Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Kaldırımların Hali Ne Olacak

Yazının Giriş Tarihi: 16.02.2012 05:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.02.2012 05:00

Hava soğuk, yer yer kar yağışlı…
Kaldırımda sıçrayan sulardan sakınarak yürümeye çalışıyorum.
Yağmurdan korunmak için bankanın önündeki saçağın altına sığınınca, aklıma Kısakürek’ten dizeler geldi, parça pürçek…

“Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.”

Kanaatimce, bir kentin yaşanmışlığının değer ölçüsü, insana saygıdan geçer.

Yollar araçlara, kaldırımlar yayalara aittir. Yaya kaldırımı, karayolunun, “YALNIZ YAYALARIN KULLANIMINA AYRILMIŞ OLAN KISMI” dır.

Yaya kaldırımlarına gösterilen özen, o kentte yaşayanlara verilen değer ölçüsü için iyi bir göstergedir.

Pek çok yerde, yaya kaldırımları özensizce yapıldığı için, özellikle yağmurlu günlerde üzerinde yürürken sorun çıkartıyor. Yerlerinde oynayan taşların üzerine dalgınlıkla bastığınızda, taşın altından fırlayan çamurlu sular ayakkabılarınızı veya pantolonunuzun paçalarını berbat ediyor.

Kent merkezinde ve en çok kullanılan kaldırımlarda böyle bozuk yerler ve özensizlik yetkililerin dikkatini nasıl çekmez anlamak mümkün değil !..

Kaldırımlar, araç park yeri değildir.

Örnek çok da sadece birini göstereyim: Günün herhangi bir saatinde, Fatih Caddesi ile Çeşme Sokak arasındaki Hürriyet Sokak içine bir bakın, kaldırımlara park etmiş araçları mutlaka göreceksiniz.

Yok mudur, bu durumu gören !.

Ana cadde üzerinde belirlenmiş sözüm ona bisiklet yolları var. Ancak buralara araçlar park ettiği için, bisikletler kaldırımları kullanıyor. Hızla giden bir bisiklet, kaldırımda yürümeye çalışan bir yaşlıya çarpsa ne olacak ?

Gazipaşa Caddesi (özellikle PTT önündeki köprü ile eski Donanma arası) sözde sadece yayalara ayrılmış durumda…Burası yayaların nefes alabildiği gezinti yolu kısacası bir nevi kaldırım oluyor. Ancak, günün her saatinde bu caddede dolaşan otomobillere rastlamak mümkün. Burada yürüyüş yapanların arasında , kız arkadaşlarını gezdiren otomobil sahipleri etrafa hava ata ata geziniyorlar.

Yaya kaldırımları trafiğe dahildir. Yaya kaldırımları yaya geçişlerine kapatılamaz, cezai müeyyideleri vardır.

Kent merkezinde, hafta arasında ve iş gününün en hareketli saatlerinde, ana caddelerde, cadde kenarındaki binada yapılan inşaat nedeniyle kaldırımlar kapatılabiliyor. Yayalar da, kaldırımda yürüyemedikleri için araç trafiğinin yoğun olduğu yola çıkmak zorunda kalıyor. Oysa, her isteyen kaldırımı işgal edemez. Bunun bir müeyyidesi vardır. Yol kenarında bir inşaat varsa, inşaat sahibi, kaldırımı tamamen veya kısmen yaya kullanımına kapatamaz.

Bu duruma neden göz yumuluyor?

Pek çok kaldırım yeniden yapıldı, çok da güzel oldu. Bu güzel kaldırımlarda keyifle yürürken, birden etrafı bozulmuş, ortasında kapak bulunan bir yere geliyorsunuz, dikkatsiz davranırsanız düşmeniz işten bile değil. Soruyorsunuz, bir sürü bahane…’Efendim, bilmem ne yapımı sırasında böyle olmuş’. İyi de bana ne !...Bir şeyi doğru dürüst yapamaz mısınız? Bir şeyi yaparken, bir başka güzel şeyi bozmak şart mı?

Ana caddelerde, cadde kenarındaki bazı iş yerleri, kendi önlerindeki yaya kaldırımlarını kaygan parlak taşlarla yapmışlar. Yağışlı havalarda buralarda yürümek mümkün değil.Anlayamadığım konu, her isteyen iş yeri, kendi önündeki yaya kaldırımını, belediyelerin düşündükleri ya da plânladıkları düzenin dışında istedikleri gibi yapabilirler mi? Yapabilirlerse bu durum bir başıbozukluk yaratmaz mı? Yok uygun değilse neden bu durumun önüne geçilmiyor? Biri düşüp kolunu bacağını kırsa ve ilgilileri mahkemeye verse, tuhaf olmaz mı?



GÖZÜME TAKILANLAR:

1. Deniz kıyısındaki dolgu alanlarına bina inşa edilmesi kanunen yasak değil midir?

2. Çevreye zarar veren en önemli etkenlerden biri de, bitkisel atık yağlardır. “Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği” etkin olarak kullanılabiliyor mu ?

3. Bir ara Yalova’da naylon poşet kullanımının önüne geçilecek ve “Doğada Çözünür Çöp Torbası” kullanımı teşvik edilecekti. Bu kampanya halen devam ediyor mu?

4. Kent merkezindeki yaya geçiş yerlerinde, yaşlıların ve tekerlikli iskemle kullananların emniyetle karşıdan karşıya geçmesi için ortadaki refüjleri kim, ne zaman düzenleyecek ?

5. Şehit Ömer Faydalı Caddesi’nin her iki başındaki tabelaları okuyabilen var mı ?



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.