Medeniyetin şaşmaz ölçüsü, insana verilen değerdir. İnsana verilen değer arttıkça, içinde yaşanılan kent, sağlıklı kent olur. Bir kentin sağlıklı olup olmadığına karar vermek için, örneğin: Havasının temizliğine, trafik düzenine, yaya kaldırımlarının işgal edilip edilmediğine, engellilerin yaşantısını kolaylaştıran önlemlere, bakın. Ortaya çıkan manzara, medeniyetin ölçüsüdür.
Yaya geçitlerine yaklaşan araçlar, yayalara yol vermiyorsa, hatta hızını bile azaltmıyorsa, yaya geçitlerinde araçlar indi- bindi yapabiliyorsa, yaya geçitlerinde uygun uyarı işaretleri yoksa, yaya geçitleri yol ortasındaki refüj ile kesiliyor ve bu durum engelli vatandaşlar ile yaşlıların geçidi kullanmasına izin vermiyorsa sağlıklı bir kentte yaşadığınıza ve o kentte insana en üst düzeyde değer verildiğine inanır mısınız?
Devam edelim: Yaya kaldırımları yayalar içindir, bisikletliler için değil !...Bisikletlilerin yaya kaldırımını kullanması suç değil midir? Yaşlı insanlar, her an arkadan gelebilecek bir bisikletlinin çarpmasından ürkerek yürümek zorunda mıdır?
Yalova’da ana caddelerde bisiklet yolları güzel bir uygulamaydı, neden kaldırıldığını anlamak mümkün değil !.. Sorun yarattığı yerler olduysa, buralardaki sorunlar giderilmeli ama bisiklet yolları kalmalıydı ! Yalova’nın ana caddelerinde zaman zaman yaya kaldırımlarının yayalara kapatıldığı görülüyor. Örneğin bu satırları yazdığım gün ( 15.2.2015), Yalova’nın kent merkezindeki ana caddelerinde işgal edilmiş yaya kaldırımları vardı.
Bakın Trafik Kanunu’nun 13 ncü Maddesinde ne yazıyor: “ Şehir içi karayolu kenarında çeşitli tesislerin yapımı süresince; kaldırımlarda tünel, tünel aydınlatılması ve benzerlerini yaparak güvenli geçiş sağlamak ve yaya yollarını trafiğe açık bulundurmak zorundadırlar. Bu çalışmalar sırasında meydana getirilen tehlikeli durum ve engeller bütün sorumluluk, bunları yaratan kişilere ait olmak üzere zabıtaca kaldırılır, yapılan masraflar sorumlulara ödetilir.”
Eveleyip gevelemenin, lâfı dolandırmanın anlamı yok!.. Genel kaidedir, “KURAL VARSA, UYGULANIR!” Hiç kimse, ister inşaat nedeniyle, isterse dükkânının önüne malını çıkaran esnaf olsun, keyfi ve yasalara aykırı olarak kaldırımları işgal edemez; işgal edenler hakkında sadece kanunun gösterdiği şekilde gereken yapılır.
Bu konuyu ısrarla tekrar tekrar yazıyorum. Bütün yerleşim merkezlerinde yaygın bir yaya kaldırım ağının bulunması, bu kaldırımların sadece yayalara ait olması, yayaların temel hakkıdır.
Ben, sağlıklı bir kentte yaşadığıma inanmak istiyorum. Caddede araçlar için ayrılmış bölüme inmeden kaldırımlarda korkusuzca yürümek istiyorum. Çok şey mi istiyorum?
