Bir süre öncesine kadar, Yalova Termal Kaplıcaları’na, herhangi bir Osmanlı padişahının gelip gelmediği bilinmiyordu.
Sadece, Sultan Abdülmecit’in annesi Valide Sultan’ın Termal’e geldiği ve bir süre kaldığı hakkında bilgi sahibiydik.
Ancak, Zîver Ahmet Paşa’nın “Âsâr-ı Zîver” isimli eserini incelediğimizde, Yalova’ya gelen padişah ile ilgili bilgiye sahip oluyoruz.
Şimdi, biraz gerilere gidip konuyu inceleyelim.
Kaynaklara göre :
Saray’da ve halk arasında kendisine büyük sevgi ve saygı duyulan Valide Sultan, 1845 yılında, henüz genç yaşta iken, önemli bir hastalığa yakalandı.
Sultan Abdülmecit’in özel doktoru Spitzer ‘di.
Dr. Spitzer, Sultan Abdülmecit’in talimatıyla, Valide Sultan’ın tedavisiyle bizzat ilgilendi.
Valide Sultan’ın ilâçla tedavisi bir müddet devam etti ve olumlu sonuç alındı.
Ne var ki, bu sevinç uzun sürmedi.
Hastalık bir sene geçmeden yeniden tekrarladı.
Dr. Spitzer, Valide Sultan’a Kaplıca tedavisi önerdi .
Bunun üzerine, Valide Sultan, 1265 (1849) yılı Nisan ayında, bazı kadın- efendi ve cariyelerle Yalova- Termal’e geldi.
Buradan durum ve sağlığı hakkında oğlu Sultan Abdülmecit’e mektuplar göndermeye başladı.
İlk mektubu, Yalova- Termal’e varır varmaz yazdı; saat altıda geldiklerini ve herkesten saygı gördüklerini belirtti :
“ Şevketlû, nur-ı didem efendim : Saye-i şâhane el üzre getürdüler. Pek rahatım var. Allahu zü’l- celâl rahatını bozmasun, sayende görmediğim riayeti görüyorum. Cenab-ı Hak dünyada ah, vah demek size vermesin. Benim ruhum efendim, iyilik haberin isterim, burası uzaktır, merakda kalurum. Saat altıda Yalova’ya dahil olduk, cenab-ı hakka emanet ettim, benim güzelim. Bezmâlem.(Mühür) “
Valide Sultan, daha sonraki günlerde mektuplarına devam etti.
Valide Sultan, Termal’de kaplıca tedavisine devam ederken, Yalova’ya ait haberleri vermekten de geri kalmadı. “ Şevketlû, mahabetlû ve nur-ı âlemyan ve ciğerimden kıymetli gözüm efendim,
Tarafımız(a) irsal buyurulan bir kıt’a cevabnamenizden derece-i kemalde ve Mustafa merhum Ahmed Ağa kullarınızdan dahi sizler görmeyince memnun ve mesrur oldum. Her an eyülüğünüz yani istirahatiniz mesruunuz olunca suya girmemiz pek zahmetli oluyor.Efendim eğer ol tarafta ve gerek bu tarafta bazı cariyeleri iktizası olduğu, göndermemiz ve götürmemizde hazret-i şâhane olarak malumunuz olsun. Belki ifade etmezler ise tahrir eylerim efendim. Ilıca dağlarında hayli boralar oldu. Berk ü şimşek sulara akdı. Ol tarafta oldu mu ? Efendim seni her an ve her halde gam-ı rüzgârdan mevlâm saklasun. Sayende var var, yok yok. Hiç beni incitmiyorlar, zat-ı şahanenin ( bir kelime okunamıyor) deyu edeceklerini şaşırıyorlar, Aslanım efendim. Yazımı okuyamıyorsanız ayıblamıyasınız. Mürekkep ile kağıdı birbirine uyduramıyorum güzelim efendim. Fi 18 Ca. Sene (12) 65 Devletlû, İsmetlû Valide Sultan-ı Âlişan Hazretleri 1255 “
(Valide Sultan’ın oğlu Sultan Abdülmecit’e yazdığı mektuplar için ayrıntılı bilgi arayanlara, Zaman Tüneli’nde Yalova isimli kitabıma bir göz atmalarını öneririm.)
Annesi Bezmiâlem Valide Sultan’a son derece düşkün olan Sultan Abdülmecit, kaplıca tedavisi gören annesini ziyaret için Termal’e üç kez geldi.
Bunu, Zîver Ahmet Paşa’nın, (Âsâr-ı Zîver) isimli eserinden anlıyoruz.
Bu durumda, Termal’e gelen ilk ve tek Osmanlı Padişahı, Sultan Abdülmecit’tir.
Âsâr-ı Zîver’in sadece ilk dörtlüğünü veriyorum. Asıl metin, yukarıda adı geçen kitabımda bulunuyor.
Şâh-ı âlem mâder-i zî- şânını tekrîm içün Kıldı üç def’a o semti mevkib-i âlide şen
*** Kaplıca tedavisi Bezmiâlem Valide Sultan’ın bir müddet için yeniden sıhhat bulmasını sağladı. Fakat bu durum uzun sürmedi.
