Vaktiyle iki adam iddiaya tutuşmuşlar. Biri demiş ki: ”Cibilliyet terbiyeden önemlidir” Öbürü de inatla ”Hayır” demiş, “Terbiyenin önemi cibilliyetten daha çoktur. Malûm, Cibilliyet: (huy ve ahlâk bakımından) yaradılış, maya demektir. Neyse… İş inada binmiş. Sonunda “terbiye daha önemlidir” diyen yer ve gün bildirmiş. “Sözümü ispatlayacağım” demiş. Diğeri de, bu öneriyi kabul etmiş. Günü saati gelince belirtilen yerde meraklılar meclisi toplanmış. “Terbiye cibilliyetten daha önemlidir” diyen şahıs, yanında bir kediyle gelmiş. Sonra da kedinin eline (ön ayaklarına) tepsiyle çay tutuşturup misafirlere ikram etmesini söylemiş. Kedi de arka ayakları üstünde elinde tepsiyle dolaşıp misafirlere çay ikram etmeye başlamış. Terbiyenin cibilliyetten daha önemli olduğu iddiasında bulunan, arkadaşına dönerek, “Gördün mü, bak!...Terbiye neler yaptırıyor? Cibilliyet hiç önemli değil!” demiş. Diğeri, arkadaşının sözlerini küçümsemeyle dinledikte sonra, cebinden bir kutu çıkarmış Kutunun kapağını açmış. Meğer kutunun içinde bir fare varmış. Fareyi gören kedi, elindeki tepsiyi yere attığı gibi farenin peşinden koşmuş. Çaylar bardaklar yerlere saçılmış. Kediyi terbiye eden, şaşkın şaşkın bakınırken, diğeri elini arkadaşının omzuna koyarak, “ Gördün mü? Ne kadar terbiye edersen et, cibilliyeti neyse, fırsat bulduğunda yapacağı da odur” demiş.
KISSADAN HİSSE:
Önüne bir fare düştüğünde, yani eline bir fırsat geçtiğinde, yaptığı işi değil, çıkarını ya da menfaatini düşünenler olabilir.
***
GÜNÜN SÖZÜ:
Nokta kadar çıkarı için virgül gibi eğilenler, sonunda düz hat olup çiğnenmeye mahkûmdur.
***
Marcus Tullius Cicero, İö. 106- İö. 43 yılları arasında yaşamış Romalı devlet adamı, avukat, bilgin ve yazar…
Roma Cumhuriyeti’nin yıkılmasıyla sonuçlanan iç savaşlarda cumhuriyet ilkelerini koruma yönünde çaba harcayan ama başarılı olamayan Cicero der ki:
“Bir ulus kendi içindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla baş edebilir. Fakat içerisindeki satılmış ve hainlerle yaşayabilmesi olanaksızdır. Sınırları zorlayan düşman silâh ve alemlerini açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir. Fakat bir hain, hain gibi görünmez, kurbanları ile aynı aksanda konuşur, onların çehresine bürünür ve onların argümanlarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfuz eder, bütün kapılardan serbestçe geçer, sesi en üst düzey hükümet koridorlarında duyulur, ulusun ruhunu çürütür, politik yapıya her türlü hastalık bulaştırarak ulusun yaşam gücünü elinden alır. Bir katil daha az korkuludur.”
www.ahmetakyol.net
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ahmet Akyol
Cibilliyet mi? Terbiye mi?
Vaktiyle iki adam iddiaya tutuşmuşlar.
Biri demiş ki:
”Cibilliyet terbiyeden önemlidir”
Öbürü de inatla ”Hayır” demiş,
“Terbiyenin önemi cibilliyetten daha çoktur.
Malûm, Cibilliyet: (huy ve ahlâk bakımından) yaradılış, maya demektir.
Neyse…
İş inada binmiş.
Sonunda “terbiye daha önemlidir” diyen yer ve gün bildirmiş.
“Sözümü ispatlayacağım” demiş.
Diğeri de, bu öneriyi kabul etmiş.
Günü saati gelince belirtilen yerde meraklılar meclisi toplanmış.
“Terbiye cibilliyetten daha önemlidir” diyen şahıs, yanında bir kediyle gelmiş.
Sonra da kedinin eline (ön ayaklarına) tepsiyle çay tutuşturup misafirlere ikram etmesini söylemiş.
Kedi de arka ayakları üstünde elinde tepsiyle dolaşıp misafirlere çay ikram etmeye başlamış.
Terbiyenin cibilliyetten daha önemli olduğu iddiasında bulunan, arkadaşına dönerek,
“Gördün mü, bak!...Terbiye neler yaptırıyor? Cibilliyet hiç önemli değil!” demiş.
Diğeri, arkadaşının sözlerini küçümsemeyle dinledikte sonra, cebinden bir kutu çıkarmış
Kutunun kapağını açmış.
Meğer kutunun içinde bir fare varmış.
Fareyi gören kedi, elindeki tepsiyi yere attığı gibi farenin peşinden koşmuş.
Çaylar bardaklar yerlere saçılmış.
Kediyi terbiye eden, şaşkın şaşkın bakınırken, diğeri elini arkadaşının omzuna koyarak,
“ Gördün mü? Ne kadar terbiye edersen et, cibilliyeti neyse, fırsat bulduğunda yapacağı da odur” demiş.
KISSADAN HİSSE:
Önüne bir fare düştüğünde, yani eline bir fırsat geçtiğinde, yaptığı işi değil, çıkarını ya da menfaatini düşünenler olabilir.
***
GÜNÜN SÖZÜ:
Nokta kadar çıkarı için virgül gibi eğilenler, sonunda düz hat olup çiğnenmeye mahkûmdur.
***
Marcus Tullius Cicero, İö. 106- İö. 43 yılları arasında yaşamış Romalı devlet adamı, avukat, bilgin ve yazar…
Roma Cumhuriyeti’nin yıkılmasıyla sonuçlanan iç savaşlarda cumhuriyet ilkelerini koruma yönünde çaba harcayan ama başarılı olamayan Cicero der ki:
“Bir ulus kendi içindeki aptal ve hatta muhteris olanlarla baş edebilir. Fakat içerisindeki satılmış ve hainlerle yaşayabilmesi olanaksızdır. Sınırları zorlayan düşman silâh ve alemlerini açıkta taşıdığı için daha az tehlikelidir. Fakat bir hain, hain gibi görünmez, kurbanları ile aynı aksanda konuşur, onların çehresine bürünür ve onların argümanlarını kullanarak ulusun politik yapısına nüfuz eder, bütün kapılardan serbestçe geçer, sesi en üst düzey hükümet koridorlarında duyulur, ulusun ruhunu çürütür, politik yapıya her türlü hastalık bulaştırarak ulusun yaşam gücünü elinden alır. Bir katil daha az korkuludur.”
www.ahmetakyol.net