Askerî okulları kapatmak, aidiyet duygusu kazanmış bir toplumun köklerini kesmek, geçmişini silmek anlamına gelir.

Askerî okullar kapatılarak, Türk ordusu mensupları köksüz devşirmelere dönüştürülmemelidir.

Bilmeyenler olabilir, hatırlatayım: Kara Harp Okulu, 1963 ve 1964 yıllarında mezun vermedi; Okul Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir’ in komutasında darbe kalkışmasında bulundular diye tüm Harbiyeli öğrenciler okuldan atıldı; okul yönetici kadrosu yenilenerek tekrar hizmete açıldı ve iki senelik bir boşluktan sonra ilk mezunlarını 1965 yılında verdi.

Görünürde, “darbe yapanlar bu okullardan yetişti”, diye askeri okullar kapatılıyor/kapatıldı.

“Türkiye’ nin askerî liselere ihtiyacı olmadığı” düşüncesinin, doğru olmadığını değerlendiriyorum; aksine Türkiye’ nin askerî liselere tahminlerden daha fazla ihtiyacı vardır!

“Askerî liselerden Harp Okulları’ na gelenlerin darbe yaptığı” söyleminin de doğru olmadığı, askerî okullardan çok düz lise kaynaklı askerî öğrencilerin önemli bir bölümünün darbe girişimine katıldığı tespit edildi.

Yapılan araştırmalara göre, askerî liselerden harp okullarına giren öğrenci sayısı, sivil liselerden harp okullarına giren öğrencilerden en az 5-6 kat fazla.

İlgi çekici olan, sivil liselerden harp okullarına girenlerden darbe girişimine katılanların oranının, askerî liselerden gelenlerden fazla oluşu… Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ nın yaptığı çalışmada da, ihraç edilen amiral sayısı incelendiğinde, darbeye katılma oranının sivil liselerden gelenlerin, askerî lise çıkışlılara göre hayli fazla olduğu ortaya çıktı. (Sözcü, 16.08.2016)

Burada da insanın aklına takılıyor. Askerî liseler kapatıldığına göre, sivil liselerden harp okullarına girdikten sonra darbe teşebbüsüne katılanların mezun oldukları liseler de kapatılacak mıdır? Yanlış anlaşılmasın, şu veya bu okul kapatılsın demiyorum, sadece ”Düşünün” diyorum.

Kişisel değerlendirmeme göre:

Öfke ile hareket etmeden, bilimsel analizler yapıp çözüm üreterek bir çözüm yolu bulunmalı; sorumlular mutlaka cezalandırılmalı; okullarda yuvalanmaların önüne geçilecek önlemler alınarak kısa bir düzenleme ve ıslahtan sonra tedrisata yeniden başlanmalıdır.

Darbeleri önlemek amacıyla ordunun geleneği sıfırlanmaz; kültür kurumları ortadan kaldırılmaz. Tabiri caizse, pire için yorgan yakılmaz. Ayrıca suç işleyenler insanlardır; kurumlar, bir kültür yuvası olan okullar ve hele okul arazileri suçlu değildir. ÖSYM’ yi bu okullar mı kurdu, bu okullar mı işletti?

Uzun yıllardan bu yana kökleşerek gelişen tarihi bir yapıyı KHK’ lerle bir gecede ortadan kaldırmak kolaydır, ancak esas olan zor olanı yapmak, bu yapıyı hastalığından kurtararak yeniden sağlıklı bir hale getirerek topluma kazandırmaktır.

Sorun, soruların çalınması ise bu yeni sistemde soruların çalınmayacağının ve yeni bir cemaatçi yapılanmaya zemin hazırlanmayacağının garantisi yoktur.

Sorun, bu okulların darbeci subay yetiştirdiği iddiası ise yeni sistemde yeni darbecilerin yetişmeyeceğinin garantisi nedir?

TSK’ nın itibarını iade etmek ve uzun yıllara dayanan askerî geleneğe sahip sistemi geliştirerek korumak esas olmalıdır.

BETON YIĞINLARLA YEŞİLİ KATLETMEYİN

Yalova İDO iskelesinin karşısında bulunan Yalova Meteoroloji Müdürlüğü binasının yanındaki yeşil alan ve parka okul yapılması için imar değişikliği talebi var. O gürültülü ve yoğun trafiğin olduğu alana bir okul yapılması nasıl düşünülür? Hiçbir velinin trafiğin bu kadar yoğun olduğu yere çocuğunu götürmek isteyeceğini zannetmiyorum.  Üstelik burada bir okul yapımı mevcut trafiği daha da yaşanmaz hale getirecektir.

Eyyy siyasiler, önce Yalova’ mızın geleceği olan çocuklarımızın can güvenliğini düşünün; gelecek nesillerin bize emaneti yeşilin katledilmesine lütfen izin vermeyin!

Tekrar tekrar yazdım yine yazıyorum:

TİGEM arazisine üniversite yapılmasını son derece yanlış olarak değerlendiriyorum. Bu düşüncemden asla vazgeçmiş değilim!

TİGEM’ den Belediye’ ye geçen Arboretum arazisine her ne olursa olsun beton yığınları dikilmesini asla uygun bulmuyorum.

Türkiye Cumhuriyeti’ nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ ün bir dalın kesilmesi yerine bir köşkü bulunduğu yerden ileri yürüterek dünyaya bir çevre dersi verdiği Yalova’ da yeşili katletmek için lütfen birbirimizle yarışmayalım.

Beton yığınlarla yeşili katletmeyelim!

MERAK EDİYORUM

YASKİ tarafından düzenlenen Yalova Su Sempozyumu’ nda Yalova’ nın su kaynaklarının korunmasından, geleceğe yönelik su kaynakları oluşturulmasına yönelik bir çok konu uzmanlar tarafından mercek altına alındı.

Yalova Su Sempozyumu, 4 sene önce de yapılmış ve burada bazı kararlar alınmıştı.

Merak ediyorum: İlk sempozyumda alınan kararlardan hangileri uygulandı, hangileri uygulanmadı; son sempozyumda da ne kararlar alındı? Yalova’ da yaşayan sade bir vatandaş olarak bunları öğrenmek herhalde hakkımız!

MANTIĞIM KABUL ETMİYOR

Askerlik çağındaki Suriyeli erkekler Türkiye’ de tatil yaparken, Mehmetçiklerin Suriye’ de şehit olmasını mantığım kabul etmiyor.

ATATÜRK Diyor ki:

“Ne mutlu Türk’ üm Diyene!”