Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Gizlice Gözetlemek Hem Günah, Hem Suçtur

Yazının Giriş Tarihi: 23.05.2011 05:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.05.2011 05:00

Günümüz tabiriyle röntgencilik yaparak insanların özel hayatlarını izlemek, sonra bunu topluma yayınlamak kimsenin onaylamayacağı çok çirkin bir harekettir.

Özel hayat, suç olmadığı takdirde, kendi yaşam biçimi doğrultusundaki yaşanan hayattır. Gizlidir, mahremdir, kutsaldır, dokunulmazdır.

Kimsenin özel hayatı bir başkasını ilgilendirmez.

Bir yerde, kapalı kapılar arkasında, suç olmayan bir günah işlenmişse, o kişilerin hesap vermesi gereken önce Allah, daha sonra da hesap vermesi gerekenlerdir. Bunun dışında kimseyi ilgilendirmez.

Kimse, kimsenin ahlâk bekçisi değildir.

Herhangi bir kişinin zaafından yararlanmaya kalkışmak ve bundan çıkar sağlamaya çalışmak, ahlâki değerlere ihanettir.

Kuranı Kerim’i anlayarak okuyan samimi Müslümanlar, özel hayatı gizlice gözetlemenin günah olduğunu bilirler.

Zira bu husustaki ayetler son derece açık ve nettir.

“İyi davranış, asla evlere arkalarından gelip girmeniz değildir…Evlere kapılarından girin, Allah’ tan korkun.” (El- Bakara, 2/189)

“Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı ( yani başkasını kötü zannetme) günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyendir.” (El- Hucurat, 49/12)

“Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi fark ettirip (izin alıp) ev halkına selâm vermedikçe girmeyin.” (En- Nur, 24/27)

İslâm dini, herkesin özel hayatını, mal ve namusunu korumak için, selâm vermeden, izin alınmadan başkasının evine girmeyi yasaklamış; başkasının evini gözetlemeyi günah saymıştır.

İslâm dininde, özel hayatında kimsenin göremeyeceği biçimde günah işleyen bir kişiyi gizlice gözetlemek ve bunu başkalarına anlatmak caiz değildir.

Hz. Peygamber, bir hadisinde, özel hayattaki mahrumiyetin korunması konusuna şöyle işaret etmiştir: “İzin istemek göz(ün evin ayıplarını görmemesi) için şart kılınmıştır. (Buharî, İsti’zan, 11)

Yine Peygamber Efendimiz, “Bir kimse, izinleri olmaksızın insanların evinin içine bakarsa, gözünü çıkarmaları onlara helâl olur.” (Müslim, ‘Adab, 43) buyurarak, böyle insanların ne kadar büyük günah işlediklerine dikkat çekmiştir.


Burada “gözün çıkarılmasının helâl olduğunun” söylenmesi, yapılan hareketin ne kadar kötü ve çirkin olduğunu vurgulamak içindir.

Özelde aile mahremiyetinin gizliliğini, genelde kişisel hak ve özgürlüklerin ihlâlini yapan gözün (kişinin) faaliyetlerinin engellenmesinin ve sonlandırılmasının, "helâl" (meşru ve yapılması gereken) bir iş (Salih amel / güzel eylem) olduğu anlamı taşıdığı, peygamberin devrinin uygulamalarından (İzinsiz Müslüman evinin içine baktı diye gözü fiziksel olarak çıkarılan kişi yoktur) anlaşılır.

İnsan, Allah’ın bütün canlılardan üstün kıldığı bir konumdadır. İnsanın bizzat kendisi değerli olduğu gibi onun onuru da değerli ve üstündür.

İnsanın bilerek veya bilmeyerek özel hayatın mahrumiyeti içindeki davranışlarının ayıplanması ve topluma açıklanması çirkin bir davranıştır.

Başkalarının üzerlerine perde çekilmiş hallerini araştırmak, bir Müslümanın işi değildir.

Bu bakımdan Hz. Peygamber, bir hutbesinde bu kimselerle ilgili olarak şöyle buyurmuştur:

"Ey diliyle Müslüman olup da, kalbine iman nüfuz etmemiş münafıklar! Müslümanlara eziyet etmeyin, onları kınamayın, kusurlarını araştırmayın. Zira kim Müslüman kardeşinin kusurunu araştırırsa, Allah da kendisinin kusurlarını açığa çıkarır. Allah, evinin içinde dahi olsa böylesini rezil rüsvay eder." (Ebû Davud, "Edeb," 35)

T.C.Anayasası’nın 20 nci Maddesi: “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz” der.

Yine Anayasanın 21 nci maddesine göre, “…Hakim kararı olmadıkça, kimsenin konutuna girilemez.”

Üstelik bu durum Türk Ceza Kanununun 134ncü maddesine göre suçtur. Kanun: “Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile veya adli para cezası ile cezalandırılır. ” şeklindedir. Yani, insanların özel hayatına ilişkin gizliliği ihlâl edenlerin, kanunen yakalanıp cezalandırılmaları gerekir..

Kısacası, insanların özel hayatlarını gizlice izlemek ve bunu yaymak, Müslümanlıkta günahtır ve bunu her Müslüman bilir.

Yok bilmiyorsa, Müslümanlıktan haberi olmamasına rağmen, dini çıkarı uğruna kullanıyor demektir.

Ayrıca, kişilerin özel hayatlarını gizlice kayda alarak, bunu siyasi çıkarlar için yayınlamak ve kullanmak, uluslar arası hukuka göre suçtur.

***

ATATÜRK DİYOR Kİ:

“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.”

“ NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE”

www.ahmetakyol.net



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.