Orhan Gazi’ ye sormuşlar;

“En büyük zulüm nedir?”

“Geciken adalettir” demiş.

**

Çiçero’ ya sormuşlar;

“Roma İmparatorluğu nasıl yıkıldı?”

“İşi ehline vermedik” diye yanıtlamış.

**

Karun’un yanına varıp;

 “Zenginliğin sırrı nedir?” demişler.

 “Halka avuç açmamaktır...” demiş.

**

 “Yardıma alışana ne olur?”

 “Emir almaya da alışır...” diye cevaplamış.

**

Gorbaçov’a,

 “En büyük hatan neydi?” diye sormuşlar.

 “Yanlışı hep karşımızdakinde aradık...” diye yanıtlamış.

**

Stalin’e sormuşlar;

 “En büyük korkunuz?”

 “Sokakta yalnız başıma yürümek...” diye cevaplamış.

**

Goebels’e sormuşlar;

 “İktidar nedir?”

 “Düşman yaratmaktır...” diye cevap vermiş.

**

 “En büyük piramit hangisi?”

 “Kibrimizdir...” demiş.

**

Platon’a sormuşlar;

 “Devlet nasıl yönetilir?”

 “Ya ilimle, ya zulümle...” diye yanıtlamış.

***

Ne yazacağıma karar veremediğim için, bu hafta,  sosyal medyadaki bir paylaşımı tercih ettim.

Yazıyı Morgan Freeman’ ın çok sevdiğim bir sözü ile bitireyim:

“Gerçeği bilerek, gerçeği görerek hâlâ yalanlara inananlara sadece aptal denir.”