Türkiye'de boynuzdan takı yapan ve bunu gümüş işlemeciliğine uyarlayan tek usta olan Yalovalı el sanatları ustası Kültür Bakanlığı Devlet Sanatçısı Mehmet Atışan ortaya çıkarttığı eserlerle göz kamaştırıyor.
Haber Giriş Tarihi: 04.01.2019 08:07
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
yalovamiz.com
Mesleğe 16 yaşındayken Güneyköy'de 8 ayar altın üzerine çalışmalar yaparak başladığını hatırlatan Kültür Bakanlığı Devlet Sanatçısı Mehmet Atışan, ''Boynuz tarihin her döneminde kullanılmış, gerek kama, gerek bıçak sapları, barutluk, tarak olarak zihgir (Okçu yüzüğü) olarak kullanılıyordu. Hatta oka yön vermek için şehadet parmağına takılan yüzük şeklinde, bu yüzük Osmanlı zamanında kullanılıp atılan hiçbir okun boşa gitmemesini sağlıyordu. Tarihin her döneminde kullanılan boynuz, bilhassa Kuzey Kafkasya kültüründe vardır'' dedi.
Atışan, pırlanta işçiliğini de boynuza uyguladığını, ortaya çıkan eserlerin gayet güzel ve enfes ürünler olduğunu belirterek, ''Benim kullandığım sığır boynuzu. Çok nadir manda boynuzu kullanıyorum. Kullanılan bir sığır boynuzunun bir dokusu ve rengi Cenab-ı Allah insanları nasıl tek yaratmışsa parmak izleri farklıysa, hayvanın kafasının üstündeki boynuzun dokuları da değişik ve birbirine benzemiyor. Her yapılan bir ürün her yapılan bir eser dünya üzerinde tektir'' diye konuştu.
Mezbahadan temin ettiği boynuzları önce diğer dokularından ayrıştırdığını, kokudan arındırdığını anlatan Atışan, şunları kaydetti, ''Boynuzların doğal ortamlarda soğan çuvalları içerisinde çatı arasında 8 aylık bir süre içerisinde kuruması gerekiyor. Yoksa doku hareketli, tahtayla boynuz aynıdır. Boynuzu hemen işlerseniz kısa süre sonra eski formunu alıyor. Eski bombeli şeklini alıyor ve takı bozuluyor. Boynuzun 8 ay hava alan bir yerde gölgede kuruması gerekiyor. Boynuz ısı ve kaynatılan suyla düzeltildiğinde kalsiyum olduğu için yağ oranı yüksektir. Ezilme ve yayılma yapıyor. Bunun eski halini alması da bir ay süre alıyor. Şayet anında gümüş aksamla işlediğinizde boynuz çeker. Gümüşler kenarından sırıtma dediğimiz tabirle birer milimetre gözükme yapar. Bu da ikinci işlemi ister. İkinci işlemi yapmamak için boynuzu dinlendirmeye alıyoruz''
Atışan, boynuzun kokudan arındırılmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti, “Kokudan arındırdığımız boynuzun 'mikrobik hastalığı olur, insanlara geçer' diye mantar hastalığı bilhassa onun için dezenfekte işlemini yapıyoruz. Son işlem kristal soda, eskiden annelerimizin çamaşır yıkarken kullandıkları kristal soda ile kaynayan suyun içerisine boynuzu koyup son işlemini yaparız''
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sığır Ve Manda Boynuzundan Takı Yapıyor
Türkiye'de boynuzdan takı yapan ve bunu gümüş işlemeciliğine uyarlayan tek usta olan Yalovalı el sanatları ustası Kültür Bakanlığı Devlet Sanatçısı Mehmet Atışan ortaya çıkarttığı eserlerle göz kamaştırıyor.
Mesleğe 16 yaşındayken Güneyköy'de 8 ayar altın üzerine çalışmalar yaparak başladığını hatırlatan Kültür Bakanlığı Devlet Sanatçısı Mehmet Atışan, ''Boynuz tarihin her döneminde kullanılmış, gerek kama, gerek bıçak sapları, barutluk, tarak olarak zihgir (Okçu yüzüğü) olarak kullanılıyordu. Hatta oka yön vermek için şehadet parmağına takılan yüzük şeklinde, bu yüzük Osmanlı zamanında kullanılıp atılan hiçbir okun boşa gitmemesini sağlıyordu. Tarihin her döneminde kullanılan boynuz, bilhassa Kuzey Kafkasya kültüründe vardır'' dedi.
Atışan, pırlanta işçiliğini de boynuza uyguladığını, ortaya çıkan eserlerin gayet güzel ve enfes ürünler olduğunu belirterek, ''Benim kullandığım sığır boynuzu. Çok nadir manda boynuzu kullanıyorum. Kullanılan bir sığır boynuzunun bir dokusu ve rengi Cenab-ı Allah insanları nasıl tek yaratmışsa parmak izleri farklıysa, hayvanın kafasının üstündeki boynuzun dokuları da değişik ve birbirine benzemiyor. Her yapılan bir ürün her yapılan bir eser dünya üzerinde tektir'' diye konuştu.
Mezbahadan temin ettiği boynuzları önce diğer dokularından ayrıştırdığını, kokudan arındırdığını anlatan Atışan, şunları kaydetti, ''Boynuzların doğal ortamlarda soğan çuvalları içerisinde çatı arasında 8 aylık bir süre içerisinde kuruması gerekiyor. Yoksa doku hareketli, tahtayla boynuz aynıdır. Boynuzu hemen işlerseniz kısa süre sonra eski formunu alıyor. Eski bombeli şeklini alıyor ve takı bozuluyor. Boynuzun 8 ay hava alan bir yerde gölgede kuruması gerekiyor. Boynuz ısı ve kaynatılan suyla düzeltildiğinde kalsiyum olduğu için yağ oranı yüksektir. Ezilme ve yayılma yapıyor. Bunun eski halini alması da bir ay süre alıyor. Şayet anında gümüş aksamla işlediğinizde boynuz çeker. Gümüşler kenarından sırıtma dediğimiz tabirle birer milimetre gözükme yapar. Bu da ikinci işlemi ister. İkinci işlemi yapmamak için boynuzu dinlendirmeye alıyoruz''
Atışan, boynuzun kokudan arındırılmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti, “Kokudan arındırdığımız boynuzun 'mikrobik hastalığı olur, insanlara geçer' diye mantar hastalığı bilhassa onun için dezenfekte işlemini yapıyoruz. Son işlem kristal soda, eskiden annelerimizin çamaşır yıkarken kullandıkları kristal soda ile kaynayan suyun içerisine boynuzu koyup son işlemini yaparız''
En Çok Okunan Haberler