Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Adalet, Süreyya Paşa Ve Adalet Takımı

Yazının Giriş Tarihi: 31.01.2022 12:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.01.2022 12:00

Elbette  “Adalet” çok önemli bir kavram…

Türk Dil Kurumu’ nun Türkçe Sözlük’ üne göre ise “hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk” demek.

Yine aynı sözlüğe göre ‘Adalet Dağıtmak’, “Kanunların saydığı hakları sahiplerine vermek.”

Ne var ki, bugün yazacağım konu adalet, hak, hukuk değil.

Çocukluğumdan gelen bir alışkanlıkla, adalet denince benim aklıma ilk gelen şey, “Adalet Futbol Takımı” oluyor.

Yeni neslin bu takım hakkında bir bilgisi olduğunu zannetmiyorum.

Bu takıma ilgi duymam ise çocukken oturduğumuz İstanbul- Ortaköy’ deki karşı komşumuz merhum Faik Çaras amcanın bana kırmızı- beyaz çubuklu Adalet takım forması hediye etmesiyle başladı. Şimdi bu takımdan bahsedeceğim ama önce kısaca bu takımı kuran kişiden söz etmek istiyorum.

Bir kişi düşünün:

Çok başarılı bir askerlik hayatından sonra ayrılıp ticarete atılmış;

İstanbul Belediye Başkanı’ na danışmanlık yapmış;

İstanbul’ da Kadıköy Kızılay Başkanı iken, bataklık bir alanı doldurtup günümüzdeki Yoğurtçu Parkı haline getirtmiş;

İşgal Döneminde Eğitim Bakanlığının okullara ödenek vermemesi nedeniyle Kadıköy’ deki bir okul yararına Kiliseye bağlı Apollon tiyatrosunda gece düzenlemek istemiş. Kilisenin çok para talep etmesi üzerine Kadıköy’ e modern bir sinema ve tiyatro binası yaptırmış.

Kadıköy’ de İdealtepe ile Maltepe sahili arasındaki sebze bahçesini plaj yaparak halkın hizmetine sunmuş.

Osmanlı Devleti’ nde havacılığın kurulmasına öncü olmuş, havacılığın oluşturulması ve geliştirilmesi için kurulan komisyonu yönetmiş, ilk plân ve projeler onun zamanında yapılmış; İstanbul Türk Tayyarecilik Kulübü’ nü kurmuş.

İstanbul Sanayi ve Ticaret Odası üyeliği, İstanbul Sanayi Birliği Başkanlığı yapmış.

Dibektaşı Manganez madeni ile İzmit Kandıra’ da Karasu simli kurşun ve bakır madenini işletmiş.

Kayışdağı suyunun su sorunu yaşayan Kadıköy’ e getirilmesini sağlamış.

Kadıköy ve Üsküdar’ ın fosseptik çukuru olan kanalizasyon sistemini düzenlemiş ve modern bir hale gelmesini sağlamış. Belediyenin bütçesi yetersiz kalınca üstünü kendi cebinden tamamlamış.

Çok yoğun ve ısrarlı çabalarıyla İstanbul’ un Anadolu yakasına tramvay hatları ( Üsküdar- Kadıköy, Üsküdar- Beykoz, Üsküdar- Kısıklı) yapılmasını sağlamış.

İstanbul Anadolu yakasının elektrikle aydınlatılmasını sağlamış.

Moda iskelesi merdivenlerini, belediye bütçesi yetersiz kalınca kendi cebinden karşılamış.

Oldukça renkli bir siyasî yaşamı olmuş.

Millî Mücadele sırasında Kadıköy Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyeliği ve bazı bölgelerin başkanlığını yapmış, Üsküdar ve Kadıköy halkının millî mücadeleye katılması için yoğun çaba harcamış.

Cumhuriyet Halk Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası milletvekillikleri ve Toprak Emlak Serbest Teşebbüs Partisi genel başkanlığı yapmış.

