Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü

Yazının Giriş Tarihi: 24.06.2011 17:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.06.2011 17:00

Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü (ABKMAE), Atatürk tarafından bölge ve ülke tarımının gelişmesi, yetiştiricilikte modern tekniklerin kullanımı ve çiftçilerin bu tekniklerle tanışması amacıyla 1929 yılında satın alınan “Millet Çiftliği” arazisinde kurulmuştur.

Millet Çiftliği, 1938 yılında Devlet Üretme Çiftliği’ne çevrildi.

Çeşitli kuruluş aşamaları geçirdikten sonra, 1961 yılında Bahçe Kültürleri Bölge Araştırma Enstitüsü adı ile kuruldu. 1986 yılında da adı günümüzdeki halini aldı.

Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, halen 1204 dekar araziye sahiptir. Bu arazinin 897 dekarlık kısmı araştırma ve demostrasyonlar için, geriye kalan kısmı idari ve servis binaları, lojmanlar, yeşil alan olarak kullanılmaktadır.

Enstitü’de: Islah_Yetiştirme Teknikleri çalışmalarının yürütüldüğü Meyvecilik, Sebzecilik, Süs Bitkileri, Mantarcılık, Doku Kültürü ve Bitki Besleme Laboratuvarları yanında Bitki Hastalık ve Zararlıları, Hasat Sonrası Fizyolojisi ve Teknolojisi Laboratuvarları yer almaktadır.

Verimliliğin ve kalitenin artırılması amacıyla yaprak, toprak, meyve analizlerinin yapılması, iç ve dış ticaretin düzenlenmesinde ihtiyaç duyulan zirai karantina uygulamalarında test ve kontrollerin yapılması da çalışma konuları arasındadır.

***
Türkiye; coğrafik konumu, jeomorfolojik yapısı ve farklı ekolojik durumu ile biyo çeşitlilik yönünden dünyanın en önemli gen merkezlerinden biridir.

Bu seçkin konum, Türkiye florasını (bitki örtüsünü) ayrıcalıklı kılmaktadır.

Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, “Doğal Bitkilerin Kültüre Alınması ve Sektöre Kazandırılması” konusunda, çok önemli bir proje çalışması içindedir.

Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü liderliğinde 7 Araştırma Enstitüsü, 10 Üniversite, 16 özel sektörün yer aldığı projeyi TÜBİTAK desteklemektedir.

Projede amaç: Türkiye florasındaki mevcut doğal süs bitkileri populasyonlarının belirlenmesi ve kayıt altına alınması, belirlenen çeşitlerin korunarak genetik kaynağın muhafaza altına alınması ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması, yetiştirme teknikleri geliştirilerek üretim ve ihracat olanaklarının artırılmasıdır.

Proje ile Türkiye florasının her bölgesi taranarak veri kaynağı oluşturulmuş ve bu amaçla, Yalova’da Araştırma Enstitüsü’nde, 50 000 örneklik modern bir Herbaryum kurulmuştur.

Herbaryum, kurutulmuş bitki koleksiyonudur.

Herbaryumlar floristik-sistematik çalışmaların temelini oluşturan, bilimsel bir şekilde toplanmış, kurutulmuş ve düzenlenmiş bitki koleksiyonlarıdır.

Herbaryumlar öğretim ve bilimsel amaçlar için kullanılmak üzere kurulurlar.

Herbaryum için otsu bitkiler köküyle birlikte toplanır. Bitkiler mümkün olduğunca meyve ve çiçekli olarak toplanırlar. Ayrıca, bitkinin numarası, nereden toplandığı (il, ilçe, habitatı, bakı, yükselti, yetişme yeri, bulunma şekli vb.), çiçeğin rengi, bitkinin formu, dik veya sarkık oluşu vb. özellikleri, toplandığı tarih ile toplayan kişi veya kişilerin adları da bir forma yazılır.

Herbaryum örneği olmaya uygun (iyi kurutulmuş, çiçekli, meyveli veya kozalaklı) bir bitki ilaçlandıktan veya -25°C'de derin dondurucuda şoklandıktan sonra, kapaklı bir karton dosyanın içine yapıştırılır, etiketi yazılarak, dolaptaki yerine yerleştirilir.

Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde, Türkiye’de ilk defa 1200 lokasyondan toplanan, 300 civarında doğal bitki türü koruma altına alınmıştır.

Bunların içinde ilk defa keşfedilen tıbbî değeri olan bitki türleri de bulunmaktadır.

Enstitü’de, yetiştirme ve ıslah teknikleri kullanılarak ülkemize özgü yeni çeşit ve çeşit adayları geliştirilmiştir ve geliştirilmektedir.

Böylece eko turizm açısında büyük öneme sahip, “Türkiye Geofitleri Bahçesi” alt yapısı oluşturulmuştur.

***
Geofit: En zor koşulları yumru, rizom, soğan, korm gibi metamorfoza uğramış gövdeleriyle toprak altında geçiren bitki gurubudur.

Türkiye topraklarında sayılamayacak kadar çok soğanlı bitki yetişmektedir. Ancak bu soğanların çoğunun yaşamı insan kaynaklı nedenlerle tehdit altındadır.

Bazı geofitler güzel ve nadir çiçekleri nedeniyle veya gıda ve ilâç olarak kullanılmak üzere yasadışı yollarla toplanmakta ve ticarî amaçlarla kullanılmaktadır.

Giderek artan nüfus ve kentleşme baskısı ile doğal ortamlar iskâna ve imara açılmakta, böylece geofitlerin yaşam alanları gün geçtikçe daralmaktadır.

Yaylalara giden yolların geliştirilmesi, yaylalara çıkışı kolaylaştırmakta, bu da yaylada yaşamı teşvik ettiği için yaylalardaki soğanlı bitkiler- geofitler yaşam alanlarını kaybetmektedirler.

Günümüzde yok olmaya yüz tutan türlerin sayısı, her geçen gün artmaktadır.

Bizler doğanın bir parçasıyız. Geofitlerin yaşam alanlarının daraldığının ve nesillerinin tehdit altında olduğunun bilincinde olmalıyız.

Unutmayalım: Tarım Bakanlığı’nın yazılı izni olmadan bu soğanlı bitkilerin doğadan toplanması kesinlikle yasaktır.

Doğada geofitleri toplayanları gördüğünüzde hemen Jandarmaya haber verin. Onlar, doğal değerlerimizi bizden çalan hırsızlar olabilir.

Doğamızı korumak bizim görevimizdir.

Yalova’da Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nde, “Türkiye Geofitleri Bahçesi” oluşturuluyor. Bu proje tamamlandığında, Türkiye’de ilk, dünyada en büyük geofit bahçesi olacaktır.

Kanaatimce, Yalova bölgesinde ayrıntılı bir bölge taraması yapılıp, yöreye özgü geofitlerin toplanıp, “Geofit Bahçesi” içinde ayrı bir “Yalova Yöresi” seksiyonunda toplanıp korunması da, önemli bir hizmet olacaktır.

Çalışma, acil koruma gerektiren nadir türlerin yanı sıra, yaygın yetişen bitki türlerini de kapsamalıdır diye düşünüyorum.

“Herbaryum “ve arkasından “Geofit Bahçesi” konusunu gündeme almamın nedeni, birilerinin iki de bir, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü topraklarının boşaltılıp, buraya otel motel gibi turistik tesislerin yapılmasını istemesidir.

Artık bu enstitüde yapılan etkinliklerin öneminin farkında olmak gerekir.

Hatta, Yalova İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, belirli dönemlerde, konuyla ilgili belirli okul öğrencilerin burada yapılan etkinlikleri tanıması ve öğrenmesi plânlanmalıdır.

Böylece, doğaya saygılı, çevresinde ne olup bittiğini öğrenen bilinçli bir nesil yetişecektir.

***

Kısacası, 25 Haziran 2011 günü, kuruluşunun 50 nci yılını kutlayan Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, yalnız Türkiye’de değil, bütün dünyada, yaptığı son derece etkin ve yararlı çalışmalarıyla çok iyi tanınan ve her Yalovalı’nın gurur duyması gereken çok önemli bir kuruluştur.



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.