Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İlki Osmanlı’nın Yaptığıdır

Yazının Giriş Tarihi: 26.06.2007 01:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.06.2007 01:00

1976 yılında, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde deniz suyunu tatlı suya çeviren bir tesisin açılışı yapılmaktadır.
Türkiye'nin o tarihteki Suudi Arabistan Büyükelçisi Necdet Özmen de tesisin açılış törenine katılanlar arasındadır.
Türk Büyükelçisi Necdet Özmen konuşması sırasında; "Bu ilk tuzdan arıtma tesisi…" ifadesini kullanır kullanmaz, Fransız Büyükelçisi oturduğu yerden ayağa kalkarak seslenir.
"No sör," der. "Bu ilk tuzdan su arıtma tesisi değildir."
“Öyle mi”, der bizim Büyükelçi. Hemen ardından da, “ilki hangisidir” diye sorar merakla…
"İlki Osmanlıların yaptığıdır", der Fransız Elçi.
Şaşırır Türk Büyükelçisi’ nin kendi ecdadının yaptığı işlerin farkında olmamasına…
Fransız Büyükelçi, daha sonra Türkiye Büyükelçisi’ne okusun aydınlansın diye bir kitap hediye eder.
Kitabın adı "Bir Arap Kentinin Portresi: Cidde" başlığını taşımaktadır.
Kitapta, Osmanlıların Cidde'de yaptığı ilk denizden tatlı su arıtma tesisine ait resim de yer almakta ve resmin altında şu satırlara yer verilmektedir:
"Modern deniz suyu arıtma tesislerinin öncüsü olan bu kondansatör Türkler tarafından yapılmış olup, onlarca yıl Cidde'ye mütevazı miktarda içme suyu sağlamıştır. Bu tesis 1940'lara kadar faaliyette kalmış, Fatıma vadisinden getirilen su Cidde'ye ulaştığında sökülerek kaldırılmıştır."
Bir takım kahramanlık menkıbelerine takılıp objektif belgelerine uzanamadığımız tarih, dağarcığında, kuşkusuz bize ait daha pek çok bilgi saklıyor.
İnsan, geçmişteki becerilerimizle şüphesiz mutlu oluyor ama günümüzdeki beceriksizlik ve ileriyi görememek de o kadar üzüyor.
İşin teorisini ve maliyetini tartışacak bilgiye sahip kadroların olduğunu söylemek de pek mümkün değil.
Tarihi tüm gerçekliğiyle yakalayamadığımız için kimlik ve benlik arayışımıza paralel su arayışı da sürüyor. Umut artık yağmur dualarında…
Türkiye susuzluktan kırılıyor.
Göller, nehirler kuruyor.
En son, Menderes Nehri de kurudu.
Aklı selim sahibi ve ülkenin bu açıdan geleceğini karanlık gören az sayıda insan, kışın havalar sıcak geçtiği zaman kaygılanıyor.
Yine bu azınlık kesim, “Balkanlar’dan yeni bir soğuk hava dalgası geliyor” dendiğinde, “oh be…yağmur yağacak” diye seviniyor.
Azınlık diyorum ya…
Boşuna değil…
Çoğunluk, giderek büyüyen su sorununun farkında değil ve şakır şakır balkonları, sokakları yıkıyor, suyu bilinçsizce harcıyor.
“Bilmem kaç aylık suyumuz var, merak etmeyin su sorunu yok” demek, yangına körükle gitmektir.
Hava sıcaklığı mevsim normallerinin çok üstünde…
Buharlaşma, barajlardaki su seviyelerini gözle görünür şekilde azaltıyor.
Su kaybı esasen görünürden fazla…
Ve ne yazık ki, buharlaşmayı önlemek için alınmış tek önlem yok.
Görünen o ki, barajlardaki mevcut sular, yaz mevsiminin sonunu getiremeyecek, ya da zar zor getirecek.
Ama asıl sorun, ondan sonra başlayacak.
Kaynakların su vermeye başlaması, baraja su veren derelerin oluşması, açığın kapanması ve toprağın suya doyması için, normalde yağan yağmurun birkaç kat fazla yağması gerekecek.
Oysa tüm istatistikler, ülkeye yağan yağmur miktarının, % 20 seviyesinde azaldığı yönünde...
Diyorum ya, sorun giderek büyüyor.
Geçenlerde, Beylikdüzü Tüyap’ta, “Geri Dönüşüm, Çevre Teknolojileri ve Atık Yönetimi Fuarı” düzenlendi.
Dünyanın değişik ülkelerinden ilgi duyup gelenler oldu.
Burada, en son ve ileri seviyede içme suyu, tarımsal atık ve deniz suyu arıtma sistemleri gibi konularda yapılan çalışmalar tanıtıldı.
Örneğin, bir otomobilin hacmi kadar yer tutan bir cihaz, deniz suyundan günde 16 bin litre su üretebiliyor. Cihazın tüm maliyeti de 20 bin Euro…
Yalova’dan ilgi duyup da buraya giden oldu mu, bilmiyorum.
Kurak ortamda, varsa yoksa seçim.
Çevre ve su sorunları konusunda öğrenilecek ve yapılacak çok şey var ama, kimin umurunda ?
Toplumun çok büyük bir kesimi bunu merak bile etmiyor.
Hem canım ne olacak:
“Su sorunu yok” zaten…
“Bilmem kaç aylık suyumuz var”(!)
(Unutmayın: En ucuz su elde bulunan, en pahalı su elde olmayandır.)
www.ahmetakyol.net



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.