14 Ocak 1996 günü, Bursa’dan havalanarak İstanbul’a gitmek üzere yola çıkan sanatçı Ohannes Tunçboyacıyan (sahne adı Onno Tunç)’ın uçağı, Armutlu civarında hava muhalefetinden dolayı düştü. Kazada Onno Tunç ve arkadaşı Hasan Kanık, uçağın enkazını aramaya çıkan ekipten Cem Emrah Çelebi ile Selçuk Olcay arama sırasında hayatlarını kaybettiler.
Yalova Belediyesi, uçak kazasının olduğu yerle, Barış Manço Açık Hava Tiyatrosu’nun hemen batısına Onno Tunç adına birer anıt yaptırdı.
Her iki anıt, 10 Haziran 2002 günü yapılan mütevazı birer etkinlikle açıldı. Önce, dağdaki anıtın, daha sonra aynı gün saat 17 00’de, kent merkezindeki anıtın açılışı yapıldı. Açılışı 8 nci Cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal’ın eşi sayın Semra Özal ile Yalova Valisi beraber yaptılar. Açılışa Onno Tunç’un kardeşi Arto, kızları Selin ile Ayda da katıldılar. Açılışa katılan Onno Tunç’un sanatçı arkadaşları, akşam, Yalovalılara muhteşem bir müzik ziyafeti çektiler.
Armutlu İlçesi’ne bağlı Selimiye Köyü’ne 5 km. uzaklıktaki uçağın düştüğü yere yapılan 9 metre genişliğindeki anıtın en önemli özelliği gündüzleri güneş enerjisini depolayıp geceleri karanlıkta ışık yayarak gökyüzünden de görülmesini sağlayan granit mermerden yapılmış olmasıydı.
Kent merkezindeki minyatür anıt, bir süre sonra küçük çaplı bir tahribata uğradı, onarıldı; bir süre sonra tekrar tahribata uğradı, bu sefer uzunca bir süre onarım yapılmadı. Sonunda oldukça harap olan anıt yeni park düzenlemesi sırasında tamamen kaldırıldı.
Yerel ve ulusal basından öğrendiğime göre, Onno Tunç anısına bir küçük bir simgesel anıt / veya heykel yapılmış. Heykel müzikteki Sol Anahtarı şeklindeymiş. Bu Sol Anahtarı’nın bulunduğu kaidenin üzerinde de sadece “Onno Tunç” yazılıymış.
Sözü edilen küçük anıtın nerede olduğunu sordum, Raif Dinçkök Kültür Merkezi yanındaymış. Üşenmeyip gittim. Çok beğendiğim bir sanatçı olan Sayın Emre Arolat’ın eseri olmasına rağmen, bende paslı teneke hissi uyandırdığı için pek benimseyemediğim ve bu nedenle daha önce hiç gitmediğim kültür merkezinin doğu duvarı yanına, küçük bir kitabe üzerine sol anahtarı monte edilmiş küçük anıtı gördüm.
Tespitlerimi yazmadan geçemeyeceğim.
Bir sanat eseri yapanı (eseri beğenip veya beğenmeyeyim) her zaman takdir ederim, bir emek harcamıştır bunun için asla hor görmem, saygı duyarım.
Bu sefer farklı davranacağım, bana kimse gücenmesin ve sözlerime alınmasın. Ben, bu küçük anıtı hiç beğenmedim ve Onno Tunç’un adına yakıştıramadım.
Ayrıca ilk anıtta Onno Tunç ile birlikte ölen Hasan Kanık ile uçağın enkazını ararken hayatlarını kaybeden Cem Emrah Çelebi ile Selçuk Olcay’ın isimleri vardı, bu yeni anıtta bu isimlerin yazılmasının düşünülmemesi büyük eksiklik değil mi?
Sanatçının kardeşi ve kızları, bu küçük anıtı gördüler mi, uygun buldular mı?
Bence, Onno Tunç adına yakışır bir anıtın yapılması tekrar gündeme gelmeli ve bu tarz kent kültürünü oluşturan objeler, geleceğe dönük olmalı ve kişisel zevklere bırakılmamalıdır.
