Bir zamanlar çok iyi hatırlıyorum; “ Başkanlık sistemi ile ekonomi uçacak; Türkiye kanatlanacak, hız kazanacak “ deniyordu.
Hakikaten pek çok alanda hız kazandı.
Örneğin, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü tarafından tutulan endekste Türkiye, 158’ inci olarak “Özgürlüklerin Çok Vahim Düzeyde Kısıtlandığı “ ülkeler kategorisinde yer aldı.
Bu kategoride bile Sudan’ın, Pakistan’ın, Yemen’in ve Filistin’in notları Türkiye’ den daha yüksek.
Hızla geriliyoruz yani…
Endekste ilk beş ülke Norveç, Danimarka, İsveç, Hollanda ve Finlandiya…
Son beş ülke de İran, Kuzey Kore, Afganistan, Suriye ve Eritre…
Endeksi hazırlayan örgütün Türkiye Temsilcisi, bu yılki rapora ilişkin “ Ne yazık ki; bir yandan iktidar merkezli, diğer yandan yargı üzerinden kurulan baskıların sektörü işlevsiz hale getirmeye başladığını görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.(Sözcü, 4.5.2024)
Ulusal basında ayrıntılı yer alan bu değerlendirmeyi görünce, aklıma ısrarla “Anayasa’ yı değiştirelim” sözlerinin gündeme gelmesi oldu.
Sanki suçlu Anayasa!
İnsan ister istemez düşünüyor.
Mevcut Anayasa’ ya uyuluyor mu?
Emekliler ve asgari ücretliler karınları doyacak kadar maaş alıyorlar mı, hayatlarından memnunlar mı?
Kamudaki israf, yönetimlerdeki lüks ve şatafat önlendi mi?
Köylü ve çiftçi desteklenip tarım ürünleri artırılıyor mu?
Anayasa Mahkemesi’ nin kararlarına uyuluyor mu?
Düşünce ve ifade özgürlüğüne tam olarak uyuluyor mu?
Ülkenin bu duruma gelmesinin nedeni, mevcut Anayasa mı?
Uyulmayan Anayasa, günah keçisi mi?
“… Demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma, toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim “ diye yemin ettikten sonra, Anayasa’ yı değiştirmeye kalkmanın mantığını hiçbir zaman anlamadım ve asla anlayamam.
Anayasa’ da neyin eksik olduğunu ve neresinin değiştirileceğini anlamadığım için, Türkiye’ nin yeni bir Anayasa’ ya ihtiyacı olduğunu kesinlikle düşünmüyorum.
Türkiye’ nin yeni bir Anayasa’ ya değil, mevcut Anayasa’ nın titizlikle ve tam olarak uygulanmasına ihtiyaç var!
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Ahmet Akyol
Anayasa Değişse Ne Olur
GÜNAYDIN Değerli Okurlar,
Bir zamanlar çok iyi hatırlıyorum; “ Başkanlık sistemi ile ekonomi uçacak; Türkiye kanatlanacak, hız kazanacak “ deniyordu.
Hakikaten pek çok alanda hız kazandı.
Örneğin, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü tarafından tutulan endekste Türkiye, 158’ inci olarak “Özgürlüklerin Çok Vahim Düzeyde Kısıtlandığı “ ülkeler kategorisinde yer aldı.
Bu kategoride bile Sudan’ın, Pakistan’ın, Yemen’in ve Filistin’in notları Türkiye’ den daha yüksek.
Hızla geriliyoruz yani…
Endekste ilk beş ülke Norveç, Danimarka, İsveç, Hollanda ve Finlandiya…
Son beş ülke de İran, Kuzey Kore, Afganistan, Suriye ve Eritre…
Endeksi hazırlayan örgütün Türkiye Temsilcisi, bu yılki rapora ilişkin “ Ne yazık ki; bir yandan iktidar merkezli, diğer yandan yargı üzerinden kurulan baskıların sektörü işlevsiz hale getirmeye başladığını görüyoruz” değerlendirmesini yaptı.(Sözcü, 4.5.2024)
Ulusal basında ayrıntılı yer alan bu değerlendirmeyi görünce, aklıma ısrarla “Anayasa’ yı değiştirelim” sözlerinin gündeme gelmesi oldu.
Sanki suçlu Anayasa!
İnsan ister istemez düşünüyor.
Mevcut Anayasa’ ya uyuluyor mu?
Emekliler ve asgari ücretliler karınları doyacak kadar maaş alıyorlar mı, hayatlarından memnunlar mı?
Kamudaki israf, yönetimlerdeki lüks ve şatafat önlendi mi?
Köylü ve çiftçi desteklenip tarım ürünleri artırılıyor mu?
Anayasa Mahkemesi’ nin kararlarına uyuluyor mu?
Düşünce ve ifade özgürlüğüne tam olarak uyuluyor mu?
Ülkenin bu duruma gelmesinin nedeni, mevcut Anayasa mı?
Uyulmayan Anayasa, günah keçisi mi?
“… Demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma, toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine and içerim “ diye yemin ettikten sonra, Anayasa’ yı değiştirmeye kalkmanın mantığını hiçbir zaman anlamadım ve asla anlayamam.
Anayasa’ da neyin eksik olduğunu ve neresinin değiştirileceğini anlamadığım için, Türkiye’ nin yeni bir Anayasa’ ya ihtiyacı olduğunu kesinlikle düşünmüyorum.
Türkiye’ nin yeni bir Anayasa’ ya değil, mevcut Anayasa’ nın titizlikle ve tam olarak uygulanmasına ihtiyaç var!
Gününüz aydınlık ve esenlik dolu olsun.