Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Denizçalı’ya Deniz Geldi mi?

Yazının Giriş Tarihi: 15.10.2007 00:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.10.2007 00:00

Bir arkadaş toplantısında sohbet ediyoruz.

Konu, Yalova’nın tarihine geldi.

Arkadaşlardan biri, Denizçalı ile ilgili bir iddia ortaya attı ve dedi ki:

“Denizçalı Köyü eskiden deniz kenarındaymış. Zamanla deniz, giderek köye küsmüş ve aşağılardaki çalılığa kadar çekilmiş. Köy tepede, deniz aşağıdaki çalıda kalmış. Böylece köye, Denizçalı denmeye başlamış. Denizçalı’da, kayalarda kocaman iki demir halka görülür. Bu halkalara eskiden gemiler bağlanırmış. Zamanla deniz çekilmiş, kayıkları bağlamaya yarayan demir halkalar kalmış.”

Bir başka arkadaş da, konu deniz olunca, Ayazma ile ilgili duyduklarını anlattı.

“Ona göre, Ayazma Köyü’nün (Subaşı) bulunduğu yer eskiden denizmiş. Köyün ilerisinde Yelken Kayalıkları olarak bilinen kayalıkların dibine kadar deniz uzanıyormuş.
Yelken kayalıklarının çevresindeki koylarda da yöredeki kayıkların, gemilerin bağlandığı kocaman halkalar bulunuyormuş. Yöreye yanaşan kimi büyük yük kayıkları odun ve benzeri yüklerini buradan alırlarmış. Bu yüzden yelken kayalıklarında bulunan büyük demir halkalar bunun için yapılmış. Aradan zaman geçince deniz çekilmiş. Ayazma Köyü de, bir kara köyü olarak içlerde kalmış. Ama yelken kayalıklarındaki o sert rüzgâr ile demir halkalar hâlâ yerinde duruyormuş.”

Böyle düşüncelere katılmam mümkün değil.

Doğrusu, Denizçalı Köyü’nün hemen doğusundaki tepenin rakımı, 300 metre...Yani, yörenin bu bölgesindeki tepenin denizden yüksekliği 300 metre...

Şöyle düşünelim. Marmara Denizi’nde su seviyesi bugüne nazaran 300 metre yüksek olsun. İstanbul’da Büyük Çamlıca Tepesi deniz seviyesinden 262 metre yükseklikte, Boğaz’daki Yûşa Tepesi 202 metre...

Yani, hemen hemen bütün İstanbul, bütün Yalova, bütün İzmit sular altında...İşte böyle bir zamanda, Denizçalı’da gemiler olacak ve gemiler demir halkalarla kıyıya bağlanacak(!)

İnanılır gibi değil...

Bir kere, İS. 300 yılında , günümüzdeki Hersek Köyü’nün bulunduğu yerde Drepanum isimli bir köy var.

360’ta Ayasofya var, yani İstanbul sular altında değil. Kadıköy var, Üsküdar var, İzmit var.

Deniz seviyesinden yaklaşık 80 metre yukarıda olan Yalova Termal, İÖ. 2000 yıllarında var.

İstanbul’da Yarımburgaz Mağarası’nda Paleolitik Çağ’a ( İÖ. 600 00-10 000 ),Fikirtepe’de ve Pendik’te Kalkolitik Çağ’a (İÖ. 5500- 3500 ) ait buluntular ele geçti.

Kaldı ki, Yalova’daki Çalıca Deresi gravyerlerinde Paleolitik Çağ’a ait kazıyıcı tipinde aletler toplandı. İbo’nun Rampası Mevkii’nde de, Mezolitik Çağ’a ( İÖ. 10 000- 8 000 ) ait buluntu yeri tespit edildi. Yalova yöresinden ele geçen pek çok obje, bugün, İstanbul Arkeoloji Müzeleri salonlarında sergileniyor.

O halde, en erken İÖ. 10 000 yılından en az 1000 sene önceye gitmek lâzım. Olayın basit mantığı bu...Yani İÖ. 11 000 yılına gitmek gerek...

Kısacası, iddiaya göre, günümüzden 13 000 yıl önce, Denizçalı’ya gemiler yanaşıyormuş(!). Ve, orada halen bulunan demir halkalara bu gemiler bağlanıyormuş.(!)

Doğrusu, böyle bir mantığı kabul etmem mümkün değil. Esasen, Kalkolitik Çağ (Bakır- Taş Devri) İÖ. 5 500- 3 000 arası…Anadolu’da bulunan en eski demir objeler İÖ. 1900 dönemine ait…Yani bizim anladığımız göre, Anadolu’da demir bulunmadan 9 000 yıl önce, Yalova’da demir bulunmuş oluyor.(!) Hem sonra, açık havada 13 000 yıl önceden günümüze demir halka kalmaz. Ben de, zaten orada halka filân göremedim.

Yalova Valiliği tarafından bastırılan (Yalova’nın Sosyo-Ekonomik Yapısı Denizçalı’nın 300 yıl önce, yani 1700 yıllarında kurulduğu yazılıdır.

Ayazma Köyü konusuna gelince…

Doğrusu: Ayazma Köyü’nün yeni adı Subaşı değil, Soğuksu Köyü’dür.Burasının ortalama deniz seviyesinden yüksekliği de 200 metredir. Ayazma adı da, deniz kıyısında olduğundan değil, Hristiyanlar tarafından kutsal kabul edilen su kaynağından gelir.

Denizçalı Köyü hakkında yazdıklarım, aynen burası için de geçerlidir.

Kanaatimce, Denizçalı Köyü, Ayazma(Soğuksu) Köyü ve Yelken Kayalıkları hakkında anlatılanlar, masa başında uydurulmuştur ve tamamen hayal ürünüdür.

Mantığımız artık gerçekle hayal arasındaki farkı ayırt edebilmelidir.

(www.ahmetakyol.net)



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.