Yaya kaldırımları masa sandalye koyarak ya da başka nedenlerle yaya geçişlerine kapatılamaz.
Kent merkezinde, hafta arasında ve iş gününün en hareketli saatlerinde, ana caddelerde, cadde kenarındaki binada yapılan inşaat nedeniyle kaldırımlar kapatılabiliyor. Yayalar da, kaldırımda yürüyemedikleri için araç trafiğinin yoğun olduğu yola çıkmak zorunda kalıyor. Oysa her isteyen kaldırımı işgal edemez. Bunun bir müeyyidesi vardır. Yol kenarında bir inşaat varsa, inşaat sahibi, kaldırımı tamamen veya kısmen yaya kullanımına kapatamaz.
Lütfen ukalalığıma vermeyin, sadece hatırlatmak istiyorum.
2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu’ nun 3 üncü Maddesine göre:
Yaya yolu (Yaya kaldırımı) : Karayolunun, taşıt yolu kenarı ile gerçek veya tüzelkişilere ait mülkler arasında kalan ve yalnız yayaların kullanımına ayrılmış olan kısmıdır.
10 uncu Maddeye göre, Belediye Trafik birimlerinin görevleri arasında, Karayolu yapısında ve üzerinde yapılacak çalışmalarda gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve denetlemek, vardır.
13 üncü maddeye göre: Karayolu trafik güvenliği için, şehir içi karayolu kenarında çeşitli tesislerin yapımı süresince; kaldırımlarda, tünel, tünel aydınlatılması ve benzerlerini yaparak güvenli geçiş sağlamak ve yaya yollarını trafiğe açık bulundurmak zorunludur.
Yine aynı maddeye göre, bu çalışmalar sırasında meydana getirilen tehlikeli durum ve engeller bütün sorumluluk, bunları yaratan kişilere ait olmak üzere zabıtaca kaldırılır, yapılan masraflar sorumlulara ödetilir.
Aynı maddede, bu hükümlere uymayanlar için fiil bir başka suç oluştursa bile, ayrıca bir de para cezası var, onu yazmadım.
Hiç kimse, ister inşaat nedeniyle, isterse dükkânının önüne malını çıkaran esnaf olsun, keyfi ve yasalara aykırı olarak kaldırımları işgal edemez; işgal edenler hakkında sadece kanunun gösterdiği şekilde gereken yapılır.
Bu konuyu ısrarla tekrar tekrar yazıyorum. Bütün yerleşim merkezlerinde yaygın bir yaya kaldırım ağının bulunması, bu kaldırımların sadece yayalara ait olması, yayaların temel hakkıdır.
Ben, sağlıklı bir kentte yaşadığıma inanmak istiyorum. Caddede araçlar için ayrılmış bölüme inmeden kaldırımlarda korkusuzca yürümek istiyorum. Çok şey mi istiyorum?
SEVDİĞİM SÖZLERDEN:
“Alçak yerde tepecik, kendini dağ; şalgam aşa girince kendini yağ oldum sanır.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Akyol
Kaldırım İşgalleri
Bir kentte yaşanmışlığının değer ölçüsü, insana saygıdan geçer.
Yollar araçlara, kaldırımlar yayalara aittir.
Yaya kaldırımı, karayolunun, “YALNIZ YAYALARIN KULLANIMINA AYRILMIŞ OLAN KISMI” dır.
Yaya kaldırımlarına gösterilen özen, o kentte yaşayanlara verilen değer ölçüsü için iyi bir göstergedir.
Yaya kaldırımında bisiklet, elektrikli bisiklet, motosiklet kullanılmaz.
Yaya kaldırımlarına araç park edilmez.
Yaya kaldırımları masa sandalye koyarak ya da başka nedenlerle yaya geçişlerine kapatılamaz.
Kent merkezinde, hafta arasında ve iş gününün en hareketli saatlerinde, ana caddelerde, cadde kenarındaki binada yapılan inşaat nedeniyle kaldırımlar kapatılabiliyor. Yayalar da, kaldırımda yürüyemedikleri için araç trafiğinin yoğun olduğu yola çıkmak zorunda kalıyor. Oysa her isteyen kaldırımı işgal edemez. Bunun bir müeyyidesi vardır. Yol kenarında bir inşaat varsa, inşaat sahibi, kaldırımı tamamen veya kısmen yaya kullanımına kapatamaz.
Lütfen ukalalığıma vermeyin, sadece hatırlatmak istiyorum.
2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu’ nun 3 üncü Maddesine göre:
Yaya yolu (Yaya kaldırımı) : Karayolunun, taşıt yolu kenarı ile gerçek veya tüzelkişilere ait mülkler arasında kalan ve yalnız yayaların kullanımına ayrılmış olan kısmıdır.
10 uncu Maddeye göre, Belediye Trafik birimlerinin görevleri arasında, Karayolu yapısında ve üzerinde yapılacak çalışmalarda gerekli tedbirleri almak, aldırmak ve denetlemek, vardır.
13 üncü maddeye göre: Karayolu trafik güvenliği için, şehir içi karayolu kenarında çeşitli tesislerin yapımı süresince; kaldırımlarda, tünel, tünel aydınlatılması ve benzerlerini yaparak güvenli geçiş sağlamak ve yaya yollarını trafiğe açık bulundurmak zorunludur.
Yine aynı maddeye göre, bu çalışmalar sırasında meydana getirilen tehlikeli durum ve engeller bütün sorumluluk, bunları yaratan kişilere ait olmak üzere zabıtaca kaldırılır, yapılan masraflar sorumlulara ödetilir.
Aynı maddede, bu hükümlere uymayanlar için fiil bir başka suç oluştursa bile, ayrıca bir de para cezası var, onu yazmadım.
Hiç kimse, ister inşaat nedeniyle, isterse dükkânının önüne malını çıkaran esnaf olsun, keyfi ve yasalara aykırı olarak kaldırımları işgal edemez; işgal edenler hakkında sadece kanunun gösterdiği şekilde gereken yapılır.
Bu konuyu ısrarla tekrar tekrar yazıyorum. Bütün yerleşim merkezlerinde yaygın bir yaya kaldırım ağının bulunması, bu kaldırımların sadece yayalara ait olması, yayaların temel hakkıdır.
Ben, sağlıklı bir kentte yaşadığıma inanmak istiyorum. Caddede araçlar için ayrılmış bölüme inmeden kaldırımlarda korkusuzca yürümek istiyorum. Çok şey mi istiyorum?
SEVDİĞİM SÖZLERDEN:
“Alçak yerde tepecik, kendini dağ; şalgam aşa girince kendini yağ oldum sanır.”
ATATÜRK DİYOR Kİ:
“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…”
www.ahmetakyol.net