Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Şehitler Anıtı

Yazının Giriş Tarihi: 05.01.2011 05:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.01.2011 05:00

1 nci Dünya Savaşı sonunda Yalova, Yunan işgaline uğramıştı. Bu işgal sırasında bölgede çok sayıda Yalovalı hayatını kaybetti. Askerî kayıtlar muntazam tutulduğu için, görev sırasında şehit olan askeri personel ismen biliniyor. Hayatını kaybeden siviller ise ne yazık ki, halen ismen belirlenmiş değil.

Yalova’nın iç güvenlik harekâtında verdiği şehitler dışında, çeşitli muharebelerde verdiği şehit sayısı 74. Bunlar:

1 nci Dünya Savaşı Makedonya Cephesi 1,
Romanya Cephesi 1,
Galiçya Cephesi 3,
Filistin Cephesi 3,
Çanakkale Cephesi 24,
Irak Cephesi 20,
Kafkas Cephesi 5,
Hastanede Şehit oldu 2,
Şehit Olduğu Yer Belli Olmayan 2,
Kurtuluş Savaşı 8
Kore Savaşı 1
Kıbrıs Harekâtı 1
Görev Şehidi (Uluç Ali) 3

Ancak, kayıtlara geçen bu 74 şehit dışında, pek çok şehit verildiğini de biliyoruz. Örneğin Akköy, Kocadere, Tavşanlı Şehitlerini unutabilir miyiz? Tarih sayfaları arasında bakın neler yazılı:

“Yalova bölgesindeki Rum ve Ermeni komitacıların Yunan ordusunun desteğinde yaptıkları barbarlıklar o kadar tüyler ürperticiydi ki, İngiliz Milletvekili Aubrey Herbert, Avam Kamarası’nda, 16 Haziran 1921 günü, şu soruyu Başbakan’a sordu:

- General Leonardopulos’un komutasındaki Yunan birlikleri, Marmara Denizi sahilinde bulunan Yalova bölgesinde 7 000 savunmasız Türk kadın ve çocukların 5 500’ünü öldürmüştür. Bu olay, İstanbul’dan bir saat mesafede olmuştur. Majeste Kral Hükümeti bu olay hakkında bilgi sahibi midir?

Chamberlain, Başbakan adına şu yanıtı verdi:

- Rapor vermek için görevlendirilmiş bulunan Bağlaşık Güçleri Komisyonu’nun İngiliz yönetimine gönderdiği rapora göre, belirlenen bölgede ciddi olaylar vuku bulmuştur.”

Unutmayalım ki, tarih bir milletin hafızasıdır. Tarihlerini bilmeyen milletler, köksüz ağaca benzerler; en ufak bir rüzgârda devrilirler. Tarihlerini çok iyi bilen, geçmişten ders alan milletler de, toprağa kök salmış ulu çınarlara benzerler. Hiçbir rüzgâr ve fırtına onları yıkamaz.

Lâfa gelince üstümüze yok. Tarihe sahip çıkmakla övünürüz. Acaba öyle mi? Gerçekten tarihimize sahip çıkıyor muyuz?

Tüm Yalovalılara soruyorum. Kurtuluş Savaşı sırasında, canlarını bizim için feda eden Yalovalı şehitleri tanıyor muyuz? Gelecek nesillere tanıtıyor muyuz? Onların hatıralarını canlı tutmak için ne yapıyoruz?

Kurtuluş Savaşı’nın ünlü Kuva-yı Milliye Komutanı ve Yalova Kaymakamı Demir Bey’i kaç kişi tanıyor? Demir Bey’in akıbeti ne oldu, mezarı nerede?

Burhaniye Müfreze Komutanı İhtiyat Zabiti Abdülkadir Efendi nerede öldürüldü? Mezarı nerede?

Yalova Bağımsız Bölük Komutanı Yüzbaşı Kâzım Bey ile sonradan onun yerine Bölük Komutanlığı’na getirilen Yüzbaşı Ali Rıza Efendi, şimdi nerede yatıyorlar?