GÖZÜME VE AKLIMA TAKILANLAR:
“Pazarlıksız Satış Mecburiyetine Dair Kanun (2489 sayılı)”, Belediye sınırları içinde perakende olarak satışa sunulan ticari mallara etiket taşıma zorunluluğu getirmiştir. Belediyeler, bu kanun hükümlerini de uygulamakla yükümlüdürler. Bilindiği gibi, 7.11.2013 tarih ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 54 ncü maddesi aynen şöyledir : “ Perakende satışa arz edilen malların veya ambalajlarının yahut kaplarının üzerine kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde tüketicinin ödeyeceği tüm vergiler dâhil satış fiyatı ve birim fiyatını gösteren, üretim yeri ve ayırıcı özelliklerini içeren etiket konulması; etiket konulması mümkün olmayan hâllerde aynı bilgileri kapsayan listelerin görülebilecek şekilde uygun yerlere asılması zorunludur. Hizmetlerin tarife ve fiyatlarını gösteren listeler de bu madde hükmüne göre düzenlenerek asılır.” Farkında mısınız? Yalova’da perakende alış veriş yapılan yerlerin çok büyük çoğunluğunda fiyat etiketi yok. Allah aşkına, bu durumdan rahatsız olan yok mu ? Herkes, bu durumdan memnun mu ?
GÜNÜN TESPİTİ:
Sayıları giderek artan ve mevcutlarının da büyütülmesi yönüne gidilen taş ocakları, Yalova’da çevresel risklerin giderek artmasına neden olmaktadır. Yaşanılabilir çevreyi bozmadan ve bozulmadan gelecek kuşaklara devretmek her vatandaşın bireysel görevidir. Yalova’daki sivil toplum kuruluşlarımızın bir araya gelerek; yeni taş ocağı açılmaması yönündeki girişim ve mücadeleleri vatandaş duyarlılığının göstergesidir. Umarım konuyla ilgili kurum ve kuruluşlar, çevrenin korunmasına ve toplumun bu konudaki hassasiyetine uygun hareket etmeye özen gösterirler.
GÜNÜN SÖZÜ:
“ Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa, orada güneş batıyor demektir.”
ATATÜRK DİYOR Kİ: “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…” www.ahmetakyol.net www.facebook.com/ahmet.akyol.1422
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Akyol
Kaldırımlar Zaten Yayalarındır
Medeniyetin şaşmaz ölçüsü, insana verilen değerdir. İnsana verilen değer arttıkça, içinde yaşanılan kent, sağlıklı kent olur. Bir kentin sağlıklı olup olmadığına karar vermek için, örneğin:
Havasının temizliğine, trafik düzenine, yaya kaldırımlarının işgal edilip edilmediğine, engellilerin yaşantısını kolaylaştıran önlemlere, bakın. Ortaya çıkan manzara, medeniyetin ölçüsüdür.
Yaya geçitlerine yaklaşan araçlar, yayalara yol vermiyorsa, hatta hızını bile azaltmıyorsa, yaya geçitlerinde araçlar indi- bindi yapabiliyorsa, yaya geçitlerinde uygun uyarı işaretleri yoksa, yaya geçitleri yol ortasındaki refüj ile kesiliyor ve bu durum engelli vatandaşlar ile yaşlıların geçidi kullanmasına izin vermiyorsa sağlıklı bir kentte yaşadığınıza ve o kentte insana en üst düzeyde değer verildiğine inanır mısınız?
Devam edelim:
Yaya kaldırımları yayalar içindir, bisikletliler için değil !...Bisikletlilerin yaya kaldırımını kullanması suç değil midir? Yaşlı insanlar, her an arkadan gelebilecek bir bisikletlinin çarpmasından ürkerek yürümek zorunda mıdır?
Yalova’da ana caddelerde bisiklet yolları güzel bir uygulamaydı, neden kaldırıldığını anlamak mümkün değil !.. Sorun yarattığı yerler olduysa, buralardaki sorunlar giderilmeli ama bisiklet yolları kalmalıydı !
Yalova’nın ana caddelerinde zaman zaman yaya kaldırımlarının yayalara kapatıldığı görülüyor. Örneğin bu satırları yazdığım gün ( 15.2.2015), Yalova’nın kent merkezindeki ana caddelerinde işgal edilmiş yaya kaldırımları vardı.