Bütün bu faaliyetlerin yanında yaklaşık 81 senelik hayatı boyunca ( ticarî, siyasî, askerî ve sosyo- kültürel içerikli) yirminin üzerinde kitap da kaleme almış.

Bu çok yönlü kişi, Süreyya İlmen Paşa( 1874- 1955)…

Sultan II. Abdülhamit’ in Seraskeri Rıza Paşa’ nın oğlu olan Süreyya Paşa,  Beşiktaş Askeri Ortaokulu, Kuleli Askeri Lisesi, Harp Okulu ve Harp Akademisi’ ni başarıya bitirdikten sonra, Kurmay bir subay olarak başarılarıyla hızla yükselmiş ve 27 yaşında Tuğgeneral olmuş.

Genç yaşta Avrupa’ yı ve dünyada pek çok yeri görme fırsatı bulmuş.

Bir ve 2’nci Meşrutiyet ile Türkiye Cumhuriyeti’ nin ilk yıllarında yaşamış, önemli görevlerde bulunmuş; asker, siyasetçi, iş adamı ve birçok sosyo- kültürel faaliyetler içinde yer almış çok yönlü bir kişi…

Kendi isteğiyle ordudan ayrıldıktan sonra, sosyal, kültürel ve ticarî alandaki çalışmalarıyla hızla parlamış.

1927 yılında İstanbul’ dan milletvekili seçilmiş bu görevde üç sene kaldıktan sonra buradan da istifa ederek siyasî yaşamına son vermiş.

Kendi adıyla anılan Süreyya Plajı ve plajda denizin içindeki Bakireler Tapınağı, bir simge haline gelmiş, bölgenin sembolü olmuş. İnanışa göre yüzerek buraya kadar gelebilen bekâr genç kızlar, kısa zamanda koca bulabiliyorlarmış. Maltepe Belediyesi’ nin logosunda bu tapınağın silueti var. Süreyya Paşa’ nın bağışladığı Süreyya Plajı ve tesisleri Paşa’ nın 1955 yılında vefatından sonra gerekli ilginin gösterilmemesi sonucu bakımsız bir hal almış. 1985 yılında çıkan bir yangında gazino yanmış. Plajı ve tesisleri daha sonraları otoyol projesine yenik düşmüş ve kapatılarak doldurulmuş. Bu dolgu işlemi sırasında Bakireler Tapınağı da tahrip edilmiş hatta Tapınağın içinde bulunan heykel çalınmış. Denizin içindeki Bakireler Tapınağı da denizden 600 metre kadar içeride ağaçların arasında kalmış, hatta sahil yolu bu tapınak kalıntısıyla denizin arasından geçiyor. Kısacası Süreyya Paşa’ nın vasiyetine uyulmamış.

Yine Süreyya İlmen Paşa’ dan adını alan Süreyya Sineması’ nın inşaatı 1927 yılında bitmiş ve 2005 yılına kadar hizmet vermiş. 2005 yılında Kadıköy Belediyesi binayı 49 yıllığına kiralayarak restorasyona sokmuş, 2007 yılında ise Süreyya Operası olarak şu anki haline getirmiş.

Süreyya Paşa, 1950 yılında 1800 dönümlük Narlıdere Çiftliği’ni İşçi Sigortalarına (SSK) hastane olarak kullanılması için hibe etmiş. Böylece 1951 yılında Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları Hastanesi açılmış. Açıldığı günlerde 20 yataklı hastane olarak hizmet veren yer, yapılan iyileştirmeler ile 1976 senesinde 1600 yataklı hasta kapasitesi ile Türkiye’ nin en büyük hastanelerinden birisi olmuş. Bu hastane günümüzde “ Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi “ olarak hizmet veriyor.

Kadıköy Belediyesi, Süreyya Paşa’ nın yaptırdığı plajın olduğu semte “Süreyya Paşa Plajı “ adını vermiş. Devlet Demir Yolları da halkın plaja rahatça ulaşmasını sağlamak için Süreyyaplajı İstasyonu’ nu devreye sokmuş.

