Dünyanın en yaşanılası şehri… Güvenli, nezih ve temiz. Burada kendinizi tedirgin hissetmiyorsunuz. Muhteşem binalar, düzgün akan ve asla sıkışmayan trafik, kenti bir arapsaçı gibi saran metro, tramvaylar.
Ünlü alışveriş caddesi…

Bu kentte Belediye tarafından hayata geçirilen toplu konut projeleri, dar gelirli vatandaşların kullanımına sunuluyor.

Evlerin bakımları için de yüzlerce çalışan istihdam ediliyor.

95 yıl önce başlatılan ve dar gelirli vatandaşlar tarafından büyük rağbet gören toplu konut projesi, her göreve gelen Belediye Başkanı tarafından özenle korunup devamlılığı sağlanıyor. Her Belediye Başkanı, kendinden öncekinin yaptığını bozmuyor, aksine onun yaptığını daha da geliştiriyor.

Evlerin büyüklüğü 45 metrekareden başlıyor ve yaşayacak olan kişi sayısına göre artıyor. Kira bedeli de ortalama kira seviyesinden çok düşük.

Belediye tarafından engelliler için yapılmış evler de var. Yürüme güçlüğü çekenler için özel düzenlemeler yapılmış.

Ayrıca yaşlı binalar günümüz koşullarına uygun hale getirilip o şekilde kiralanıyor. Dairelerin sadece içi yerine, bulunduğu binanın tamamı yenileniyor. Binada asansör yoksa yapılıyor. Balkonsuz dairelere özel sistemlerle dışarıdan balkon yapılıyor. Lüks hale getirilen belediye evlerinin büyük bölümünde, ortak kullanım alanlarında çamaşır yıkama yerleri bulunuyor.

Kent zaten klâsik müzik, opera, vals kısacası sanat ve kültürün merkezi…

Medeniyeti, insanca yaşamayı burada kemiklerinize kadar hissediyorsunuz.

Burası neresi mi?

Viyana!

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 73 ncü maddesine göre: Karayolunda araçların kamunun rahat ve huzurunu bozacak veya kişilere zarar verecek şekilde saygısızca sürülmesi, seyir halinde sürücülerin cep telefonu kullanması yasaktır.
Sizin yaşadığınız kentte;
Kentin ana caddesindeki yaya geçidini kurallara uygun şekilde geçen yayaların üzerine, cep telefonu ile konuşurken aracını hızla süren sürücülere engel olan bir düzenleme var mı?
Benim yaşadığım kentte yok !..

Yediklerimiz değil, hazmettiklerimiz bizi güçlü kılar.
Kazandıklarımız değil, biriktirdiklerimiz bizi zengin yapar.
Okuduklarımız değil, hatırladıklarımız bizi bilgili yapar.
Başkalarına verdiğimiz öğütler değil,
Bizzat uyguladıklarımız bizi insan yapar.

ATATÜRK DİYOR Kİ:
“Ne Mutlu Türk’üm Diyene!”
www.ahmetakyol.net