Bakın Trafik Kanunu’nun 13 ncü Maddesinde ne yazıyor: “ Şehir içi karayolu kenarında çeşitli tesislerin yapımı süresince; kaldırımlarda tünel, tünel aydınlatılması ve benzerlerini yaparak güvenli geçiş sağlamak ve yaya yollarını trafiğe açık bulundurmak zorundadırlar. Bu çalışmalar sırasında meydana getirilen tehlikeli durum ve engeller bütün sorumluluk, bunları yaratan kişilere ait olmak üzere zabıtaca kaldırılır, yapılan masraflar sorumlulara ödetilir.”
Eveleyip gevelemenin, lâfı dolandırmanın anlamı yok!..
Genel kaidedir, “KURAL VARSA, UYGULANIR!”
Hiç kimse, ister inşaat nedeniyle, isterse dükkânının önüne malını çıkaran esnaf olsun, keyfi ve yasalara aykırı olarak kaldırımları işgal edemez; işgal edenler hakkında sadece kanunun gösterdiği şekilde gereken yapılır.
Bu konuyu ısrarla tekrar tekrar yazıyorum. Bütün yerleşim merkezlerinde yaygın bir yaya kaldırım ağının bulunması, bu kaldırımların sadece yayalara ait olması, yayaların temel hakkıdır.
Ben, sağlıklı bir kentte yaşadığıma inanmak istiyorum. Caddede araçlar için ayrılmış bölüme inmeden kaldırımlarda korkusuzca yürümek istiyorum. Çok şey mi istiyorum?
GÖZÜME VE AKLIMA TAKILANLAR:
“Pazarlıksız Satış Mecburiyetine Dair Kanun (2489 sayılı)”, Belediye sınırları içinde perakende olarak satışa sunulan ticari mallara etiket taşıma zorunluluğu getirmiştir. Belediyeler, bu kanun hükümlerini de uygulamakla yükümlüdürler.
Bilindiği gibi, 7.11.2013 tarih ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 54 ncü maddesi aynen şöyledir :
“ Perakende satışa arz edilen malların veya ambalajlarının yahut kaplarının üzerine kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde tüketicinin ödeyeceği tüm vergiler dâhil satış fiyatı ve birim fiyatını gösteren, üretim yeri ve ayırıcı özelliklerini içeren etiket konulması; etiket konulması mümkün olmayan hâllerde aynı bilgileri kapsayan listelerin görülebilecek şekilde uygun yerlere asılması zorunludur. Hizmetlerin tarife ve fiyatlarını gösteren listeler de bu madde hükmüne göre düzenlenerek asılır.”
Farkında mısınız? Yalova’da perakende alış veriş yapılan yerlerin çok büyük çoğunluğunda fiyat etiketi yok. Allah aşkına, bu durumdan rahatsız olan yok mu ? Herkes, bu durumdan memnun mu ?
GÜNÜN TESPİTİ:
Sayıları giderek artan ve mevcutlarının da büyütülmesi yönüne gidilen taş ocakları, Yalova’da çevresel risklerin giderek artmasına neden olmaktadır.
Yaşanılabilir çevreyi bozmadan ve bozulmadan gelecek kuşaklara devretmek her vatandaşın bireysel görevidir.
Yalova’daki sivil toplum kuruluşlarımızın bir araya gelerek; yeni taş ocağı açılmaması yönündeki girişim ve mücadeleleri vatandaş duyarlılığının göstergesidir.
Umarım konuyla ilgili kurum ve kuruluşlar, çevrenin korunmasına ve toplumun bu konudaki hassasiyetine uygun hareket etmeye özen gösterirler.
GÜNÜN SÖZÜ:
“ Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa, orada güneş batıyor demektir.”
ATATÜRK DİYOR Kİ:
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…”
www.ahmetakyol.net
www.facebook.com/ahmet.akyol.1422