Yalova’daki sanatsal faaliyetlerin en kayda değerlerinden biri olan Hasat Vakti,Tasavvuf müziğini kendi tarzlarında yorumlayan bir grup olarak karşımıza çıkıyor.
Haber Giriş Tarihi: 28.11.2014 00:00
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
yalovamiz.com
Konserlerinde alışılmış motiflerin yanı sıra kendi eserlerinede yer veren grup yeni neslin de tasavvuf müziğine ilgi duymalarını sağlıyor. Yıllardır Yalova’da gerçekleştirdiği konserler ve sanatsal faaliyetlerle tanıdığımız müzik öğretmeni, çalgı eğitimcisi, sanat yönetmeni ve Hasat Vakti kurucusu Serkan Güven, aileden gelen müzik aşinalığı ile yetişmiş ve Yalova’ya çok büyük değerler katmış bir isim, kendisi İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı mezunu. Sanat Yönetmenliğini üstlendiği; “Söze Ne Hacet” adlı projeyle halkımızı enstrümantal müzikle tanıştırdı. Ayrıca T.V programlarında yeni müziğini tanıtmaya devam eden Serkan Güven 2014 ramazan ayı süresince hafta içi her gün Karadeniz Tv.’de (KRT) “Bi Kadın Bi Hayat” adlı programda grubuyla birlikte yer aldı. Birçok sosyal sorumluluk projesine, Hasat Vakti grubu ile birlikte katılan Serkan Güven, en son Yalova Üniversitesinin sosyal sorumluluk projesi kapsamında diyaliz hastalarına müzik dinletisinde bulundu. Kendisi, grubu ve yaşantısı ile ilgili de kısa bir bilgilendirme vererek şöyle bir açıklamada bulundu; “1998 yılında başlayan tasavvuf müziği çalışmalarımız farklı zamanlarda çeşitli müzisyenlerle buluşarak birçok farklı renge büründü. Bu buluşmaların 2013 yılında ulaştığı son durum çalışmalarımızı daha profesyonel olarak sürdürme gerekliliğini apaçık gözler önüne sermeye başlamıştı artık. Gerek misafir edildiğimiz gerekse de bizim organize ettiğimiz etkinliklerde karşılaştığımız sorular, davetler, talepler ve genel ilgi bizi daha ciddi adımlar atmaya itti. Dinleyici kitlemizin her geçen gün arttığını fark ettiğimizde bu durum önceleri bizi sevindirirken daha sonraları biraz ürküttü açıkçası : ) çünkü ulaştığınız kişi sayısı arttıkça yaptığınız işle ilgili sorumluluklarınız da artıyor ve bu sorumluluk omuzlarınıza daha çok yük binmesine sebep oluyor. İşte bizi korkutan da bu oldu sanırım o sıralar. Allah’a çok şükür bu anlamdaki korkumuz ve endişelerimiz yerini görev bilincine terk etti. Malumunuz ülkemizde tasavvuf müziği denilince akla gelen belli bir iki çalgı ve manen ömürler sığan ancak güneş zamanında sadece 30 günü kaplayan bir takvim var. Oysa işlediği konular açısından analiz edildiğindeyaşamın tamamına ilişkin mesajlar bulabildiğiniz bu en engin deniz yıllardır zihinlere verilen mesajlarla bir su bardağına sığdırılmaya çalışılmaktadır kanımca. Ben ve arkadaşlarım gücümüz yettiğince bu duruma müdahil olup, çağımızın müzik anlayışını da göz önünde bulundurarak bu alandaki çalışmalarımız sürdürme gayreti içinde olacağız inşallah. Yaşadığımız şehrin küçüklüğü yaptığımız çalışmaları dışarılara taşıma ihtiyacını doğurdu bizlerde. Etrafımızın büyük şehirlerle çevrili olmasının yanı sıra iletişim ve ulaşım konularındaki gelişmelerin seviyesi bizi bu konuda oldukça destekledi çok şükür. Buna karşın bir tıkla dünyaya ulaşabilirken hemen dibinde olmanıza rağmen sizi görmezden gelenlerin de olduğu yadsınamaz bir gerçek elbette. “Madem görev bildik, öyleyse üzerimize düşeni layıkıyla yapmalı” diyerek hep pozitife odaklanmaya çalışıyoruz. Bizi dinleyerek, sosyal erişim ağlarından takip ederek, özel günlerinde bizden sahnesine almamızı talep ederek bizi destekleyen, güç veren, heyecanlandıran tüm takipçilerimize, dinleyicilerimize sonsuz teşekkürlerimizi bir kez daha sizin aracılığınızla iletmek istiyorum. İlk olarak 14 Şubat sevgililer gününde yaptığımız ve peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimize ithaf ettiğimiz “EY SEVGİLİ”adlı konserimizde bir albüm hazırlığı içinde olduğumuz paylaşmıştık dinleyicilerimizle. İlk albümümüz olacağından olsa gerek titizliğimiz bizi yol alamaz hale getirdi bir süre, ancak çok şükür ki işleyişi biraz daha anladık ve hazmettik şu geçen sürede. Bu arada söz ve müzik çalışmalarımız da son hızla sürmekte ve albümümüzdeki yerini almakta. En kısa zamanda bu yolla da dinleyicilerle buluşacağız Allah’ın izniyle.” Son olarak yeni konserlerin ve programların da olacağı müjdesini veren Serkan Güven; “ en kısa zaman da sizlerin karşısına Hasat Vakti grubumuzla çıkacağız.” Diyerek sözlerine son verdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yalova’nın Sanat Yüzü Türkiye İle Buluşuyor
Yalova’daki sanatsal faaliyetlerin en kayda değerlerinden biri olan Hasat Vakti,Tasavvuf müziğini kendi tarzlarında yorumlayan bir grup olarak karşımıza çıkıyor.
