Milliyet gazetesi, 1929 yılında, İstanbul’da, okullar arasında kompozisyon yarışması düzenler, yarışma birincilerine çeşitli ödüller verirdi.
17. haftanın birinciliğini, Galatasaray Lisesi’nden 76 Numaralı Şefik Bey kazanmıştı.
Şefik Bey’in yazısını, o günleri yaşamak isteyenler için sunuyorum:
“Yalova’nın İmarı Hiç şüphesizdir ki, bu haftanın en mühim haberlerinden biri, Gazi Hz.nin Yalova’nın inşası hakkında gösterdikleri sürat ve ehemmiyettir.
Her hususta olduğu gibi, bu cihette de Gazi Hz.nin büyük dehası kendini göstermiştir.
Avrupa’nın birçok sayfiye yerlerinden daha çok mükemmel olan yerlerimiz harap ve bakımsızlıktan ehemmiyetini gaip etmiş bir vaziyette bulunuyordu.
O güzel kaplıcalarımızdan bakımsızlık yüzünden çok istifade edebilmek imkânı hâsıl olamıyor ve tedavisi için çok kimseler Avrupa’ya gitmek mecburiyetinde kalıyordu.
Gazi Hz.nin rehberliği ile başlayan bu imar ve inşa, bize artık Avrupa’ya gitmek ihtiyacımızı söndürecek ve herkes bu kaplıcalarda, bu güzel sayfiye yerinde rahat ve istirahatını temin edebilecektir.
Bundan başka Avrupa’dan birçok kimseler, seyyahlar bu yerlerimize geleceklerdir.
Bu güzel sayfiye yerimizin imarı, asrî bir şekle getirilmesi ve Gazi Hz.nin orada almış oldukları çiftliğin imar ve ihyasıla bu güzel kasabaya teşriflerini bu sevimli sayfiye yerine daha çok ehemmiyet atf edecektir.
Artık bundan sonra herkes güzel Yalova’yı bütün sayfiye yerlerine tercih ederek oraya doğru akın etmeye başlayacaklardır.”
Pek fazla edebî değeri olmayan bu satırların asıl anlamı, Atatürk’ün Yalova’ya verdiği önemin, İstanbul’da okul öğrencilerinin bile zihinlerine nasıl kazındığını göstermesidir.
Ben, 1993 yılında Yalova’da oturmaya karar verdiğimde, annem, “Oğlum, Atatürk’ün kentine gidiyorsun” demişti.
Umarım, bir gün Yalova’da yaşayanlar da, “Atatürk’ün Kentinde” yaşadıklarının farkına varır ve Yalova’ya olduğu kadar, onun ilke ve inkılâplarının da koruyucusu olurlar.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Akyol
Mektepliler Müsabakası
Milliyet gazetesi, 1929 yılında, İstanbul’da, okullar arasında kompozisyon yarışması düzenler, yarışma birincilerine çeşitli ödüller verirdi.
17. haftanın birinciliğini, Galatasaray Lisesi’nden 76 Numaralı Şefik Bey kazanmıştı.
Şefik Bey’in yazısını, o günleri yaşamak isteyenler için sunuyorum:
“Yalova’nın İmarı
Hiç şüphesizdir ki, bu haftanın en mühim haberlerinden biri, Gazi Hz.nin Yalova’nın inşası hakkında gösterdikleri sürat ve ehemmiyettir.
Her hususta olduğu gibi, bu cihette de Gazi Hz.nin büyük dehası kendini göstermiştir.
Avrupa’nın birçok sayfiye yerlerinden daha çok mükemmel olan yerlerimiz harap ve bakımsızlıktan ehemmiyetini gaip etmiş bir vaziyette bulunuyordu.
O güzel kaplıcalarımızdan bakımsızlık yüzünden çok istifade edebilmek imkânı hâsıl olamıyor ve tedavisi için çok kimseler Avrupa’ya gitmek mecburiyetinde kalıyordu.
Gazi Hz.nin rehberliği ile başlayan bu imar ve inşa, bize artık Avrupa’ya gitmek ihtiyacımızı söndürecek ve herkes bu kaplıcalarda, bu güzel sayfiye yerinde rahat ve istirahatını temin edebilecektir.
Bundan başka Avrupa’dan birçok kimseler, seyyahlar bu yerlerimize geleceklerdir.
Bu güzel sayfiye yerimizin imarı, asrî bir şekle getirilmesi ve Gazi Hz.nin orada almış oldukları çiftliğin imar ve ihyasıla bu güzel kasabaya teşriflerini bu sevimli sayfiye yerine daha çok ehemmiyet atf edecektir.
Artık bundan sonra herkes güzel Yalova’yı bütün sayfiye yerlerine tercih ederek oraya doğru akın etmeye başlayacaklardır.”
Pek fazla edebî değeri olmayan bu satırların asıl anlamı, Atatürk’ün Yalova’ya verdiği önemin, İstanbul’da okul öğrencilerinin bile zihinlerine nasıl kazındığını göstermesidir.
Ben, 1993 yılında Yalova’da oturmaya karar verdiğimde, annem, “Oğlum, Atatürk’ün kentine gidiyorsun” demişti.
Umarım, bir gün Yalova’da yaşayanlar da, “Atatürk’ün Kentinde” yaşadıklarının farkına varır ve Yalova’ya olduğu kadar, onun ilke ve inkılâplarının da koruyucusu olurlar.