Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Analar Babalar Uyuşturucuya Dikkat

Yazının Giriş Tarihi: 27.11.2013 05:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.11.2013 05:00

Çocuğun uyuşturucu kullandığı nasıl anlaşılır?

Uyuşturucu maddeler kişide fiziksel ve ruhsal bir takım değişikliklere neden olur. Çocuğunuz her zamankinden farklı görünüyor ve hareket ediyorsa dikkatli olun.

Uyuşturucu kullanan birinin gözleri kanlanabilir ve kızarabilir. (Ancak bilgisayar karşısında uzun süre vakit geçiren birinin de gözleri aynı hale gelebilir.)

Uyarıcı madde kullanan kişi hareketli ve heyecanlı olabilir. (Benzer özellikle aşık olmuş bir çocukta da görülebilir.)

Bağımlı kişiler yorgun, bitkin, umutsuz, enerjisiz bir görüntü çizer. (Bu görüntü hayatında bir takım sorunlar yaşayan her insanda görülebilecek durumlardır.)



Aile ne yapmalı?

Çocuğunuz uyuşturucu bağımlısı olduğunu öğrenirseniz bağırıp, çağırmayın. Hastalığa yakalandığında nasıl çözüm yolları arıyorsanız, aynı şekilde davranın. Bağımlılık bir hastalıktır. Erken teşhis ve doğru yöntemlerle tedavi edilebilir.

Öfkenizi çocuğa yansıtmadan önce sakinleşin.

Size yardımcı olabilecek insanlarla konuyu paylaşın. Sorunun varlığını göz ardı etmeyin.
Kullanılan maddeyle ilgili doğru bilgiler ve mücadele yollarını öğrenin.

Çocuğun sosyal çevresini inceleyip, sorunun kaynağını tespit etmeye çalışın ki sağlığına kavuştuğunda aynı sorunu tekrar yaşamayın.

Çocuğun arkadaş ilişkilerini gözden geçirin. Bağımlılık yapan maddenin ilk olarak kimden geldiğini anlamaya çalışın.

Çocuğunuza kötü davranıp, onu suçlamayın. Ne olursa olsun onun yanında olduğunuzu gösterin.

Bağımlılık danışmanı, psikolog, psikiyatrist ya da polis gibi bir uzmana başvurun. Aldığınız bilgileri kullanarak önce maddeden arınma ve devamında maddeyle tekrar buluşmasını önlemeye çalışın.

Eğer bağımlılık durumu varsa panik yapmadan ve vakit kaybetmeden bir profesyonelden destek alın.

Çocuğun kullandığı sokak ağzını ve internet terimlerini öğrenin

Bağımlılık en çok 13-23 yaş arasında çocuk ve gençlerde görülür. Ergenlik döneminde çocuğunuzla yakından ilgilenin.

"Benim çocuğum asla yapmaz, kullanmaz" demeyin.

Odasında olabilecek farklı kokuları koklayın, ama burnunuzu gereksiz yerlere sokmayın.
Özel eşyalarını karıştırmayın. Bunu yapıyorsanız iletişimsiz bir ebeveynsiniz demektir.

Cep telefonunu karıştırmayın. Ama telefonundan kimlerle konuşuyor ve mesajlaşıyor emin olun.

Günübirlik değil her an tedbirli olun.

Evde bilgisayar ve internet kullanımına sınır getirin, kurallar koyun. Çocuğunuza neden böyle davrandığınızı açıklayın.

Çocuğunuzla aynı dili konuşmak zorunda değil, ama onu anlamak zorundasınız. Bu onunla olan iletişiminizi güçlendirir. Hem de kullandığı sokak ağzı ve internetteki terimleri anlamanızı sağlar.

Çocuğunuza sevginizi gösterin. Bunu ara sıra yapan bir anne-babaysanız çocuğunuzun başına gelebilecek kötülüklerden habersiz kalırsınız.

Çocuğunuzun kaçıncı sınıfa gittiğini bilmiyorsanız, en azından hangi okula gittiğini bilin. Onu okulunda ziyaret edin.

Okulla ev arası ulaşım ne kadar sürüyor? Okuldan saat kaçta çıkıyor, mutlaka öğrenin.

