
Ey Türk geleceğinin evlâdı !
İşte bu durum ve şartlar içinde dahi vazifen, Türk bağımsızlık ve cumhuriyetini kurtarmaktır.
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”
***
DEMEM O Kİ, VAKTİNİZ VARSA, ATATÜRK’ÜN TÜRK GENÇLİĞİ’NE HİTABINI BİR KERE DAHA OKUYUN.
www.ahmetakyol.net
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Akyol
Türk Gençliği’ne Bırakılan Emanet
Nutuk, Atatürk’ün 15- 20 Ekim 1927’de Cumhuriyet Halk Fırkası’nın 2 nci Kurultayı’nda okuduğu uzun söylevdir.
Nutuk, Atatürk’ün gözüyle, Kurtuluş Savaşı ile Cumhuriyetin ilk yıllarının ayrıntılı ve belgelere dayalı geniş bir özeti ve yorumudur.
Esas olarak Türk Kurtuluş Savaşı ve bunu izleyen köklü dönüşümler ve siyasal çalışmalarla ilgili olmasına karşın, bağımsızlık ve çağdaşlaşma gibi evrensel temaları işleyen Nutuk, Türkiye dışında da ilgi çekmiş ve yabancı dillere çevrilmiştir.
Son yıllarda Nutuk, Cumhuriyet dönemine ilişkin egemen tarih görüşünün temel kaynağı olması nedeniyle de önem kazanmıştır.
Atatürk, Nutuk’unu şöyle sonlandırmıştır:
“Efendiler, bu sözlerimle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, bağımsızlığını nasıl kazandığını ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan milli ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.
Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen milli felâketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir.
Bu sonucu, Türk Gençliği’ne emanet ediyorum.
‘Ey Türk Gençliği !
Birinci vazifen, Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti’ni, sonsuza dek korumak ve savunmaktır.
Varlığının ve bağımsızlığının biricik temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir.
Gelecekte dahi, seni bu hazineden yoksun etmek isteyecek iç ve dış düşmanların olacaktır.
Bir gün, bağımsızlık ve cumhuriyeti savunma mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şartlarını düşünmeyeceksin ! Bu imkân ve şartlar çok uygunsuz bir vaziyette ortaya çıkabilir.
Bağımsızlık ve cumhuriyetine yönelecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmemiş bir galibiyetin temsilcisi olabilirler.
Zorla ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri alınmış, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şarttan daha acı ve daha kötü olmak üzere, memleketin içinde, iktidara sahip olanlar uyuşukluk ve delalet ve hatta hainlik içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri, kişisel çıkarlarını, işgalcilerin siyasi gayeleriyle birleştirebilirler.
Millet, yoksulluk içinde harap ve çaresiz duruma düşmüş olabilir.
Ey Türk geleceğinin evlâdı !
İşte bu durum ve şartlar içinde dahi vazifen, Türk bağımsızlık ve cumhuriyetini kurtarmaktır.
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”
***
DEMEM O Kİ, VAKTİNİZ VARSA, ATATÜRK’ÜN TÜRK GENÇLİĞİ’NE HİTABINI BİR KERE DAHA OKUYUN.
www.ahmetakyol.net