Kanunlar/ Yasalar/ Kurallar uyulması gereken ilkeler ve esaslardır.

Her yönüyle toplum sağlığı ve bireyin huzur, mutluluk ve refahı için kurallara uyma zorunluluğu kaçınılmazdır.

Örneğin demokrasi, bir kurallar bütünüdür.
Hiçbir demokratik ülkede, birey “burada demokrasi var, ben istediğimi, istediğim şekilde yaparım” diyemez.

Kurallar, idare organları tarafından keyfi şekilde de uygulanamaz.
Kurallar, bağlayıcı yaşanabilir hükümlerdir. Elbette, şartlar gerektiriyorsa, kurallar kural koyucuları tarafından değiştirilebilir.

Değiştirilmedikçe, kural neyse odur. Hani derler ya, “Kural ya vardır, ya yoktur; eğer kural varsa uygulanmak içindir.” Haa, kuraldan rahatsızsanız, usulünce kaldırırsınız olur biter.

Bu arada küçük bir konuyu da hatırlatmak isterim. Ortaya bir kural konulmadan önce her türlü oluşum ve olasılıklar değerlendirilir, sadece yasakçı bir anlayışla (ben yaptım oldu felsefesiyle) kural konulmaz. Örneğin, vatandaşların araçlarını çekecekleri yerler belirlenmeden, uygun ve yeterli park yerleri yapılmadan sadece yasaklamakla “Park Sorunu” çözülemez!..

Yalova’da Yalı Caddesi’nde yürüyün. Yalova Valiliği ile Yalova Emniyet Müdürlüğü’nün tam karşısında, kaldırımdaki bir direkte “Yol Boyunca 8 00 ile 20 00 arası Park Etmek Yasaktır” yazılı levha var. Bu levha yol boyunca birkaç yerdeki direğe daha konulmuş. 12 Temmuz 2014 günü, saat 14 00’te, Yalı Caddesi iki taraflı araç park yeri şeklindeydi. Bu karmaşayı kimlerin önleyeceği kanunlarda bellidir.

Unutmayalım, “Kurallar Uygulanmak İçin Vardır.”
Yalova Belediye Başkanlığı binasının bulunduğu Sefabey Caddesi’nde, Belediye Başkanlığı binası girişinin bulunduğu yerde, caddenin ortasında kocaman bir bez afiş var.Üzerinde aynen şöyle yazıyor: “Vatandaşların Dikkatine…Bu cadde üzerinde 28.6.2014 Cumartesi gününden itibaren sabah saat 08 00 Akşam 20 00 saatleri arasında sağlı sollu park yasağı uygulaması yapılacaktır. Yalova Belediyesi Ulaştırma Hizmetleri Müdürlüğü”

12 Temmuz 2014 günü saat 14 00 civarında, bu caddenin iki tarafında da araçlar park etmişti. Bir süre durup seyrettim. İsteyen araç şoförü, serbestçe aracını park ediyor, sonra arkasına bakmadan gidiyordu.
Tekrarlayalım, “Kurallar Uygulanmak İçin Vardır.” Uygulama olmayacaksa, o tabelaları veya afişleri oradan hemen kaldırın!..
Bu vesileyle, unutamadığım bir olayı nakledeyim.

Körfez Savaşı bütün hızıyla devam ediyordu. Amerika Birleşik Devletleri’nin yandaşlarıyla birlikte, Irak’ın petrollerine ve yörenin hakimiyetine el koyma savaşından bahsediyorum. Televizyonlardaki savaş haberlerini izlerken hem sıkılıyor, hem de insanlık adına utanıyordum.