Okul önünde uyuşturucu satan kişiler kadar, okul içinde kullanıcı-bağımlı öğrencilerin de olduğunu unutmayın. Çocuğunuzun arkadaşlarını tanıyın.

Alkol kullanımı konusunda hoşgörülü olmak demek, madde kullanmanın kapısını aralamak demektir, unutmayın.

Bağımlı bir çocuk sahibi olmamak için öncelikle kendi bağımlılıklarınızdan kurtulun.

Eşinizle anlaşamayıp ayrılabilirsiniz. Ama asla anne ve babalıktan boşanmayın!

Bağımlılığa neden olan en büyük etkenlerden biri ilgisiz ve iletişimsiz anne-babadır. Kendinizde eksik ve yanlış davranışlar olduğunu göz ardı etmeyin.

KAYNAK: Bağımlılık Danışmanı Zafer Ercan (Hürriyet, 14 Mart 2010)



GÜNÜN TESPİTİ:

“Meclis’te o gün ne konuşulacağını milletvekilleri bilmez. Bunu öğrenmek için özel istihbarat çalışması yapmak gerekir. İsteyen milletvekili konuşma yapamaz., Grup Başkanvekillerinden izin alması zorunludur. Meclis’teki söz ve ifade özgürlüğü dışarıdaki herkesten daha azdır. Meclis’te denetleme kanalları tümüyle kapalıdır. Sorulara verilen yanıtlar her yönden yetersizdir. Milletvekilleri hem işlevsizdir, hem de kanun yapma süreci yanlıştır. Meclis, sadece iktidarın kanun yapma fabrikası olarak çalışmaktadır.”(CHP Milletvekili Oktay Ekşi, Sözcü, 24.11.2013) )




GÜNÜN İSYANI:

“…Özgür, hür düşünen insanlarız. Sürü müyüz yani? Bir partiye girince ceketini, paltonu kapıda asmak gibi o partinin şeklini mi alacaksın? İfade hürriyetin, düşünce hürriyetin olmayacak, her şeyi alkışlayacak mısın? Vekil olmak her şey değil. Önemli olan dosdoğru olabilmek, dik durabilmek. Birileri beni vekil yaptı diye doğru bildiğime yanlış demem.
‘Çözüm süreci iyi gitmiyor’ demek hakaret mi? Bence bunu söylemek medeni insanın, bir vekilin üzerindeki vebaldir. Onu söylemeyene şaşmak lazım söyleyene değil.
‘Mısır’ı kaybetmeyelim’ dedim, çıkan netice meydanda.
‘Kız-erkek meselelerine dikkat edelim, bu başka tartışmaları getirir. Suç olmayan fiil getiremezsiniz’ dedim.
‘Kuzey Suriye’de bir devletçik kurulabilir, bunlar taban kazanabilir’ demişim, Mart’ta demişim, sonuç ortada, yalan mı demişim?
Zaman kimi haklı çıkaracak göreceğiz.” (Kesin ihraç istemiyle disipline sevk edilen AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal, Hürriyet, 26.11.2013)



GÜNÜN ÖNERİSİ:

Ev mantısı “Hinkal” yemeği arzu edenlere, Şehit Ömer Faydalı Caddesi’nde, Uzmanlar Özel Yalova Hastanesi’nin hemen karşısında bulunan “Kafkas Kafe”yi öneririm. Yoğurdu özel, kıyması özel, halis tereyağlı Hinkal, hijyenik ortamda hazırlanıyor ve sunuluyor. Daha önce de çeşitli yerlerde Hinkal yedim ama, sadece burada Hinkal’ın yanında (sarımsak, sirke, karabiber ve nane eklenmiş) özel bir çorba ya da karışım getiriliyor. Bir kaşık bu karışımdan içiyorsunuz, sonra bir kaşık Hinkal yiyorsunuz. Mükemmel bir damak tadı veriyor. (Not: Ben hayatımda böyle bir yazı yazmadım, ama bu yazıyı yazmaktan da kendimi alamadım.)



KÜÇÜK BİR HATIRLATMA:

Vefa, önemli bir duygudur, Yalova’nın “Vefa” ya ihtiyacı var!..

ATATÜRK DİYOR Kİ:

“NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…”


www.ahmetakyol.net
www.facebook.com/ahmet.akyol.1422



Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.