Süreyya Paşa, eşi Adalet hanımın adını verdiği “Adalet Mensucat Fabrikası” nı hizmete açmış.  Bu fabrikada başta battaniye olmak üzere her türden kumaş, patiska, pazen, basma türü temel malzemeleri üretmişler.

Aile, bütün bunlara ek olarak 1946 yılında Türk futbolunun ilk fabrika takımı olarak tarihe geçen Adalet Futbol Kulübü’ nü kurmuş.

Forma rengi de kırmızı- beyaz.

Kulüp resmen tescil edilerek 4. Amatör kümede oynamaya başlamış.

Ligdeki ilk senesinde şampiyonluğu kazanarak üçüncü lige terfi eden Kırmızı-Beyazlılar, ertesi sene burayı da birinci sırada bitirerek 2. Lig’e kadar yükselmiş.

1948–1949 senesinden itibaren Adalet Spor’un genel menajerliğini Fahri Somer’in üstlenmesi takıma yepyeni bir vizyon getirmiş.

Hızla yükselen Adalet Spor, 1952–1953 senesinde, bir sene önce kurulmuş olan profesyonel ligde Beyoğlu Spor’la birlikte yer almaya hak kazanmış.

Adalet Spor, 1955 yılında Arjantinli Oscar Garro’ yu Türk Futbolu’ na ilk yabancı futbolcu olarak transfer etmiş ve aynı sene Millî Türk Talebe Birliği tarafından tertip edilen “Atatürk Kupası” na Vefa, Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe ile katılmış.

Adalet, ilk maçında Vefa’yı 4–1, ikinci maçında Beşiktaş’ı 2–0 yenmiş, üçüncü maçında Fenerbahçe’ye 1–0 yenilmiş, son maçında ise lig şampiyonu Galatasaray’ı üstün bir oyun sergileyerek 3-1 gibi farklı bir sonuçla yenerek Atatürk kupasının ilk sahibi olmuş. Kayıtlarda kupanın 200 kilo ağırlığında ve 1 metre 71 santim boyunda olduğu şeklinde haberler var.

1957 senesinde Adalet Spor’un teknik direktörlüğüne Lazslo Szekelly getirilmiş.

Ancak bu dönemde Adalet Mensucat Fabrikası’ nın ekonomik durumunun bozulması kulübü de olumsuz yönde etkilemiş.

Nitekim 1960 senesinde Adalet Spor kuruluşundan itibaren en zor senesini yaşamış. Kulüp ligde kalmak için terfi ve tenzil maçları oynamak zorunda kalmış ve sonuçta başarısız olarak Adalet Spor, Hacettepe Spor ile birlikte profesyonel ligden 2. Lige, buradaki başarısız sonuçlar üzerine de 3. Lige düşmüş.

1971’e gelindiğinde ise, Alibeyköy spor kulübüyle birleşerek Alibeyköy Adalet adını almış; Kulübün 1980 yılında Alibeyköy’e satılmasıyla birlikte Adalet kelimesi kulüp adından tamamen çıkarılmış.

Adalet Futbol Kulübü bu şekilde tarihten silinmiş.

Süreyya İlmen Paşa’ ya gelince…

Maltepe Narlıdere’ deki çiftliğini Türk işçisinin sağlığını korumak amacıyla işçi sigortaları (SSK) kurumuna, Süreyya Plajı’ nı Maltepe Belediyesi’ ne, Süreyya Sineması’ nı Darüşşafaka Vakfı’ na bağışlayan Süreyya Paşa, 6 Şubat 1955 tarihinde vefat etmiş. Süreyyapaşa Hastanesi bahçesinde yer alan kabrinde toprağa verilmiş.

Saygı ve rahmetle anıyorum.

(NOT: Konuyu araştırırken 2011 yılında Süreyyapaşa Hastanesi bahçesinde bulunan mezarı ile hastane arazisindeki aile köşklerinin harabe halinde olduğunu belirten haberlerle karşılaştım. Üzücü bir durum olduğunu belirtmekle yetineyim. Son durumunu hakkında bilgim yok.)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.