“VOPAK Yalova İçin Değil, Bölge İçin Tehlikedir”

YAÇEP Dönem Sözcüsü Özlem Akyüz Bayrı, geçtiğimiz hafta Macaristan Vesprem’deki 32 bin nüfuslu Ajka kentinde yaşanan kimyasal madde sızıntısı nedeniyle 8 kişinin hayatını kaybettiğini ve Tuna kıyısındaki 6 ülkenin alarma geçtiğini hatırlatarak, “Bir hafta önce Ajka kentinin adını bilen yoktu. Şimdi ise tüm dünya televizyonlardan bu felaketi izliyor. 6 ülkeyi alarma geçiren bu kimyasal felaket, Yalova halkı ve yöneticileri için doğrudan ders çıkarılacak bir ibret hikayesidir. 19 Ekim’de yapılacak olan VOPAK Marmara Kimyasal Depolama Terminali için ÇED toplantısı, önümüze getirilen bu tehlikeyi savuşturmak için bir fırsattır. Halkın Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) için bilgilendirileceği bu toplantıda Yalovalının sesini duyurması, VOPAK’ın burada kurulmasına engel olabilecektir” dedi.

“Olası bir felaket, bölgede kimyasal afete dönüşür”

Bayrı, “32 ülkede terminalleri bulunan VOPAK, Türkiye pazarına girmek için en uygun yer olarak, sadece 10 yıl önce 7,4’lük bir deprem felaketinin yaşandığı Yalova’yı neden seçmiştir, bunu da Yalova halkının iyi sorgulamasını istiyoruz. Ülkenin en büyük akrilonitril kullanıcısı olan AKSA’nın buradaki varlığının bu seçimdeki payı nedir? Ön ÇED raporuna göre, kurulursa 2056’ya kadar çalıştırılacak olan, denizimize, havamıza, suyumuza tehdit olacak bu kimyasal ve atık depolama terminali, sadece Yalova’yı değil, olası bir felakette 40-50 kilometrekarelik bir alanı tehdit edebilir. Macaristan’da yaşanan kimyasal felakette sızan miktar ile Yalova’da oluşturulmak istenen depolama kapasitesi hemen hemen aynıdır” dedi.

“6 bin 500 ton Akrilonitrille Çiftlikköy boşaltılmıştı, şimdi 710 bin ton kapasite öngörülüyor”

Bayrı, “Kurulmak istenen kömürlü termik santralin de yalnızca 250 metre yakınında bulunacak olan 150 tankta, ÇED ön raporuna göre toplam 710 bin metreküp, akrilonitril, asetik asit, asetik anhidrit, aseton, akrilik asit, yüksek viskozite baz yağlar, butik setat, butik akrilat, kostik soda, dietilen glikol, etonol, sülfirik asit, metanol ve bunlar gibi pek çok kimyasallar ve petrol türevi ürünleri depolanacak. 1999 depreminde AKSA fabrikasından sızan 6 bin 500 ton akrilonitril nedeniyle bölgenin boşaltıldığı hatırlanırsa, benzer bir afette 710 bin metreküplük depolama kapasitesinin yaratacağı tehlike, herhalde tüm Yalova’nın boşaltılması suretiyle telafi edilebilecektir” diye konuştu.

“Yalova halkı 19 Ekim’deki ÇED toplantısında sesini duyurmalıdır”

VOPAK ÇED ön raporunda gösterilen fay hattının, Yalova Çevre Düzeni Planı haritaları ve MTA’nın http://www.mta.gov.tr/v1.0/bolgeler/kocaeli/yalova/jeolojisi.doc adresindeki fay haritasından farklı olması, ayrıca VOPAK’ın kurulacağı alanın 25 bin ölçekli Yalova Çevre Düzeni Planı’nda gösterilen fay zonu ile KAF arasında yer alması, bizleri afetle ilgili risklerin, çok uluslu firmaların çok umurunda olmadığı gibi bir sonuca götürüyor. 1/25.000’lik plandaki mevcut durumu ortaya koyan gerekçeler, 1/50000’lik plan ile ilgili Danıştay kararının gerekçeleri ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 2010/728 sayılı yazısında belirttiği risklerle, Yalova halkının görüşleri dikkate alınmalıdır. Atık kabul tesisinin ve patlayıcı nitrojen tesisinin de öngörüldüğü VOPAK Terminali’nin yaşatacağı tehlikelere karşı Yalova olarak atılacak ilk adım, 19 Ekim’de Taşköprü Belediye Salonu’nda yapılacak ÇED toplantısına halkın katılımı ve tepkisini göstermek olacaktır. Bizler orada olacağız ve hala ‘yeşil Yalova’ için siyasetçileri, stk’ları, sanatçıları, tüm Yalovalıları da ÇED toplantısına katılmaya çağırıyoruz” dedi.