***
NOT DEFTERİMDEN:
Yalova Valilik binasının tam karşısına, ana cadde kenarına, “Yalova Valiliği İftar Çadırı” kuruldu. İftar çadırları, daha çok muhtaç insanlar için yapılır, gösteriş için değil !..Kentin girişinde, ana caddenin kenarında böyle bir etkinlik düşünülmesi, benim mantığıma uygun gelmedi!..
DOĞAYA SAYGI BU MU?
Fatih Sultan Mehmet Han, “Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim” demiş. Orman Bakanı Veysel Eroğlu açıkladı: “3 ncü köprü için Anadolu yakasında 93 700, Avrupa yakasında 151 371 adet ağaç kesildi.” Fatih Sultan Mehmet Han, bu durumu görse, ne yapardı acaba?
BAŞARI BU MU?
Türkiye’ye gelen döviz ile Türkiye’den çıkan döviz arasındaki farka “Cari Açık” denir. Cari Açık, 2002 yılının tamamında 1 milyar Dolar bile değildi. 2005 yılının tamamında 22 milyar Dolar, 2007 yılının tamamında 38 milyar Dolar, 2010 yılının tamamında 47 milyar Dolar, 2013’ün ilk 5 ayında 32 milyar Dolar. ( Yıllık bazda 70 milyar Dolar yapar.) Okuması yazması olan herkese soruyorum, bunun neresi başarı ?
GÜNÜN SORUSU:
Hükûmet, TMMOB’yi bitirecek bir karar aldı; tüm yetkileri ve gelirleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçti. Bu olayı duydunuz mu, bundan sonra olabilecekleri hiç düşündünüz mü?
GÜNÜN SÖZÜ:
Bir insanın karakterini test etmek isterseniz ona yetki verin. (ABRAHAM LINCOLN)
KÜÇÜK BİR HATIRLATMA:
Vefa, önemli bir duygudur, Yalova’nın da “Vefa” ya ihtiyacı var!..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Akyol
Onno Tunç ve Anıtı
14 Ocak 1996 günü, Bursa’dan havalanarak İstanbul’a gitmek üzere yola çıkan sanatçı Ohannes Tunçboyacıyan (sahne adı Onno Tunç)’ın uçağı, Armutlu civarında hava muhalefetinden dolayı düştü. Kazada Onno Tunç ve arkadaşı Hasan Kanık, uçağın enkazını aramaya çıkan ekipten Cem Emrah Çelebi ile Selçuk Olcay arama sırasında hayatlarını kaybettiler.
Yalova Belediyesi, uçak kazasının olduğu yerle, Barış Manço Açık Hava Tiyatrosu’nun hemen batısına Onno Tunç adına birer anıt yaptırdı.
Her iki anıt, 10 Haziran 2002 günü yapılan mütevazı birer etkinlikle açıldı. Önce, dağdaki anıtın, daha sonra aynı gün saat 17 00’de, kent merkezindeki anıtın açılışı yapıldı. Açılışı 8 nci Cumhurbaşkanı rahmetli Turgut Özal’ın eşi sayın Semra Özal ile Yalova Valisi beraber yaptılar. Açılışa Onno Tunç’un kardeşi Arto, kızları Selin ile Ayda da katıldılar. Açılışa katılan Onno Tunç’un sanatçı arkadaşları, akşam, Yalovalılara muhteşem bir müzik ziyafeti çektiler.
Armutlu İlçesi’ne bağlı Selimiye Köyü’ne 5 km. uzaklıktaki uçağın düştüğü yere yapılan 9 metre genişliğindeki anıtın en önemli özelliği gündüzleri güneş enerjisini depolayıp geceleri karanlıkta ışık yayarak gökyüzünden de görülmesini sağlayan granit mermerden yapılmış olmasıydı.
Kent merkezindeki minyatür anıt, bir süre sonra küçük çaplı bir tahribata uğradı, onarıldı; bir süre sonra tekrar tahribata uğradı, bu sefer uzunca bir süre onarım yapılmadı. Sonunda oldukça harap olan anıt yeni park düzenlemesi sırasında tamamen kaldırıldı.