Paşaköylü Halim Ağa, Ömer Onbaşı, Salih Usta ya da Burhaniye Köyü’nden Yeşil İmam’ın mezarı nerede?

Yalova’ya gelen yabancılara gurur duyarak gösterebileceğimiz, küçük çocuğumuzun elinden tutarak götürüp anlattığımız, gururla gelecek kuşaklara bıraktığımız bir sanat şaheseri olan ‘YALOVA ŞEHİTLER ANITI’ var mı?

Kişisel ilişkilerle ön plâna çıkan şehit isimleri yerine, tümüne neden aynı oranda değer ve saygı göstermiyoruz?

Örneğin, (tespit edilebilen) tüm şehitlerimizin adının bir kitabede yazılı olduğu bir ‘ŞEHİTLER ÇEŞMESİ’ neden yok?

Bizler faniyiz. Bu ölümlü dünyada geçiciyiz. Ömrümüz sınırlı… Oysa şehitler ölümsüz. Bu mukaddes vatan topraklarında hür ve bağımsız yaşamamız için canlarını çekinmeden veren şehitlerimiz, sonsuza dek milletin gönlünde yaşayacaklar. Onlara sahip çıkmak bizim gönül borcumuz.

Cumhuriyet Meydanı yanına Osmanlı Parkı yapılması düşüncesini bir türlü benimseyemedim, buna bir anlam da veremiyorum. Yapılması düşünülen Osmanlı Parkı’na yapılması düşünülen “Kurtuluş Savaşı Şehitleri Anıtı” nın maketinin resmini görünce çok şaşırdım. Öncelikle belirteyim: Osmanlı Parkı’nda “Kurtuluş Savaşı Şehitler Anıtı” nın ne işi var? Eğer bu maketinin resmi gösterilen anıtı beğenen varsa, benim de beğenmeme hakkım herhalde vardır. Hiç mi “Şehitler Anıtı” görmedik?!.. Şehitler Anıtı, ölümü değil, ölümsüzlüğü sembolize etmeli. Olayın anısını yaşatmalı, estetik ve tarihi açıdan önem taşımalı, etkisini kentin bütününe hissettirebilmeli ve bir yapının kısıtlı ölçeğini aşabilmelidir

Bir kenti ve/veya bir toplumu ilgilendiren bir anıt yapılması, kişilerin şahsi tercih ve beğenilerine dayalı olamaz.

Yurt dışındaki örneklerden bahsetmeyeceğim. İsteyen internetten bile bunlara ulaşabilir. Küçük Kumla burnumuzun dibinde, bu işe kalkışanların Kumla’daki “Tankut Öktem Atölyesi” ni ve hatta rahmetli Tankut Öktem’in yaptığı “Şehitler Anıtları” nı görmelerinde yarar var. Haydarpaşa’da, Gülhane Asker Hastanesi’nin yanındaki “İngiliz Kırım Savaşı Mezarlığı” da mutlaka görülmeli… Burada muhteşem eserler var. Gidin görün, bir ülke için can verenlere gösterilen ilgi ve özene şaşıracaksınız.

Konu hakkında çok titiz araştırmalar yapıldıktan sonra EMSALLERİNDEN FARKLI VE ÇOK DAHA GÜZEL bir eserin ortaya çıkarılacağını umuyor; Yalovalılar’ın gururla sahiplenecekleri muhteşem bir anıtın açılacağı günü merak ve sabırsızlıkla bekliyorum.



KISA KISA:

Bir insanın kıratı, hakaret etmeden onu tenkit ettiğinizde gösterdiği reaksiyondan belli olur.
Olgun bir insanı kazanmak için (olayı kişileştirmeden ve asla hakaret etmeden) tenkit edin!..
Olgun olmayan bir insanı kazanmak için onu övün ve alkışlayın!..
Olgun bir insan ya da lider, herkes kendisini onayladığı ve alkışladığı zaman, “ben, bir yerde hata yapıyorum” diye düşünmelidir!..



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.