Televizyon görüntülerinde Kuveyt vardı. Kamera, Kuveyt’te bir meydanı gösteriyordu. Muhabirin anlattığına göre, Irak’tan uzun menzilli bir füze saldırısı beklendiği için alarm sirenleri/ hava saldırısı sirenleri çalıyordu. Meydanlardaki insanlar da sığınaklara gitmek için acele ediyorlardı.
Meydandaki trafiğe gözüm ilişti. Yayalar kırmızı ışıkta durmuş, araçların geçmesini bekliyorlardı. Bir süre sonra, araçlar için kırmızı ışık, yayalar için yeşil ışık yandı ve yayalar yaya geçitlerinden geçmeye başladı. Bir kere daha tekrarlayayım: hava saldırısı için sirenler çalıyor, insanların sığınaklara gitmeleri isteniyordu.

Bu yazıyı, dünyanın neresinden okuduğunuzu bilemem.
Bir an için düşünün, aynı olay sizin bulunduğunuz yerde olsaydı, ne olurdu ?

Günümüzde, (sağlıklı Kent olduğunu iddia eden) kimi şehirlerde, yayalar yaya geçitlerinden değil, caddelerde istedikleri yerden karşıdan karşıya geçiyor.Çoğu caddede de yeterli yaya geçidi yok!..
Araç şoförleri, ellerinde cep telefonları, bütün dikkatini konuşmasına vermiş bir vaziyette, tek elle araç kullanıyor.

Kurallara uyan yok…
Bu durumu kontrol eden de…
Tekrar tekrar yazmaktan bıktım.
Yayaların, hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hâl ve hareketlerine “Trafik” denir. Trafik, bir kurallar bütünüdür. Trafik düzeni sağlıklı olduğunda, yaşadığınız kent de sağlıklı demektir.
Yaya Yolu ya da Yaya Kaldırımı: karayolunun, taşıt yolu kenarı ile gerçek veya tüzel kişilere ait mülkler arasında kalan ve yalnız yayaların kullanımına ayrılmış olan kısmıdır.
Tanımdaki “YALNIZ YAYALARIN KULLANIMINA AYRILMIŞ OLAN KISMI” ibaresine dikkatinizi çekerim.

Bütün yerleşim merkezlerinde yaygın bir yaya kaldırım ağının bulunması, bu kaldırımların sadece yayalara ait olması, yayaların temel hakkıdır.
Bakın Trafik Kanunu’nun 13 ncü Maddesinde ne yazıyor:
“ Şehir içi karayolu kenarında çeşitli tesislerin yapımı süresince; kaldırımlarda tünel, tünel aydınlatılması ve benzerlerini yaparak güvenli geçiş sağlamak ve yaya yollarını trafiğe açık bulundurmak zorundadırlar. Bu çalışmalar sırasında meydana getirilen tehlikeli durum ve engeller bütün sorumluluk, bunları yaratan kişilere ait olmak üzere zabıtaca kaldırılır, yapılan masraflar sorumlulara ödetilir.”
Maddede bir de para cezası var, onu yazmadım.

Bir kentin ana caddelerinde, yayalara kapatılmış yaya kaldırımı olur mu?
Daha ne yazayım?
Ben, sağlıklı bir kentte yaşadığıma inanmak istiyorum. Caddede araçlar için ayrılmış bölüme inmeden kaldırımlarda korkusuzca yürümek istiyorum. Çok şey mi istiyorum ?
Bazı yerlerde yaya geçidi hiç yok. Örneğin Şehit Ömer Faydalı Caddesi’nde UEDAŞ’ın önünde, caddenin karşı tarafına geçmek için yaya geçidi yok.

Sıcaklar bastırdı.Unutmayın sizler klimalı ya da vantilatörlü odalarınızda buzdolabından aldığınız soğuk suları içip, sıkıldıkça duş alırken, sokakta yaşayan küçük dostlarımız var.Kediler, köpekler, kuşlar… Küçük bir kaba doldurduğunuz suyu, kuytu bir duvarın köşesine koyun. Çok uzağa gitmeye de gerek yok, önce yakın çevrenize bir bakın; çok yakınlarda yardıma muhtaç olan mutlaka vardır!..

“Bozuk olunca maya; ne ar tanır ne haya!..”

ATATÜRK DİYOR Kİ:
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…”

www.ahmetakyol.net
www.facebook.com/ahmet.akyol.1422