Yerel ve ulusal basından öğrendiğime göre, Onno Tunç anısına bir küçük bir simgesel anıt / veya heykel yapılmış. Heykel müzikteki Sol Anahtarı şeklindeymiş. Bu Sol Anahtarı’nın bulunduğu kaidenin üzerinde de sadece “Onno Tunç” yazılıymış.
Sözü edilen küçük anıtın nerede olduğunu sordum, Raif Dinçkök Kültür Merkezi yanındaymış. Üşenmeyip gittim. Çok beğendiğim bir sanatçı olan Sayın Emre Arolat’ın eseri olmasına rağmen, bende paslı teneke hissi uyandırdığı için pek benimseyemediğim ve bu nedenle daha önce hiç gitmediğim kültür merkezinin doğu duvarı yanına, küçük bir kitabe üzerine sol anahtarı monte edilmiş küçük anıtı gördüm.
Tespitlerimi yazmadan geçemeyeceğim.
Bir sanat eseri yapanı (eseri beğenip veya beğenmeyeyim) her zaman takdir ederim, bir emek harcamıştır bunun için asla hor görmem, saygı duyarım.
Bu sefer farklı davranacağım, bana kimse gücenmesin ve sözlerime alınmasın. Ben, bu küçük anıtı hiç beğenmedim ve Onno Tunç’un adına yakıştıramadım.
Ayrıca ilk anıtta Onno Tunç ile birlikte ölen Hasan Kanık ile uçağın enkazını ararken hayatlarını kaybeden Cem Emrah Çelebi ile Selçuk Olcay’ın isimleri vardı, bu yeni anıtta bu isimlerin yazılmasının düşünülmemesi büyük eksiklik değil mi?
Sanatçının kardeşi ve kızları, bu küçük anıtı gördüler mi, uygun buldular mı?
Bence, Onno Tunç adına yakışır bir anıtın yapılması tekrar gündeme gelmeli ve bu tarz kent kültürünü oluşturan objeler, geleceğe dönük olmalı ve kişisel zevklere bırakılmamalıdır.
***
NOT DEFTERİMDEN:
Yalova Valilik binasının tam karşısına, ana cadde kenarına, “Yalova Valiliği İftar Çadırı” kuruldu. İftar çadırları, daha çok muhtaç insanlar için yapılır, gösteriş için değil !..Kentin girişinde, ana caddenin kenarında böyle bir etkinlik düşünülmesi, benim mantığıma uygun gelmedi!..
DOĞAYA SAYGI BU MU?
Fatih Sultan Mehmet Han, “Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim” demiş.
Orman Bakanı Veysel Eroğlu açıkladı:
“3 ncü köprü için Anadolu yakasında 93 700, Avrupa yakasında 151 371 adet ağaç kesildi.”
Fatih Sultan Mehmet Han, bu durumu görse, ne yapardı acaba?
BAŞARI BU MU?
Türkiye’ye gelen döviz ile Türkiye’den çıkan döviz arasındaki farka “Cari Açık” denir.
Cari Açık, 2002 yılının tamamında 1 milyar Dolar bile değildi.
2005 yılının tamamında 22 milyar Dolar,
2007 yılının tamamında 38 milyar Dolar,
2010 yılının tamamında 47 milyar Dolar,
2013’ün ilk 5 ayında 32 milyar Dolar. ( Yıllık bazda 70 milyar Dolar yapar.)
Okuması yazması olan herkese soruyorum, bunun neresi başarı ?
GÜNÜN SORUSU:
Hükûmet, TMMOB’yi bitirecek bir karar aldı; tüm yetkileri ve gelirleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçti.
Bu olayı duydunuz mu, bundan sonra olabilecekleri hiç düşündünüz mü?
GÜNÜN SÖZÜ:
Bir insanın karakterini test etmek isterseniz ona yetki verin. (ABRAHAM LINCOLN)
KÜÇÜK BİR HATIRLATMA:
Vefa, önemli bir duygudur, Yalova’nın da “Vefa” ya ihtiyacı var!..
ATATÜRK DİYOR Kİ:
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…”
www.ahmetakyol.net
www.facebook.com/ahmet.akyol.1422