Konserlerinde alışılmış motiflerin yanı sıra kendi eserlerinede yer veren grup yeni neslin de tasavvuf müziğine ilgi duymalarını sağlıyor.
Yıllardır Yalova’da gerçekleştirdiği konserler ve sanatsal faaliyetlerle tanıdığımız müzik öğretmeni, çalgı eğitimcisi, sanat yönetmeni ve Hasat Vakti kurucusu Serkan Güven, aileden gelen müzik aşinalığı ile yetişmiş ve Yalova’ya çok büyük değerler katmış bir isim, kendisi İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı mezunu.
Sanat Yönetmenliğini üstlendiği; “Söze Ne Hacet” adlı projeyle halkımızı enstrümantal müzikle tanıştırdı. Ayrıca T.V programlarında yeni müziğini tanıtmaya devam eden Serkan Güven 2014 ramazan ayı süresince hafta içi her gün Karadeniz Tv.’de (KRT) “Bi Kadın Bi Hayat” adlı programda grubuyla birlikte yer aldı. Birçok sosyal sorumluluk projesine, Hasat Vakti grubu ile birlikte katılan Serkan Güven, en son Yalova Üniversitesinin sosyal sorumluluk projesi kapsamında diyaliz hastalarına müzik dinletisinde bulundu.
Kendisi, grubu ve yaşantısı ile ilgili de kısa bir bilgilendirme vererek şöyle bir açıklamada bulundu;
“1998 yılında başlayan tasavvuf müziği çalışmalarımız farklı zamanlarda çeşitli müzisyenlerle buluşarak birçok farklı renge büründü. Bu buluşmaların 2013 yılında ulaştığı son durum çalışmalarımızı daha profesyonel olarak sürdürme gerekliliğini apaçık gözler önüne sermeye başlamıştı artık. Gerek misafir edildiğimiz gerekse de bizim organize ettiğimiz etkinliklerde karşılaştığımız sorular, davetler, talepler ve genel ilgi bizi daha ciddi adımlar atmaya itti.
Dinleyici kitlemizin her geçen gün arttığını fark ettiğimizde bu durum önceleri bizi sevindirirken daha sonraları biraz ürküttü açıkçası : ) çünkü ulaştığınız kişi sayısı arttıkça yaptığınız işle ilgili sorumluluklarınız da artıyor ve bu sorumluluk omuzlarınıza daha çok yük binmesine sebep oluyor. İşte bizi korkutan da bu oldu sanırım o sıralar. Allah’a çok şükür bu anlamdaki korkumuz ve endişelerimiz yerini görev bilincine terk etti.
Malumunuz ülkemizde tasavvuf müziği denilince akla gelen belli bir iki çalgı ve manen ömürler sığan ancak güneş zamanında sadece 30 günü kaplayan bir takvim var. Oysa işlediği konular açısından analiz edildiğindeyaşamın tamamına ilişkin mesajlar bulabildiğiniz bu en engin deniz yıllardır zihinlere verilen mesajlarla bir su bardağına sığdırılmaya çalışılmaktadır kanımca. Ben ve arkadaşlarım gücümüz yettiğince bu duruma müdahil olup, çağımızın müzik anlayışını da göz önünde bulundurarak bu alandaki çalışmalarımız sürdürme gayreti içinde olacağız inşallah.
Yaşadığımız şehrin küçüklüğü yaptığımız çalışmaları dışarılara taşıma ihtiyacını doğurdu bizlerde. Etrafımızın büyük şehirlerle çevrili olmasının yanı sıra iletişim ve ulaşım konularındaki gelişmelerin seviyesi bizi bu konuda oldukça destekledi çok şükür. Buna karşın bir tıkla dünyaya ulaşabilirken hemen dibinde olmanıza rağmen sizi görmezden gelenlerin de olduğu yadsınamaz bir gerçek elbette.
“Madem görev bildik, öyleyse üzerimize düşeni layıkıyla yapmalı” diyerek hep pozitife odaklanmaya çalışıyoruz. Bizi dinleyerek, sosyal erişim ağlarından takip ederek, özel günlerinde bizden sahnesine almamızı talep ederek bizi destekleyen, güç veren, heyecanlandıran tüm takipçilerimize, dinleyicilerimize sonsuz teşekkürlerimizi bir kez daha sizin aracılığınızla iletmek istiyorum.
İlk olarak 14 Şubat sevgililer gününde yaptığımız ve peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) efendimize ithaf ettiğimiz “EY SEVGİLİ”adlı konserimizde bir albüm hazırlığı içinde olduğumuz paylaşmıştık dinleyicilerimizle. İlk albümümüz olacağından olsa gerek titizliğimiz bizi yol alamaz hale getirdi bir süre, ancak çok şükür ki işleyişi biraz daha anladık ve hazmettik şu geçen sürede. Bu arada söz ve müzik çalışmalarımız da son hızla sürmekte ve albümümüzdeki yerini almakta. En kısa zamanda bu yolla da dinleyicilerle buluşacağız Allah’ın izniyle.”
Son olarak yeni konserlerin ve programların da olacağı müjdesini veren Serkan Güven; “ en kısa zaman da sizlerin karşısına Hasat Vakti grubumuzla çıkacağız.” Diyerek sözlerine son verdi.
En Çok Okunan Haberler