Yakalandığı hastalık tekrarladı.
Nihayet, 23 Recep 1269 ( 2 Mayıs 1853) pazartesi gecesi, saat 01 00’de (12), henüz genç sayılabilecek bir yaşta, Beşiktaş Sahil- Saray-ı Hümayun (Daha sonra yıktırılan bu saray, 3 ncü Selim tarafından Dolmabahçe tarafında, deniz kenarında kazıklar üzerinde ahşap olarak inşa ettirilmiştir.)’da vefat etti.
Termal’de, Sultan Abdülmecit’in, annesi için yaptırmış olduğu Valide Köşkü, Termal Oteli yapılırken yıkılmıştır.
Valide Hamam ise kullanılmaktadır.
Sultan Abdülmecit’in, kendisini, eşini ve annesini muayene ve tedavi eden Doktor Dijmon Spitzer’e “Mecidi Nişan-ı İmtiyazı”’nı verdiğini de, hatırlamış olalım. (BOA, İrade- Dahiliye,nr. 8735, 19 Ra. 1264 tarihli irade ; İrade-i Dahiliye, nr. 8851, 15 R. 1264 tarihli irade )
(Bu arada yazıma bir de küçük not ilâve etmek istiyorum: Yerel basında yer alan trafik kazalarından, Yalova- Çınarcık- Armutlu ve Yalova- Altınova yolunun emniyetsiz olduğu izlenimi ortaya çıkıyor.. Dikkati çeken bir konu da kalıcı konutlar… Kalıcı konutlarda emniyet sorunu var ki, gazetelerde evleri soyulanların haberleriyle sık sık karşılaşıyoruz. Yalova kent içi ve kenti ilçe ve köylere bağlayan Ulaşım Plânı tam olarak oluşturulmamışken; Yalova’nın sağlıklı bir kent olma özelliği birinci önceliği olması gerekirken, neden her fırsatta Yeşil- Mavi Yol’un ön plâna çekilmek istendiğini gerçekten de anlayamıyorum. Yalova, sadece Yeşil- Mavi Yol değil ki!...)
http://www.ahmetakyol.net
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Ahmet Akyol
Hangi Osmanlı Padişahı Termal’e Geldi?
Bir süre öncesine kadar, Yalova Termal Kaplıcaları’na, herhangi bir Osmanlı padişahının gelip gelmediği bilinmiyordu.
Sadece, Sultan Abdülmecit’in annesi Valide Sultan’ın Termal’e geldiği ve bir süre kaldığı hakkında bilgi sahibiydik.
Ancak, Zîver Ahmet Paşa’nın “Âsâr-ı Zîver” isimli eserini incelediğimizde, Yalova’ya gelen padişah ile ilgili bilgiye sahip oluyoruz.
Şimdi, biraz gerilere gidip konuyu inceleyelim.
Kaynaklara göre :
Saray’da ve halk arasında kendisine büyük sevgi ve saygı duyulan Valide Sultan, 1845 yılında, henüz genç yaşta iken, önemli bir hastalığa yakalandı.
Sultan Abdülmecit’in özel doktoru Spitzer ‘di.
Dr. Spitzer, Sultan Abdülmecit’in talimatıyla, Valide Sultan’ın tedavisiyle bizzat ilgilendi.
Valide Sultan’ın ilâçla tedavisi bir müddet devam etti ve olumlu sonuç alındı.
Ne var ki, bu sevinç uzun sürmedi.
Hastalık bir sene geçmeden yeniden tekrarladı.
Dr. Spitzer, Valide Sultan’a Kaplıca tedavisi önerdi .
Bunun üzerine, Valide Sultan, 1265 (1849) yılı Nisan ayında, bazı kadın- efendi ve cariyelerle Yalova- Termal’e geldi.
Buradan durum ve sağlığı hakkında oğlu Sultan Abdülmecit’e mektuplar göndermeye başladı.
İlk mektubu, Yalova- Termal’e varır varmaz yazdı; saat altıda geldiklerini ve herkesten saygı gördüklerini belirtti :
“ Şevketlû, nur-ı didem efendim :
Saye-i şâhane el üzre getürdüler. Pek rahatım var. Allahu zü’l- celâl rahatını bozmasun, sayende görmediğim riayeti görüyorum. Cenab-ı Hak dünyada ah, vah demek size vermesin. Benim ruhum efendim, iyilik haberin isterim, burası uzaktır, merakda kalurum. Saat altıda Yalova’ya dahil olduk, cenab-ı hakka emanet ettim, benim güzelim.
Bezmâlem.(Mühür) “
Valide Sultan, daha sonraki günlerde mektuplarına devam etti.
Valide Sultan, Termal’de kaplıca tedavisine devam ederken, Yalova’ya ait haberleri vermekten de geri kalmadı.
“ Şevketlû, mahabetlû ve nur-ı âlemyan ve ciğerimden kıymetli gözüm efendim,
Tarafımız(a) irsal buyurulan bir kıt’a cevabnamenizden derece-i kemalde ve Mustafa merhum Ahmed Ağa kullarınızdan dahi sizler görmeyince memnun ve mesrur oldum. Her an eyülüğünüz yani istirahatiniz mesruunuz olunca suya girmemiz pek zahmetli oluyor.Efendim eğer ol tarafta ve gerek bu tarafta bazı cariyeleri iktizası olduğu, göndermemiz ve götürmemizde hazret-i şâhane olarak malumunuz olsun. Belki ifade etmezler ise tahrir eylerim efendim. Ilıca dağlarında hayli boralar oldu. Berk ü şimşek sulara akdı. Ol tarafta oldu mu ? Efendim seni her an ve her halde gam-ı rüzgârdan mevlâm saklasun. Sayende var var, yok yok. Hiç beni incitmiyorlar, zat-ı şahanenin ( bir kelime okunamıyor) deyu edeceklerini şaşırıyorlar, Aslanım efendim. Yazımı okuyamıyorsanız ayıblamıyasınız. Mürekkep ile kağıdı birbirine uyduramıyorum güzelim efendim.
Fi 18 Ca. Sene (12) 65
Devletlû, İsmetlû Valide Sultan-ı Âlişan Hazretleri 1255 “
(Valide Sultan’ın oğlu Sultan Abdülmecit’e yazdığı mektuplar için ayrıntılı bilgi arayanlara, Zaman Tüneli’nde Yalova isimli kitabıma bir göz atmalarını öneririm.)
Annesi Bezmiâlem Valide Sultan’a son derece düşkün olan Sultan Abdülmecit, kaplıca tedavisi gören annesini ziyaret için Termal’e üç kez geldi.
Bunu, Zîver Ahmet Paşa’nın, (Âsâr-ı Zîver) isimli eserinden anlıyoruz.
Bu durumda, Termal’e gelen ilk ve tek Osmanlı Padişahı, Sultan Abdülmecit’tir.
Âsâr-ı Zîver’in sadece ilk dörtlüğünü veriyorum. Asıl metin, yukarıda adı geçen kitabımda bulunuyor.
DER- SİTAYİŞ-İ MEHD-İ ULYÂ-YI SALTANAT VÂLİDE SULTAN-I ALİYETÜ’L- ŞÂN :
Yalıva’da Kaplıca içre müdâvât itmeye
Valide Sultân-ı zî – şân kıldı teşrîf-i kudûm
Valide Sultan-ı tekrîme şehenşâh-ı zaman
Saldı üç defa o semte mevkib-i şevket-rüsûm
ZÂT-I ŞÂHÂNEYE TAKDİM OLUNAN KIT’ADIR :
Oldığıçün Yalıva’da kaplıca aynü’ş- şifâ
Mâder-i şâh- cihân teşrîf itmişdi geçen
Şâh-ı âlem mâder-i zî- şânını tekrîm içün
Kıldı üç def’a o semti mevkib-i âlide şen
***
Kaplıca tedavisi Bezmiâlem Valide Sultan’ın bir müddet için yeniden sıhhat bulmasını sağladı. Fakat bu durum uzun sürmedi.
Yakalandığı hastalık tekrarladı.
Nihayet, 23 Recep 1269 ( 2 Mayıs 1853) pazartesi gecesi, saat 01 00’de (12), henüz genç sayılabilecek bir yaşta, Beşiktaş Sahil- Saray-ı Hümayun (Daha sonra yıktırılan bu saray, 3 ncü Selim tarafından Dolmabahçe tarafında, deniz kenarında kazıklar üzerinde ahşap olarak inşa ettirilmiştir.)’da vefat etti.
Termal’de, Sultan Abdülmecit’in, annesi için yaptırmış olduğu Valide Köşkü, Termal Oteli yapılırken yıkılmıştır.
Valide Hamam ise kullanılmaktadır.
Sultan Abdülmecit’in, kendisini, eşini ve annesini muayene ve tedavi eden Doktor Dijmon Spitzer’e “Mecidi Nişan-ı İmtiyazı”’nı verdiğini de, hatırlamış olalım. (BOA, İrade- Dahiliye,nr. 8735, 19 Ra. 1264 tarihli irade ; İrade-i Dahiliye, nr. 8851, 15 R. 1264 tarihli irade )
(Bu arada yazıma bir de küçük not ilâve etmek istiyorum:
Yerel basında yer alan trafik kazalarından, Yalova- Çınarcık- Armutlu ve Yalova- Altınova yolunun emniyetsiz olduğu izlenimi ortaya çıkıyor..
Dikkati çeken bir konu da kalıcı konutlar…
Kalıcı konutlarda emniyet sorunu var ki, gazetelerde evleri soyulanların haberleriyle sık sık karşılaşıyoruz.
Yalova kent içi ve kenti ilçe ve köylere bağlayan Ulaşım Plânı tam olarak oluşturulmamışken;
Yalova’nın sağlıklı bir kent olma özelliği birinci önceliği olması gerekirken,
neden her fırsatta Yeşil- Mavi Yol’un ön plâna çekilmek istendiğini gerçekten de anlayamıyorum.
Yalova, sadece Yeşil- Mavi Yol değil ki!...)
http://www.ahmetakyol.net